20 Eylül 2007 Perşembe

Hurriyet'ten BORSA'ya uzun vadeli yatirimla ilgili haber

Tesadufe bakin! Hurriyet'te bugun yayinlanan bir haber!

BORSA

Bugun Ekonomix Borsada Yatirim (Ikinci Bolum) diye bir yazi yayinlamis. Elimdeki hisse senetlerini saymis alis fiyatlarimi da aciklayacagimi soylemistim. Bugun kontrol ettim durum su:

AKBNK 4,94
DENIZ 13,43
GARAN 6,31
HALKB 7,12
ISCTR 6,31
YKBNK 2,94
Rakamlar Ortalama Alis fiyatlaridir.
Sanirim Akbank'lari satmak gerek ama borsadan alim yaparken kendime bir soz vermistim: 2010 yilina kadar her borsa cok dustu, herkes perisan falan dendigi donemde azar azar senet alacagim ama 2015'ten evvel satis yapmayacagim.

Ekonomix yazisinin bir yerinde de "Bence kucuk yatirimciyi takip ederek piyasanin dip ve tepe noktalarini kaba da olsa tahmin edebiliriz (alin doktora tez konusu size)." demis. Bu konuda cok hakli. Eski calistigim sirketlerden birinde borsada zengin olma hayaliyle yasayan bir arkadasimiz vardi. Iki senede falan yaklasik bir ev parasi kaybetti. Ustelik gunun yarisini borsayi takip ederek ve "tuyo" alarak geciriyordu. Bir ara aramizda "....'i takip edelim, o ne yapiyorsa tersini yapalim, kesin koseyi doneriz" diye dalga geciyorduk.


Cok eskiden Amerika'da borsadan milyonlar kazanmis birisiyle yapilmis bir roportaj okumustum. Kim oldugunu hatirlamiyorum ama soyle demis:"10 yil elinizde tutmayacaginiz bir hisse senedine, 10 dk. icin dahi yatirim yapmayin". Bir de "bu isin sirri ne?" diye soranlara "dusukken al, yuksekken sat kural bu iste" demis. Bizim kucuk yatirimcimiz belki de borsaya koymamasi gereken, kendisine kisa vadede lazim olacak para ile "borsada oynadigi" icin, her degisimden asiri derecede etkileniyor ve panige kapiliyor.

Butce 1: Duzenli Giderler icin Ipuclari

Devletler butce yapiyor, şirketler butce yapiyor, vakiflar ve belediyeler butce yapiyor da bireyler butce yapiyor mu? Bu konuda biraz Internet'i karistirdim ama Turkce sitelerde pek birsey bulamadim daha cok butce yazilimlari ile ilgili yazilimlara rastladim. Takip ettigim Amerikan Blog Sitelerinde bazi insanlar Quicken diye bir yazilimdan bahsediyorlar. Vergilerini de bununla takip ettiklerini saniyorum. Bizde ucretli calisanin vergisi otomatik kesildigi icin cok kapsamli bir yazilima gerek yok. MS Excel bana yetiyor.


Aylik butcemin en ust kisminda sunlar var:

Telefon
Cep Telefonu
ADSL
Elektrik
Su
Dogalgaz (Mutfak)
Dogalgaz (Apartman)
Digiturk
Aidat


Oncelikle bireyin oturup her ay dogrudan giderlerini hesaplamasinda ve bu giderlerden tasarruf edip edemeyecegine bakmasinda fayda var. Elektrik, Su ve Dogalgaz giderleri kolayca kontrol altina alinabilir ve mumkun mertebe azaltilabilir. Sari isik veren tasarruflu ampullere kisa surede alistim. Evde en uzun yanan birkac ampulu bu tasarruflu ampullerle degistirdim. (Evet bunlar normal ampulden cok daha pahalilar ama omurleri de cok uzun). Bazi dostlarim bunu duysa gulebilir. Saniyorum ayda 10-15 lira arasi bir tasarrufum var ama esas hesap kisin ortaya cikacak. Bana gore gereksiz sekilde harcanan, havaya savrulan 5 lira, keyfim icin planlayarak harcadigim 5,000 lira'dan daha pahali. Gereksiz harcamalari ne kadar kisarsam, keyif icin harcayacak para o kadar cogalir. Ayrica kuresel isinma konusunda da bu tasarruflu ampuller daha doga dostu olmalari sebebiyle oneriliyor.


