13 Eylül 2008 Cumartesi

Verdiğiniz borç geri dönmezse?

Çok yakın bir arkadaşım, başka bir arkadaşına bir miktar para ödünç verdi. Yılın sonuna yaklaştığımız şu günlerde brüt ücret aldığı için düzenli bir bütçesi olmasına rağmen biraz sıkışacak gibi hissediyor kendini. Tabii ki tasarrufları var ama buradan para çekmek hem faiz getirisi kaybetmesine sebep olacak hem de zaten verdiği borçtan kaybettiği faizi düşünerek bunu yapmak istemiyor.

Borcu vereli yaklaşık 7 ay oldu. Bu arkadaşına daha önce de borç vermişti ve parasını iki ay içinde geri almıştı, o nedenle de aynı arkadaşa tekrar borç vermekte sakınca görmemişti.

Parasını arkadaşını kırmadan nasıl isteyeceğini bilemiyor. Bu arada sözkonusu arkadaşın hayat seçimlerini de doğru bulmuyor. Borcu olmasına rağmen yaptığı bazı şeyler arkadaşımı rahatsız ediyor. Dün bunu konuştuk. Ona arkadaşını aramasını ve içinde bulunduğu durum nedeniyle parasını istemesini söyledim. Arkadaşının yaptığı seçimler hatalı olabilir ama bunları düşünerek arkadaşı hakkında olumsuz düşünceler üretmesindense, parasını nazikçe geri isteyebilmeli. Arkadaşının yaptığı tercihler onun kendi sorunu ama tabii bu tercihleri finanse etmek için arkadaşlarını kullanması da çok doğru değil. Ayrıca sözkonusu borç arkadaşımın bir maaşı kadar bir para, yani az bir para sayılmaz.

Bir borcun geri ödenmesi için uygun süre nedir? Borç verdiğiniz parayı geri istemek neden ayıp olsun? Parasal konular bazılarımızı neden bu kadar rahatsız ediyor? Rasyonel davranmaktansa, duygusal davranabiliyoruz. Bu konuda okuyucularımdan da fikirlerini almak isterim.

12 Eylül 2008 Cuma

Yeni okuyucularımdan Orange bana şu notu bırakmış: "Merhaba t'pol, esasinda ne zamandir aklimda olan turkiye de bireysel emeklilik hakkinda fikir toplamaya calisiyorum. MAlum yurt disinda yasayip okuyup calistigim icin, turkiye de herhangi bir emekliligim yok, bu ilerisi icin beni endiselendiriyor (gerci yasadigim ulkede basladim biriktirmeye ama yine endiselendiriyor).
Turkiye de bireysel emeklilik planlarindan ozellikle tavsiye edebilecegin ya da iyi oldugunu bildigin duydugun bir plan var mi? 28 yasindayim, ve 30 yillik bir plan bakiyorum. Hedef emeklilik yasim 60.

Tesekkur ederim :)"

Daha evvel bu konuda yazılar yazdım, bu yazının altına onları da linklerim.

1. Buradaki BES Amerika'daki 401(k)lardan bildiğim kadarıyla hayli farklı. Öncelikle, emeklilik yaşı fix 56.
2. Burada komisyon ya da işletim ücreti adı altında BES kuruluşunun aldığı bazı paralar var. Bu çok önemli bir husus. Ben ilk başladığımda Yapı Kredi Sigorta'ya %8 ödüyordum. Daha sonra yeni iş yerime geçtiğim zaman Garanti Sigorta'nın o işyerinde Grup Emeklilik Sigortası sattığını ve %2 komisyon uyguladığını öğrendim. ben de o sigortaya geçtim. Böylece, komisyonun 3/4'ünden kurtuldum. Daha sonra da sigorta şirketi bir promosyon uygulaması yaptı. 2750 YTL birden ara ödeme yapınca komisyondan tamamen kurtulmuş oldum.
3. Kurum ve plan tavsiyesine gelince bu konuda gerçekten çok bilgili değilim. Fonların hepsi birbirine benziyor içerik olarak. Benim portföyüm orta riskli. 15 yıl sonra emekliliğe hak kazanacağım. 20'li yaşlarda olsaydım en riskli portföyle başlardım. Ayrıca buradaki birikimler güvence altında yani emeklilik firmasına birşey olsa dahi birikimleriniz koruma altında.
Garanti Emeklilik
AVIVA
Bireysel Emeklilik
sitelerini önerebilirim.

