24 Ekim 2007 Çarşamba

Kredi kullanacaksaniz bankalara dikkat edin!

Kredi kullanmanin bazen kacinilmaz oldugu buyuk alimlarda cok dikkatli olmak gerek. Dun ev sahibi olmaya kalkistigimda kisa sure icin de olsa Euro cinsinden borclandigimi yazmistim. Eger bu krediyi 3 ayda kapatacak durumda olmasaydim bu is hayatimin ciddi hatalarindan biri olurdu. Asagida yazacaklarim 2004 yilina ait gozlemlere dayaniyor. Bankalar eger web sitelerindeki bilgileri detaylandirmislarsa ve hesaplama araclarini duzenlemislerse bunu bilemem fakat, dikkat edilmesi gereken seyler var.

Oncelikle Euro cinsinden kazanmadigim icin Euro cinsinden borclanmamam gerekirdi zira bu ciddi bir kur riski tasimak anlamina geliyor. Ancak TL faizler cok yuksek seyrediyordu ve ben krediyi kisa surede kapamayi hesapliyordum. Bu bilginin isiginda Finans'tan anladigini dusundugum (kendisi CFO'dur) bir arkadasimin yonlendirmesiyle USD yerine Euro borca girdim. Bunu yapmadan evvel de cogu kisi gibi bankalarin internet sitelerinde kullanima sunduklari Hesaplama Araclarindan faydalandim. Oysa bankalarin cesitli adlar altinda aldigi bazi masraflar (dosya masrafi vs.) ve zorunlu olarak yaptirdiklari Hayat Sigortasi masraflari bu araclarda yer almiyordu. Web sitelerinde bunlardan kisaca ve bazen farkli yerlerde bahsedilse dahi, tutarlari veya nasil hesaplanacaklari aciklanmiyor(du).

Tum yaptigim arastirmalarda her ay sabit belli bir miktar Euro odeyecegimi dusunurken cok yanilmisim zira faiz uzerinden %5 tutarinda BSMV ve %15 tutarinda KKDF kesintisi varmis. Buna mukabil, bankanin hesaplama araci da, bankadaki yetkililerin elime verdikleri sabit odeme plani da bunlari icermiyordu.

Ayrica bankaya dogrudan doviz hesabimdan otomatik odeme talimati verdigim halde yine de doviz alis/satisi islemi yapmis gibi Kambiyo Muamele Vergisi kesiliyordu.

Tum bunlar daha evvel ongoremedigim masraflardi. Hatta ustalikla saklandiklarini dahi dusunuyorum. Bana her islemi tamamladiktan sonra son dakika elime tutusturduklari sozlesmede bunlar bir sekilde vardi ama ortalama bir vatandasin anlayabilecegi sekilde yazilmamisti. Sozlesme okumaya alisik biri olarak bunlari gorup sorguladigimda, bankadaki yetkilinin onlarin sabit odeme plani icinde olduklarini soylemis olmasi da hayli ilginctir. Ayrica daha kredi basvurusu yaptigimda onceden incelemek icin sozlesmeden bir ornek istedigimde, sozlesmeyi ancak gerekli meblaglar ve odeme plani cikinca basabileceklerini soyleyerek vermemislerdi. Buradaki taktik vatandasa detayli inceleme firsati birakilmamasi esasina dayaniyor herhalde. Oysa herhangibir baska sozlesmenin isim, adres ve odeme plani gibi kisisel detaylarini kapatarak bir kopyasini vermeleri mumkundu. Neden basiretimin baglandigini ve daha israrci davranmadigimi hatirlamiyorum tam olarak. Esasinda biraz ugrasmak ve belki Tuketici Dernegine sikayette falan bulunmak gerekirdi ama ilk kez ev sahibi olmanin verdigi heyecan ve yapilmasi gereken onlarca is nedeniyle bununla ugrasmayi o zaman beceremedim.

Bu isleri daha evvel yapmis kisilere danisarak ya da eger bankaci tanidiklariniz varsa onlardan bu detaylari ogrenerek kendinizi guvenceye alabilir, belirsiz riskleri bertaraf etmis olursunuz.

23 Ekim 2007 Salı

Nasil Ev Sahibi oldum?

Politik dusuncelerimi kendime saklayip, kisisel finans yazmaya devam edeyim ben. "Kotu komsu insani ev sahibi yapar" diye bir soz vardir. Benimki de buna benzer birsey. Daha ziyade "gicik ev sahibi insani ev sahibi yapar" diyebilirim.