Bu ayki su faturam her zamankinin iki kati geldi, cok sasirdim zira, normalde dus alirken veya dis fircalarken kapamadigim suyu kapatmaya, kesintiler olmasin diye karinca kararinca bireysel olarak susuzluk sorununa destek olmaya calismistim. Bunu unutmadan sorgulamam lazim. Belki suya zam gelmistir. Bizde yonetim su saatlerini okuyup, fatura ediyor. ISKI ile dogrudan bir iliski yok.


Dogalgaz konusunda ise yapacak cok sey yok benim acimdan. Zira merkezi sistemle isiniyoruz ve maalesef herkes kisin evde sortla dolasmak istedigi icin anormal derecede sicak oluyor. Yatak odamdaki ve salondaki kaloriferi genellikle kapali tutuyorum yoksa evde durmaya imkan yok. Bu konuda en sansli olanlar kombi ile isinanlar. Eger dairenin isi yalitimi da iyi yapilmissa, Dogalgaz faturasini kontrol altinda tutmak cok da zor olmayacaktir.


Telefon giderlerim mantikli seviyede. Zaman zaman GSM operatorumun tarife seceneklerine bakip, kendim icin dogru tarifede miyim, kontrol ediyorum. Faturali hat sahibiyim ama bu numarayi herkes biliyor o nedenle kontorlu hatta gecemem. Su sira benim icin mantikli olan 240 dk. konusma paketi satin almak.


Digiturk'un Sinema Paketi uyesiyim. Her yil biraz zam yapiyorlar. Ben de her yil arayip, 1 sene sureyle paketimi degistirmeyecegimi garanti edersem, indirim verip vermediklerini soruyorum. Su ana kadar hep olumlu yanit aldim ve indirim verdiler. Bunu nereden mi akil ettim? Ilk yil kendileri arayip bu konudan bahsetmislerdi. Sonraki yillarda buna dayanarak ben aramaya basladim. Amerika'da bir muddet yasamis olmak bana bu yetenekleri kazandirdi iste:))


ADSL paketim de limitli en ucuz paket. Film ya da muzik indirmek gibi adetlerim yok, bu paket bana yetiyor.


Tum bu giderlerimin yaklasik ne kadar oldugunu biliyorum. Siz bu sabit harcamalarinizin ne kadar oldugunu biliyor musunuz?

19 Eylül 2007 Çarşamba

Tasarruf Anketi

Sag tarafta basit bir anket goreceksiniz. Belki katilmak istersiniz.

Tasarruf uzerine Milliyet Gazetesinden

Bugun Milliyet Gazetesi de tasarruf ustune ipuclari vermis. Birkacina katilmasam da derli toplu bir liste.

Seviyeli Birliktelik: Kredi Kartlarim ve Ben

Magazin programlarinda yeni "aski" hakkinda soru sorulan unluler hemen "seviyeli bir birlikteligimiz" var diyorlar. 10-15 gun suren iliskiler ne kadar seviyeli olabiliyor bilemem ama hersey gibi seviye de goreceli bir kavram. O nedenle cumlenin hatali olmadigini da dusunebiliriz.


Ilk kredi kartima 1990 yilinda yurtdisinda sahip oldum. O gunden beri belki 3 ya da 4 kez faize dusmuslugum oldu. Calismadigim donemde ve rahatsizlandigim bir donemde ama bunlar cok uzun surmedi. En fazla 2 ya da 3 ayin sonunda borcumu temizledim. 1998'den beri de hic faize dusmedim. Bana gore kredi kartlarimla seviyeli bir birlikteligim var. Nasil mi?


Sadece 2 adet kredi kartim var. Aslinda tek kart da yeterli olurdu ama bozulma veya kaybolma durumunda ayazda kalmamak lazim diye iki kart tasiyorum. Prensip olarak ben basvurmadan bana gonderilen tum kartlari red ederim, teslim almam. Kartlarimin birinde biriken puanlarim Bireysel Emeklilik Sistemine aktariliyor. Diger kartimda biriken puanlarin tamamini yaklasik 18 ayda veya 2 senede bir yaptigim yurtdisi tatillere ucak bileti almak icin kullaniyorum. Son 4 Amerika seyahatimde ucak biletine para vermedim.


Temelde tum alisverislerimi kart ile yapar, harcamalarimi gunluk olarak Internet bankaciligindan takip ederim. Nakit para tasimayi sevmiyorum. Cogunlukla cebimde 50 YTL'den fazla para bulunmuyor. Aylik butcemin disina cikmamaya dikkat ederim. Butcemi nasil yaptigimi ve neleri takip ettigimi baska bir yazida anlatacagim.