Daha önceki yazılarım da şöyle:

1
2
3
4
5
6

Sevgili Orange umarım faydası olur bu bilgilerin. Bir de SGK sistemi sürekli değişiyor. Madem uzaklardasın, Ali Tezel'in sitesini ve Akşam Gazetesindeki yazılarını takip etmenin faydaları olabilir.

Elzem Listesi (herkesin mutlaka sahip olması gerekenler)

Hepimiz zaman zaman bazı şeylere sahip olmak isteriz. Memleketim insanı yeni çıkan cep telefonu modellerini ister, LCD TV ister, gücü yoksa bile havalı araba ister, ister de ister işte...

Rahmetli babaannem, elzem ile lazımı ayırmak lazım derdi. Küçükken ne dediğini pek anlamazdım ama şimdi anlıyorum. Amerikalılar "Needs vs Wants" diyorlar yani ihtiyaçlar mı , istekler mi? Hepsi aynı şey.

Şimdi size bir Elzem yani Needs, yani Gereksinim Listesi veriyorum, hepiniz bunlara sahip olmalısınız:

Tasarruf Hesabı (içine düzenli olarak az da olsa para konulan)
Acil Durumlar için bir miktar para (Tasarruf hesabı içinde olabilir)
Konut Sigortası
Diş macunu, diş ipi ve diş fırçası (ağız sağlığı sizi başka pek çok hastalıktan yani masraftan korur)

Çocuğunuz varsa bunlara Hayat Sigortası da ilave edin.

Şimdi size bir de lazım bile olmayan şeylerin de bir listesini vereceğim:

Borçlanarak alabileceğiniz bir otomobil
Eskisi çalışırken yeni bir cep telefonu
Kıymetli maden ve taşlarla yapılmış takılar
LCD ya da Plazma Televizyon
i-Pod veya benzer pahalı elektronik oyuncaklar

Tabii bu liste uzayıp gidebilir, onun için burada durayım dedim.

Gerçi Elzem listesi de kazanç durumunuza, yaşınıza, ailenizin büyüklüğüne bağlı olarak uzayabilir ama asgari Elzemleri saymak istedim. Söylemekten asla bıkmayacağım, Sosyal Güvenlik Sisteminden birşey beklemeyin. Büyük ihtimalle size emekli maaşı filan ödeyemeyecekler. Emekliliği güvenceye almanın biricik yolu kendi tasarrufunuzu yapmaktan geçer. Bunun için iki işte çalışmanız gerekiyorsa, iki işte çalışın, tutumlu olun. Hayat kısa, yaşamak lazım iyi bir felsefe gibi kulağa hoş gelse de ya hayat beklediğinizden uzun sürerse ne olacak?

Kendinizi herşeyden mahrum edin demiyorum elbet. Boğazda güzel bir gün geçirmek için ile Boğaz kıyısında bir lokantaya gitmek gerekmez. Sandviçinizi paketleyip, kitabınızı yanınıza alırsanız pek çok güzel nezih park var gidebileceğiniz. Saçınızdaki aklardan memnun değilseniz, 2 ayda bir 150 YTL verip, röfle yaptırmanıza gerek yok. Kutusu 12 YTL olan boyalardan alıp, kendiniz boyayabilirsiniz. (Ben oyle yapıyorum, tavsiye ederim). Beceremiyorsanız, bir arkadaşınızla anlaşın, o sizin saçınızı, siz onunkini boyayın.

Latte içmeyi seviyorsanız bunun için 6,5 YTL vermenize gerek yok. Evde hazırlayacağınız az miktarda sert kahveyi bol sütle karıştırırsanız da aynı zevki alabileceğiniz gibi yağsız süt kullanırsanız, daha az kalori de almış olursunuz. Yaratıcı olmak lazım.

