12 Ocak 2008 Cumartesi

2.7!

Kilo verme maceramda ilk hedefime ulaşmam için vermem gereken 2.7 kg. canima okuyor. Daha cook uzun bir yolum var ama su 2.7'yi verdigimde son 4 senede oldugum en dusuk kiloya ulasmis olacagim ve o zaman gercekten kendimi cok iyi hissedecegim. Bu hafta 4 ya da 5 gun minimum 40 dk. egzersiz yapma hedefim var. Bir onceki yazima yorum birakan bir okurum, eve gitmeden spor salonuna gitmemi onermis. Bunu deneyecegim. Umarim ise yarar. Bin kunduz!2.7! 2.7!

9 Ocak 2008 Çarşamba

Motivasyon gerek...

19 Ekim'den beri ciddi bir kilo verme çabasi icindeyim. Perhiz listemi hic kaytarmasam da hayatıma hareket eklemediğim için sorun yaşıyorum. Takıldım kaldım da diyebiliriz. Gerçi diyetisyenim bu durumu benim kadar ciddiye almıyor. O kaybettiğim yağ oranına bakıyor ve kilonun yavas gitmesini dert etmiyor.

Egzersiz konusunda kendimi motive etmekte çok zorlanıyorum. Eve gittikten sonra yorgun olmadığım halde üstüme bir ağırlık çöküyor ve yumoş yumoş oturmanın dışında birşey yapmak istemiyorum. Bu durumdan çıkmak için ne yapmak gerek? Blogu okuyanlar arasında öneride bulunacak olan var mıdır?

8 Ocak 2008 Salı

Eve Yatırım

Ev sahibi olmakla iş bitmiyor. Her geçen gün evle ilgili ya bir tamirat, ya bir ilave kısacası mutlaka yeni gereksinimler çıkıyor.

Girişte evi aldığım ilk günden beri hoşuma gitmeyen sürgülü kapıları olan bir gömme dolabım var. Kapılar iyi çalışmıyordu çünkü gayet aptalca yapılmışlar. Tamamı cam olan ağır kapılar her ne hikmetse üzerlerindeki raya sadece tepeden tutturulmuşlar. Aşağıda üzerinde hareket ettikleri bir ray yok. Muhtemelen kapıların ağırlığına dayanamayan raylar artık kapıların kıpırdamasına dahi izin vermiyorlar. Düşünün ki bu dolabın bir tarafı ayakkabılık, diğer tarafı da elektrikli süpürgenin ve fazla temizlik malzemelerinin bulundurulduğu yer. Üstelik en tepede de kayak malzemelerimle dolu olan bir bavul var.

Bu dolap nihayet iyiden iyiye bozuldu. Bugün sıkıntı içinde "acaba nereden marangoz bulsam da şunu tamir ettirsem ya da değiştirsem" diye düşünürken aklıma internetten araştırmak geldi. Bir web sitesi buldum, ilgili formu doldurdum ve daha sonra Çağrı Merkezi beni arayarak Cumartesi için randevu verdi. Bakalım 2004'ten beri beni sinir eden ama benim de ciddi aksiyon almaya bir türlü fırsat bulamadığım dolabın akıbeti ne olacak...

Bu yıli bütçemde bu gömme dolap vardı ama karşılığına uygun bir meblağ yazamamıştım. Bu sayede öğreneceğiz. Evle ilgili yapacağım diğer işler şöyle:

Yemek Masasının altına halı: 400 YTL
Kütüphane: 1750 YTL
Salonun Badana edilmesi: 1000 YTL (Burada yapılması gereken önemli bir astar işi de var, yoksa badana bu kadar tutmaz).

Kütüphane işini en sona bırakacağım ama halı konusunu da en geç bu ay sonuna kadar çözmek lazım.

6 Ocak 2008 Pazar

Kazancınızdan Az Parayla Yaşamak / Living Below Your Means

Yaklaşık 20 yıldır iş hayatının içindeyim. Daha gençken öyle zamanlar oldu ki kazancım ancak aylık masraflarımı karşılıyordu ya da ben öyle sanıyordum. O zamanlar nedendir bilmem para biriktirmek gibi bir derdim de yoktu. Belki yüksek enflasyon nedeniyle para biriktirmek akıl karı değildi, belki de parayı harcamak hoşuma gidiyordu, tam olarak hatırlamıyorum. Bilinç dışı bir dönem sanki.

Şu anda kazandığım paranın tamamnını harcamak gayet kolay. Evet kazancım iyi çok şükür ama kazancımı hatta fazlasını harcayıvermek hiç de zor değil. Mesela 17 yıllık televizyonumun yerine bir LCD TV alabilirim, koltuk takımını değiştirebilirim, geçenlerde kuyumcu vitrininde görüp de beğendiğim bir çift küpeyi alabilirim, cep telefonumu yenileyip, şu havalı Blacberry’lerden bir tane alabilirim, her hafta kuaföre gidebilirim, evde hiç yemek pişirmeyebilirim, planladığım bazı harcamalar için aylarca beklemeden, bunları bir çırpıda kredi kartımla halledebilirim. İşte kazancımdan fazlası uçtu bile! Üstelik yapılabilecekler bitmedi daha. Bir müzik seti, bir iPod daha bir sürü şey var alacak.

Yukarıda saydıklarımı yapınca, insanlar hayat standardımın oldukça yüksek olduğunu düşünebilirler ama esasında borçlu durumda olurum. Şu anda mütevazi bir yaşam sürerken, ciddi oranda para biriktiriyorum ve gerçekte bu sebeple hayat standardım yüksek. Beni sinir eden bir işe katlanmak zorunda değilim mesela. Bu nedenle de iş yerimde rahat ve kendim gibi davranabiliyorum. Eleştirilecek birşey varsa, çekinmeden fikrimi ortaya koyabiliyorum, müdanaam yok kimseye. Bu benim için çok önemli bir özgürlük. Eğer işimi kaybedecek olursam, paniğe kapılmadan iş aramak için uzun süre dayanabilirim. Tabii bu tasarruflarımdan yememe neden olur ve asla böyle olsun istemem ama bu durum beni yıkmaz.

Kazandığınızdan azıyla yaşamayı becermeniz sizi orta vadede özgür kılar. Kazancınız azsa, çoğaltmanın yollarını arayın. İkinci bir işte çalışmak ayıp değil. Ders verin, çocuk bakın, part-time tezgahtarlık yapın, internetten satış yapın ya da daha iyi koşullar sağlayabilecek bir iş arayın. Nasıl ki şirketler sürekli ve sürdürülebilir büyüme için çaba gösteriyorlar, düşünün ki, siz de tek kişilik bir şirketsiniz, ona göre davranın. Hedefiniz sürekli ve sürdürülebilir büyüme olsun.