Cok efendi bir ev sahibim vardi, ben de onun kiracisi olarak memnun mesut yasayip gidiyordum. Derken o donem oldukca yakin arkadas oldugum bir cift yeni bir ev aldilar ve bana cok yakin olan kendi evlerinden tasinmaya, onu da kiraya vermeye karar verdiler. Fikir nasil olustu hatirlamiyorum; ya ben teklif ettim ya da onlar, kendimi bir anda tasinmaya hazirlanirken buldum. Ilk etapta yeni evlerinde de boya,badana isleri oldugu icin, ciktiklari evin badanasini da yaptirip cikmak niyetindeydiler fakat benim tasinmama yakin bir zamanda yeni eve cok para harcadiklarini soyleyip, badanayi yaptiramayacaklarini belirttiler. Sorun etmedim badana konusunu ben ustume aldim. Evde yapilmasi gereken bazi tamiratlar vardi. Arkadaslarim ev sahibi olduklari halde evlerine pek ilgi gostermemislerdi. Banyoda, panjurlarda, bazi mutfak dolaplarinda ve simdi tam da hatirlamadigim bazi konularda ufak tefek tamirat gerekiyordu. Panjurlardan esen ruzgar eve doldugu icin onlarla ilgili tamirat biraz daha teferruatliydi. Hepsi sokulup, temizlenip, aralarina fitiller konulmak suretiyle onarildilar vs. Uzun sozun kisasi kiranin yarisi kadar tutan bir meblag bana fatura edildi. Arkadaslarimla anlasmama gore bu tamiratlari ilk kiradan dusecektim. Oyle de yaptim fakat, hemen akabinde arkadasim (erkek olan) beni arayip, "Allahaskina bu kadar tutacak ne tamirat vardi evde?" seklinde oldukca kaba bir sorgulamaya giristi. Nadiren de olsa sukunetimi muhafaza etmeyi basarabilirim, zaten kizmaktan cok icerlemistim ve o yuzden tartismaya girmeyip, telefonu kapattiktan sonra hemen geri kalan parayi da EFT yaptim. Bu sefer esi beni arayip "biz sana parayi gonder mi dedik? Malum X, arkadaslik ve is konularinda farkli dusunur, belli hassasiyetleri var, tamiratin ne kadar tuttugunu ogrenmek hakki" gibilerinden birseyler soyledi. Kirginligimin boyutunu tarif etmem imkansiz. Beni uzun sureden beri taniyan bu insanlarin kendilerini kaziklayacagimi dusunmus olmalari beni perisan etti. Tamam tamirati yapan adamlar beni kaziklamis olabilir. bana makul gelen meblag belki fazladir. Tum bunlari anliyorum ama olaya yaklasim bicimleri derhal kendileriyle olan iliskime bir son vermeme neden oldu. Eve o kadar masraf edip, tasinmis oldugum icin de cikmak istemedim. Iki yil o evde oturdum ve eski arkadaslarimla cok gerekli durumlar haric tek kelime etmedim. Araya girmek isteyen arkadaslarimi da kibarca uyardim, araya girmeye kalkarlarsa kendileriyle olan iliskimi de kopartmakta bir an bile tereddut etmeyecegimi net ve kesin bir sekilde ifade ettim. Bu arada da mumkun mertebe para biriktirmeye ve kiraci olmaktan bir an evvel kurtulmaya calistim.

2004 senesi basinda ev fiyatlari oldukca makul seviyelerde seyretmeye baslamisti. Cebimde sadece 25 milyar eski TL ve Ankara'da henuz tamamlanmamis bir kooperatif vardi ve ev aramaya basladim. Birkac kafta sonunu bu ise vakfettikten sonra simdiki evimi buldum. 92,5 milyar TL isteniyordu. Boya, badana, tamirat, vergi, emlakci ve tasinma masraflarini da dusununce yaklasik 105 milyar TL'ye gereksinim duyuyordum. Bir bankadan Euro kredi kullanmaya karar verdim. Niyetim Ankara'daki kooperatif biraz degerlenince borcumu kapatmakti. Bu esnada annem ve cok yakin bir arkadasim devreye girdiler. Bankadan az borclanmami, aradaki parayi kendilerinden almami istediler. Onlara cok kisa vadede borc odemekte zorlanacagimi soylesem de israr ettiler. Arkadasimdan USD olarak, annemden de Likit Fon olarak borc aldim. Cok sukur ki, Ankara'daki kooperatif kisa surede aniden prim yapti ve banka borcumu 3. ayin sonunda tamamen kapattim. Arkadasimin parasini 8 ayda, anneminkini de 13 ayda odedim. Kendime ait bir evde oturuyor olmanin mutlulugunu hicbirseye degismem. Normalde gozumu karartip, cebimde bu kadar az para varken cesaret edemeyecegim bir ise giristim. Iyi ki de yapmisim ama insan her zaman bu kadar sansli olamaz. O nedenle borctan hep uzak dururum. Ev ya da belki otomobil gibi cok buyuk seylerin disinda hicbirsey icin borc yapmamayi prensip edindim. Su ana kadar otomobil almak icin dahi borclanmadim. Cebimdeki para ne kadarsa ona gore davrandim. Borcla pahali bir otomobil alip sonra benzin parasi bulamayip, ona binememektense, borcsuz mutevazi bir arac almayi tercih ederim. Param buna da yetmiyorsa demek ki otomobil sahibi olmak bana gore degil diye dusunmeyi tercih ederim.