Bir arkadaşım bana işimde mutlu olabilmek için işten farklı şeylere merak sarmam gerektiğini söylemişti. Bana bir dil kursuna veya benzeri bir yere gitmemi önermişti. Bunun için hem para harcamak hem de düzenli vakit ayırmak gerek. Öyle bir iş için harcayacağım para mühim gelmezdi belki ama ben o miktarı tasarrufa ilave etmekte veya yardımda bulunmakta kullanmayı tercih ederim. Onun yerine bu blogu hobi edindim. Hem yazmaktan zevk alıyorum, hem de okunmaktan. Üstelik de istediğim zamanı ayırabilirim. Belli gün ve saatlere bağlı değilim. Bu iş için ayırmam gereken para da ayda 29 YTL. Ama blog yazmak için buna bile gerek yok. Haftada birkaç yazı için Internet Cafe'ler çok daha ucuza gelebilir. İnanın bana yaratıcılığınızı kullandıkça moral bulacak ve ufak şeylerden daha çok zevk almayı, sahip olduklarınızın kıymetini anlamayı öğreneceksiniz. Deneyin ama...

11 Eylül 2008 Perşembe

Hisse Senedi Portföyüm

Hisse Senetleri bu kadar düşmüşken biraz daha almak lazım. Malum ben uzun vadeli yatırımcıyım. Bilen bilir, parasal miktar paylaşmak yanlısı değilim, hem zaten hisse senedi portföyüm de öyle çok birşey değil. Onun için parasal olarak oranlarla bir paylaşım yapayım dedim. Aşağıda hisse senedi portföyümü ve bu konudaki bazı düşüncelerimi bulacaksınız. (Sevgili Ekonomix,bana hisse senetlerine toplam portföyümde daha fazla yer vermemi öğütlüyor ama hala cesaret edebilmiş değilim. Beklediğim bir para var. Şu sıralar gelirse, olduğu gibi hisse senetlerine yatıracağım. 2010 yılına kadar borsaya yapacağım yatırımı tamamlamak sonra da 15 yıl dönüp bir daha bakmamak istiyorum. Ondan sonra da borsanın yüksek olduğu bir zamanı kollayacağım. Niyetim bu ama tabii hayat insana neler gösterir kimbilir?)


AKBNK 22%
ARCLK 4%
AVIVA 11%
ECILC 7%
FORTS 3%
GARAN 27%
SELEC 12%
THYAO 12%
ZOREN 3%

Geçenlerde az bir zararla Koc Holding ve Dogan Holding hisselerimi elden çıkardım. İyi ki de yapmışım, Doğan son günlerde burun üstü çakıldı. Belkide şimdiki fiyattan alım yapıp, unutmalı. Hmmm...

Zorlu Enerjiyi artırmak niyetindeyim. Başka enerji şirketlerine de yatırım yapmak istiyorum, fikri olan var mı?

Arçelik ise borsa yükselip de tapi olduğum an elden çıkacak. THY ve AVIVA'ya da biraz daha yatırım yapmak niyetindeyim. Akbank da almak istiyorum ama fiyatı sanki biraz yüksek gibi. Benim maliyetim 5 YTL. Bu hisseler bugün 6,20'den kapandı.

Ben TEGV'e bağış yapıp, Sevgili Ekonomix'in kapısını çalacağım yakında:)

Elektrik Faturası

Bugün elektrik faturam geldi. Aylık tüketimim geçtiğimiz ay 128 Kwh olmuş. Fatura tutarı da 29 YTL. 150'nin altında olduğu için şanslıyım. Birkaç yıl evvel tezgahaltı derin dondurucumu da çalıştırdığım için 150 Kwh üstünde kalan miktar daha da pahalıya geliyordu. Tasarruflu ampuller kullanmaya ve televizyon ile laptopun fislerinin sürekli takılı olduğu üçlü prizi düğmesinden kapatmaya başlayalı beri tüketimim düştü. Tüm gayretim zamlı tarifeye girmemek yönünde. Bu nedenle bu sene de derin dondurucuyu kullanmaya niyetim yok. Buzdolabının derindondurucu kısmı bana yetiyor.

Fakat düşünüyorum da ben gerçekten elektrik konusunda çok dikkatliyim. Akşamları salonda loş bir ışıkla oturmayı seviyorum ki, eminim bu da faturayı düşürüyordur. Ancak, birden fazla insanın yani mesela 4 kişilik bir ailenin tüketimi mutlaka 150 Kwh'ın üstünde olmalı. 150 sınırı bana biraz insafsız geliyor bu nedenle. 225 filan herhalde daha makul olurdu.

