29 Temmuz 2008 Salı

Stokçu T'Pol

Bazı ürünleri ucuz buldum mu alırım, böyle bir adetim var. Pazar günü REAL hipermarkette uzun zamandir rastladığım en ucuz 32'lik Tuvalet Kağıdı paketini ve 8'li Kağıt Havlu (1/2 kesikli) paketini kaptığım gibi eve götürdüm. Evde de olanlarla biraraya getirince sanıyorum 6 ay ve hatta kağıt havlu açısından çok daha uzun bir süre markete gitmeme gerek kalmayacak.

Esasında aldığımdan daha ucuz gibi görünen Tuvalet Kağıdı ve Kağıt Havlu markaları da var ama kazın ayağı öyle değil. Ucuz olduğunu zannettiğiniz ürünler esasında daha az olabiliyor ya da kaliteleri nedeniyle daha fazla kullanılmaları gerekebiliyor. Kağıt ürünlerinde belli birkaç markanın dışına çıkmam ama onloarı da kollayıp en ucuz oldukları zamanda alırım. Genelde tam da ihtiyacınız olduğu zaman markete giderseniz, muhtemelen en iyi fiyatı bulamazsınız.

Bu tür ürünleri alırken birim fiyata bakmak gerek. Bazen büyük paketler her zaman en ucuz olmayabiliyor. Fiyat Defteri tutmanın bir faydası da bu.

Kişisel Temizlik Malzemeleri (Şampuan, Diş Fırçası, hijyenik pedler), Ev Temizliği malzemeleri, kağıt ürünleri stoklamayı sevdiğim ürünler. Mutfak için de doğranmış domates ve domates sosunu çokça ama son kullanma tarihlerinden evvel tüketebileceğim kadar almayı seviyorum. Yemeklerde sadece Riviera tipi Zeytinyağı, salatalarda da sadece sızma zeytinyağı kullanıyorum. Riviera'yı 2 lt., sızmayı ise 1 lt.şişelerde alırım. Zaten tüketimim çok fazla değil. Bunları stoklamaya değer bulmuyorum ama 4 kişilik bir ailem olsaydı, muhtemelen tenekelerle alıp, stok yapardım.

Ben çocukken kış başında babam 1 çuval patates, 1 çuval da soğan alırdı. Bunları kış bitmeden tüketirdik. Hiç de bozulmazlardı. Ama, ben bunları şimdi taneyle alıyorum. Geçen gün 6 adet soğan ve 2 adet patates aldım. Ne tuhaf değil mi?

Tek başına yaşayan insanlarla, 4-5 kişilik ailelerin tutumluluk adına yapabileceği şeyler bazen ilgisiz olabiliyor.

27 Temmuz 2008 Pazar

Cüneyt Arkın ve CSI:Miami

Bunca yıldır Cüneyt Arkın filmleriyle kafa bulan ben CSI serisinin hastasıyım. Hem de tüm CSI'ların ama CSI Miami son izlediğim bölümüyle bildiğim tüm Cüneyt Arkın filmlerine taş çıkarttı. Horatio Caine bir tabanca ile Brezilya'da Mala Noche çetesinin bir düzine adamını hakladı ve gayet havalı bir şekilde memleketine geri döndü. Mala Noche çetesinin salak haydutları da tıpkı Cüneyt Agabey'in marizlediği budalalar gibi tek tek avlanırken Horatio'ya tek bir mermi dahi atamadılar. Evde tek başına TV izlerken yüksek sesle çok nadir gülerim bu da o anlardan biri oldu...

Cüneyt Arkın'dan özür diliyorum. Bir daha filmleriyle dalga geçmeyeceğim...