15 Nisan 2008 Salı

Emniyet Kemeri

Yurdum insanı her işi Allah'a havale edip, kendisine bahşedilmiş beyni kullanmamaya kararlı bir tutum izliyor. Bu hafta Ankara'da taksiye binmem icap etti. Annem rahat etsin diye onu arkaya oturtup, öne geçtim ve otomatik olarak emniyet kemerine elimi attım. Taksici kolunu dayamak için devasa büyüklükte metal kapaklı yanar döner bir kolluk taktırdığı için emniyet kemerinin kilit mekanizmasını söktürtmüş. İyi mi? Güya emniyet kemeri takmak bir zorunluluk. Bulabilirsen takarsın... Zaten arka koltuktakileri de bir şekilde ya koltuğun ya da koltuk kılıfının altına tıkıştırdıkları için kullanma imkanı olmuyor.

1974 yılında ilk arabamızı aldığımızda rahmetli babam, Almanya'dan emniyet kemeri getirtip, arabaya taktırtmıştı. O zamanlar Türkiye'de ön koltukta dahi emniyet kemeri bir yasal zorunluluk değildi. 7 yaşımdan beri emniyet kemeri taktığım için, onu takmak bende bir reflekstir. Takmamam sözkonusu bile değil. Bugün 20 dakikalık taksi yolculuğu boyunca emniyet kemerim olmadığı için gerildim kaldım.

Binlerce lira verip araba alanların çocukları için emniyetli çocuk koltukları almamalarına, kendi emniyetlerini düşünüp, kemer takmamalrına öyle şaşırıyorum ki... Bu nasıl bir zihniyettir? Yaşamımız bu kadar ucuz ve kolayca feda edilebilir bir şey midir? Kurallara uymamak bir hastalık mıdır? Herşeyi Allah'tan beklemek nasıl bir mantıktır? Evet hepimiz kaderimizi yaşayacağız ama önce eşeğimizi sağlam kazığa bağlasak nasıl olur? Bütün tedbirleri alsak ama başımıza birşey geldiğinde o zaman kader desek, yazgımız buymuş desek?

13 Nisan 2008 Pazar

Bireysel Emeklilik vs. İşyeri Vakfı

Bireysel Emeklilik ödemelerimi işten ayrıldığımda azaltmıştım. Malum kısmetse Mayıs başında yeni işime başlayacağım. Bu işyerinin kendine ait bir vakfı var ve otomatik olarak ücretten bu vakfa bir kesinti yapıyorlar. Bu kesinti isteğe bağlı değilmiş. Yani bir nevi Zorunlu Tasarruf:) İyi, güzel de, ben de hem Hayat Sigortasına, hem de BES'e yatırım yapıyor, bunun haricinde de para biriktiriyorum. Oturup, efendi gibi bir hesap yapmam lazım. BES'ten çıkmam sözkonusu değil. İşyerinin yaptığı kesintiye bakıp, BES'e bundan sonra ne kadar ödeme yapmam gerektiğine karar vereceğim. Hayat Sigortamın 10 yılı Ocak ayında dolacak. Bunu uzatmamaya karar verdim. Alacağım parayı birikimlerime ekleyeceğim. Ocak ayından itibaren BES ödeme tutarımı yeniden değerlendirmem gerek.

Yeni işimde vakıftan emekli olmak için çok uzun süre gerekiyor. Ben bundan daha evvel, yani 56 yaşımda emekli olmayı planlıyorum. Bu durumda şirket ben ayrılırken benim katkı payımı iade ediyor. Tabii şimdilik bunun koşulları ne, kesintiler nasıl hesaplanıyor, nasıl değerlendiriliyor bilemiyorum ama düşündüm ki, şirketten ayrılırken Vakıf nedeniyle ödenecek tutarı alır, BES'e ara katkı payı olarak ilave ederim. Sanırım en mantıklısı bu olur.

Bu arada devletin bizden yıllar evvel kesip, sonra kaldırdığı KEY (Konut Edindirme Yardımı) paraları bu yıl yaz aylarında ödenecekmiş. Sanıyorum KEY uygulaması çıktıktan 6 ay sonra işe girdim ben. Muhtemelen 1000 YTL civarı bir para verecekler. Bunu da yine BES hesabıma koymayı planladım. Zaman zaman tasarrufları gözden geçirip, buralara aktarılan paralara bakmak ve günün koşullarına göre yeniden değerlendirme yapmak gerek.

Borsa'ya uzun vadeli yatırım

Borsa'da az miktarda yatırımım var. Şu an itibariyle Akbank hariç tüm hisse senetlerimde zarardayım ama kılım kıpırdamıyor. Haftada bir bakıp, gayet sakin bir şekilde "Hmmmm... evet hala Akbank hariç hepsi zararda. Esasında bu kadar düşüklerken biraz almak lazım ama dur bakalım önce tatil yapayım, sonra da yeniden maaş almaya başlayayım, sonra bakarız." diyorum.

Hisse Senetlerine bağladığım para kısa ve orta vadede ihtiyaç duymayacağım bir miktar. O nedenle bu kadar rahatım. Ben emekli olana kadar nasılsa borsa yine iyi gunler görecektir. 15 yıl uzun süre...