Tabii bir de ülkede kaçak elektrik kullananların payını da ödediğimizi düşünecek olursanız, elektrik bence olması gerekenden çok pahalı.

Bir de kesinti meselesi var. İstanbul'un nezih yerlerinden birinde oturuyorum ve neredeyse her gün gece elektrik kesiliyor. Bunu sabahleyin fırının ayarı bozulmuş saatinden anlıyorum. Geçen gece de otururken bir ara voltajın düştüğünü fark ettim. Kem de o kadar net bir düşüş oldu ki, sitenin jeneratörü devreye girdi. 21. yüzyılda elektrik problemi yaşadığımıza inanamıyorum.

Bundan uzun yıllar önce elektrik çok daha fazla kesilirdi. Ben de yurtdışına yaşamaya gittiğimde ilk market alışverişimde bir mum ve kibrit edinmiştim. Ne bileyim ben elin memleketinde hiç elektrik kesilmediğini... Amerikalı arkadaşlarıma bunu anlatınca hem eğlenmiş, hem de bizdeki kesintilere bir anlam verememişlerdi.

10 Eylül 2008 Çarşamba

Türk halkı tasarruf yapmıyormuş...

Bilmediğimiz birşey değildi ama rakamlar çarpıcı. Detayı buradan okuyabilirsiniz.

Çok az ücret alan, yoksulluk sınırında yaşayan kişiler için konuşmuyorum elbet ama tasarruf yapabilecek durumda olup da yapmayan o kadar insan var ki etrafımda, neye güveniyorlar bilmiyorum.

Gücü olmadığı halde 60 ay vadeli borç alıp, trafiğin keşmekeş olduğu İstanbul gibi bir şehirde ve de benzinin çok ama çook pahalı olduğu Türkiye gibi bir ülkede 4X4 araca binen arkadaşım da var, 20 yıl borca girip 570,000 USD'ye apartman dairesi satın alan da var. Oysa bu insanlar ellerindeki miktarlarla daha ucuz bir otomobil ya da daha mütevazi bir daire alabilirlerdi. Sonra para biriktirip, 4-5 yıla kadar aldıklarını upgrade edebililer ya da tasarruflarını emekliliğe yönlendirebilirlerdi. Anlamak mümkün değil. Üstelik bu bahsettiğim arkadaşlarımın küçük çocukları da var ve onları özel okulda okutmak zorundalar(!).

Brüt Ücret Alanlar'a Bir Öneri

20 yıllık iş hayatımın yarısında net ücret yarısında ise brüt ücret aldım. Şu anda da brüt ücret ile çalışıyorum. Malum yılın sonuna doğru ücret gitgide düşüyor. Kendimce bir kurnazlık yapıyorum. Yıllık bütçemi yaparken yılın son ayı elime geçecek net miktara göre bütçe yapıyorum. Böylece yılın ilk aylarında tasarruf için daha fazla para ayırma şansım oluyor. Yılın sonunda da azalan paranın etkisini hiç hissetmiyorum zira bütçem buna göre ayarlanmış oluyor.

Bu sene, senenin başında bütçelediğim neleri yaptım?
1. Salondaki perdeleri yeniledim. MODOKO taraflarındaki bir perde "outleti"nde yaptım alışverişi. Dolayısıyle hayli ucuza geldi.
2. Amerika'ya tatile gittim.
3. Giriteki aynalı bozuk sürgülü dolap kapısını değiştirdim. Bu sayede o dolabı çok daha efektif ve rahat kullanıyorum.

Seneye bütçelemeyi düşündüğüm işlerden bazıları şöyle:
1. Gözlüğümü yenileyeceğim.
2. Salonu boyatacağım.
3. Yeni bir kütüphane alacağım ya da yaptıracağım.
4. Deniz tatili yapacağım. Bozcaada ya da Çeşme gibi suyu soğuk bir yerlere gitmek istiyorum. Muhtemelen en iyi yol arkadaşım annem de gelir benimle:)

Brüt ücret alanların ellerine geçecek net ücreti ay bazında hesaplamaları için kullanabilecekleri iki link vereyim:
www.personelonline.com
Vergi Portalı

Gerçi bu linklerdeki hesaplamalara maalesef henüz BES ve Hayat Sigortalarına verdiğiniz paranın vergi avantajını da katamıyorsunuz. Ben de o kadar milimine hesap yapmıyorum.