Kontrol sizde olduktan sonra kredi karti ocu degil. Bankalar yaptiklari promosyonlarla tuketimi tesvik ediyorlar ve bazen de cok cazip secenekler sunuyorlar. Gecen yil yilbasina yakin bir zamanda bir banka 250 YT'lik alisverise 25 YTL ya da 500 YTLlik alisverise 50 YTL gibi bir kampanya yapiyordu ve bir arkadasim da bu rakamlari tutturabilmek icin kendini alisverise vurmustu. Hatta bana da bu promosyonun reklamini yapmayi ihmal etmedi. "Iyi ama benim bu kadar kisa surede o parayi harcamami gerektiren bir ihtiyacim yok ki" dedigimde, "Oyle deme, mutlaka alacak birseyler vardir. %10 tasarrufu niye kucumsuyorsun?" dedi. Hala gereksiz para harcayarak yuzde 10 nasil tasarruf edebilecegimi dusunuyorum, henuz bulamadim.
Onemli bir konu da bankanizin zirt pirt kredi kartinizin limitini yukseltmesine engel olmak hatta limitinizi istediginiz seviyede tutmak icin gerekiyorsa, en basta size verilen limiti bile dusurtmek. Eger kendinizi tutmakta zorlaniyorsaniz, dusuk limitli bir kartla, anlik bir heyecan durumunda butcenizi asamazsiniz.

Derin bir nefes alin ve soyle deyin: Kredi kartlarimi ben yonetirim, onlar beni yonetemez! ve eger 2'den fazla kredi kartiniz varsa, tez zamanda bunlarin sayisini nasil dusureceginizin ve hangi kartlari iptal edip, hangilerini tutacaginizin planini yapin.

18 Eylül 2007 Salı

Ekonomix benden bahsetmis!

Severek takip ettigim Ekonomi Turk blog sitesinde Ekonomix benim para biriktirme konusunda yazdigimdan bahsetmis. Onun uzerine de blogum ziyaret edilmis ve yeni yorumcularim olmus. Cok gururlandim ve uzerimde bir sorumluluk hissettim. Bu konuda cok basarili oldugumu sanmiyorum ama ne yaptigimi merak edenlerle paylasmak isterim. Su sira neredeyse tum birikimimi yeni bir ev almak icin anneme borc verdim. Eski evi satilinca bana borcunu odeyecek. Yilbasina kadar evin satilacagini saniyoruz. Eger, satilmayacak gibi olursa kardesim ve ben mutfagi ucuz tarafindan yenileyip, evi biraz daha albenili hale getirmeyi planladik. Ote yandan annemin yeni evi gercekten cok guzel. Hem daha guvenli bir sitede, hem daha yeni bir apartman. Bu bakimdan kisa bir sure kesintiye ugrayan faiz gelirimi cok da onemsemiyorum. Annemin mutluluguna paha bicilemez.



Temelde bu yil tasarruflarimin cogu YTL'deydi. Sadece gelecek yil yapmayi planladigim tatil icin dolar dustukce, biraz biraz dolar alarak, neredeyse tatilde harcamayi planladigim parayi kenara koydum.

Esas tasarrufum icin gectigimiz donemde calistigim bankanin musteri iliskileri yoneticisi ile gorusmustum ve bana o donem 32 gunluk kirik vade icin % 18,75 faiz onermisti. Annemin evi icin paraya kisa vadede ihtiyacim olacagini bildigim icin 32 gunluk dondurdum bir sure. Yoksa daha uzun vadeye de baglardim zira, faizler yavasca dusuyor. Nitekim benim faiz orani son donemde 18,50'ye inmisti. Eger 10-15 bin YTL uzeri paraniz varsa mutlaka bankanizla gorusun. Internette yayinladiklarindan ya da reklamini yaptiklarindan daha iyi faiz onerebiliyorlar. Bir arkadasim bankalari yakin takibe almis durumda, hangisinin satilmasi sozkonusu ise o banka ile pazarlik ediyor. Cunku, bu donemlerde bankalar ne kadar cok mevduat gosterirse onlar icin o kadar iyi.


Borsa'dan her kucuk yatirimci gibi korkuyordum ama uzun vadeli yatirim yapmayi goze alirsam, korkmanin yersiz oldugunu fark ettim. Bir miktar Akbank hissem vardi. Bunlari biraz artirdim. Ekonomix'in onerisi uzerine arada ufak ufak alim yapmaya basladim. Simdi elimde, Akbank, Denizbank, Garanti, Is-C, Halkbank ve YKB hisseleri var. Alis fiyatlarimi daha sonraki bir yazida belirtecegim. Borsa dustu dendiginde ve Dogan Medya grubu felaket senaryolari yazmaya basladiginda alim yapiyorum, stratejim bu; cunku ise yariyor. Dalgalanmalar kisa suruyor ve borsa toparlaniyor. Zaten hisse senetlerimi uzun vadede elimde tutacagim icin inis cikislar beni ilgilendirmiyor. Temelde IMKB 30 hisseleri tuttugumu fark etmissinizdir. Bankacilik sektoru disina henuz yatirim yapmadim. Bunun ustunde biraz calismam lazim ama firsatim yok.

Biraz da altinim var. Ben altina yatirim yapmiyorum ama annem dogumgunleri ve yilbaslarinda bazen altin veriyor, ben de bunlari kasada sakliyorum.



Bunlarin disinda 1999'da baslamis olan bir Hayat sigortam var ve maalesef dolar cinsinden. Ayrica 2004'te yaptirdigim Bireysel Emeklilik Sigortam var. BES'ten emin olamadigim icin baslangicta kucuk miktarlar yatiriyordum sonradan artirdim. Yilbasindan itibaren onu da artiracagim. Orta Riskli bir portfoyum var. 2023'e kadar sistemde kalacagim icin risk seviyesinin biraz yuksek olmasina katlanabiliyorum. Emeklilige yaklastigimda yuksek bir donemde portfoyumu risksiz hale donusturmeyi planliyorum. Bonus kartimin kazandigi bonuslari da buraya aktariyorum. Bedava para ne hos hemen harcayayim demek yerine, bedava para ne hos, emeklilik tasarrufuma aktarayim dedim:)



Oturdugum ev bana ait, 2004'te ev fiyatlari cok dusukken almistim ve Istanbul'un degeri artan semtlerinden birinde. Banka borcum yok. Kendime ait bir arabam yok, sirket araci kullaniyorum. Bununla ilgili masrafim da yok. Kredi karti vs turu borcum da yok cok sukur. Bu yil evdeki bazi seyleri yenilemem gerektigi icin Subat'a kadar bazi taksit odemelerim var ama borc sayilabilecek bir meblag degil. Bundan sonraki yazida kredi kartlarimi nasil yonettigimi paylasacagim.



Dindar biri sayilmam ama Zekat vermeye ve Kurban Bayraminda kurban niyetine Mehmetcik Vakfi ya da LOSEV'e bagista bulunmaya ozen gosteriyorum. Zekat tutarini dikkatle hesaplayip, yil boyunca vermeye gayret ediyorum. Okumakta olan bir cocugu ve yine yukarida bahsettigim vakiflari destekliyorum. Sonucta durumum yardim yapmaya uygun ve ben de elimden geleni yapmaya calisiyorum. Bunlara bana kendimi iyi hissettiriyor.

Artik gazete okumasam mi acaba?

Her gun duzenli olarak gazetelere Internet'ten de olsa goz gezdiriyor, kose yazarlarini okuyorum ve fakat bana fenalik geliyor! Her gun yeni bir hastalikli haber. Herkes isi gucu birakti, bundan otuz sene evvel bu kadar ciddi bir sorun olmayan turban konusunu su veya bu sekilde mincikliyor. Darbeden soz edip felaket tellaligi yapan mi ararsin, yeni Cumhurbaskani'nin esi konusunda ileri geri konusan mi istersin hepsi var. Kamusal alanda turbana karsiyim evet ama adam Cumhurbaskani oldu, karisi da turbanli. Bu kadini diger Cbaskani eslerinden ayri muameleye tabi tutmak da bana dogru gelmiyor. Asagi tukursen sakal, yukari tukursen biyik, benim icim bayik.

Ben nezle olup hapsursam, dolar dusuyor, altin yukseliyor, borsa sallaniyor. Ekonomi bu kadar kirilganken Dogan Grubu medyasi her turlu yeni felaket senaryolari uretip muhtemelen bu inis cikislardan buyuk rant elde diyor. Hay bin kunduz!

Diyorum ki gazete okumasam muhtemelen cok daha mutlu bir bireye donusurum. Fakat okumayi 4 yasinda soken birisi icin gunluk haberleri takip etmemek de bir iskence. Ne halt edecegimi sasirdim. IMDAT!