Yabancı sitelerde bir sürü hesaplama araçları var. Emeklilik için ne kadar para biriktirmeliyim? Yeni doğan çocuğun okul masrafları için ne kadar para ayırmalı, kaç yıl biriktirilmeli gibi sorulara yanıt veriyorlar. Ama bize tam uymuyor hesaplar. Bir ara bize uygun hesaplama araçları türetebilir miyim diye uğraşmaya niyetim var. becerebilirsem buradan paylaşırım.

9 Eylül 2008 Salı

ADSL Kandırmacası, Banka Reklamları ve Memleketin Çivisi

Sanki Turkiye'de Turk Telekom'dan baska ADSL saglayicisi varmis gibi su son donemde her tarafta bir suru reklam yapiliyor. Limitli en dusuk hiz ADSL hizmeti 29 YTL. Reklamlara bakarsaniz, sanki daha dusuk bir ucrete ayni seviye hizmet alabileceksiniz gibi gorunuyor. Oysa kazin ayagi oyle degil. Reklam edilen ucretler sadece 3 ay icin gecerli. Eger 3 ay sonraki ucretlere bakarsaniz (firmasina gore bayagi gayret sarfetmeyi gerektirebiliyor), TT ucretleri ile ayni oldugunu goreceksiniz. Zaten altyapi TT altyapisi, sunulan hizmet de TT'nin uc bes firmaya biraz indirimle sattigi hizmet. TT bana biraz indirim yapmayi degil, bu firmalara havadan para kazandırmayi tercih ediyor. Alternatifim olmadığı için ben de ona bir tane cakamiyorum.

Tuketiciler de kandirilmaya devam ediliyor. Eh onlar da artik daha uyanik olmali!

Bu ara Banka, Tüketici Kredisi ve Kredi Kartı reklamları da coştu. Ramazanı ve yaklaşan bayramı kullanarak insanlari lüzumsuz yere alışverişe teşvik etmeye çalışıyorlar. Bir tanesi var ki tam süper! Eğer aynı markette Ramazan içinde 400 YTL'lik harcama yaparsanız, bir sürü puan veriyorlarmış. Türkiye'de kaç aile 400 YTL'yi market harcamasına ayırabilir merak ediyorum. Bir başkası da ayda 99 YTL'ye 60 aya kadar tüketici kredisi vadesinden bahsediyor. Detayına bakmadım ama 60 ay 5 sene eder. Ev almak hariç bu kadar uzun süreli borca girmek hangi akla hizmettir bilmem.

Bir yandan Deniz Feneri rezaleti, bir yandan Başbakan'ın tutumu, Aydın Doğan, RT Erdoğan çatışması, Cumhurbaşkanının rektör atamaları, gazetelerde yazanlar vs. derken memleketin yine çivisi çıktı. Anlaşılan biz daha kaliteli ve iyi bir hayatı yaşamayı hak etmiyoruz. Gazete okumayı ve Haberleri izlemeyi hepten bırakmanın stres seviyemi azaltmaya ciddi etkisi olur diye düşünüyorum.

Teşekkür..

Hasta olduğum için şifa dileyen herkese teşekkür ederim. Bronşit olmuşum, evde bir hafta istirahatliyim. İlaçlarımı alıp, bol bol uyuyorum. Kısa sürede iyi olacağımdan eminim. Tekrar iyi dilekler için teşekkürler:)

7 Eylül 2008 Pazar

Mutsuz yazı...

Hastayım, hem de çok. Cuma'dan beri yorgan döşek yatıyorum. Yüzümün sol tarafında dayanılmaz bir ağrı var. Kulağımın ağrısı mı dişime vuruyor yoksa diş kökümde bir sorun var da ağrısı kulağıma vuruyor anlayabilmiş değilim.

Burnum silmekten yara oldu. Bir rulo kağıt mutfak havlusunu bitirdim. Neyse ki dünkü kadar ateşim yok. Yalnız yaşamak sadece hasta olduğum zaman canımı sıkıyor. 38 ateşle kendi çorbamı kendim yapmak zoruma gitti doğrusu. Neyse, umarım yarına daha iyi olurum.