27 Aralık 2008 Cumartesi

2009'un zorluklarıyla başetmek...

Eskiden yaklaşan yeni yıl beni heyecanlandırır, mutlu ederdi. 40'ı geçtikten sonra yeni yıllar eskisi kadar keyifli gelmiyor doğrusu...

2009 finansal açıdan zorlu bir yıl olacağa benziyor. Çoğumuz enflasyon zammı bile alamayacağız. Bir kısmımız ise belki işini kaybedecek. Bu yıl kemerleri biraz daha sıkmalıyız. Eskaza ücret artışı alırsanız, almamış gibi davranmaya çalışın ve bu parayı birikiminize katın.

Eğer işinizi kaybetme riskiniz varsa, şimdiden alternatif işlere bakmaya başlayın. Özgeçmişinizi gözden geçirip, güncelleyin. İş yerinizde her zamankinden daha fazla çalışın. Endişe içinde çalışma arkadaşlarınızla dedikodu yapıp, teoriler üretmek yerine her zamankinden daha çok ve iyi iş çıkartmaya bakın.

Ailenizle önümüzdeki dönemin zorlukları hakkında açıkça konuşun. Eşiniz ve çocuklarınız da ekonomik durum ve işyerinizdeki sorunlar hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olsunlar. Endişelerinizi paylaşmazsanız ve herşeyi kendi içinizde yaşarsanız, hem stres yüzünden evdekilerle ilişkileriniz gerginleşir hem de onlar ne olduğunu anlamadıkları zaman daha fazla endişe ve telaşa kapılabilirler. Bu yıl para konusunda her zamankinden daha dikkatli olmanız gerektiğini aileniz de bilsin.

Şimdi neredeyse okul çağındaki her çocuk ya özel ders alıyor, ya dersaneye gidiyor ve de en az iki hobi ile uğraşıyor. Bir arkadaşım Cumartesi günü çocuğunu kurstan dersaneye, Pazar günü de kurstan piyano dersine götürüyor. Çocukların iyi bir eğitim almasını sağlamak her ailenin boynunun borcu. Maddi durumunuz elverdiği ölçüde çocuklarınıza çarpık eğitim sisteminin sağlayamadığı eğitimi alternatif yollardan sağlamaya çalışmanız son derece anlaşılabilir birşey. Buna mukabil, piyano dersleri, basketbol, yüzme, dans, bale vs. bence biraz opsiyonel. Çocuğunuz profesyonel bir sporcu ya da dansçı olacak kadar iyiyse, sözüm yok ama bu aktiviteleri gözden geçirmek ve belki de maddi imkanlar gözönüne alınarak ara vermek düşünülebilir.

Bu kriz evde daha fazla vakit geçirmek ve bir aile olarak yakınlaşmak için de iyi bir fırsat olabilir. Birlikte puzzle yapmak, çeşitli oyunlar oynamak, yemek pişirmek ya da hobilerle uğraşmak hem sizi birbirinize yaklaştırır, hem de anlamlı vakit geçirmenizi sağlar. Birçok ailede aile üyesi sayısı kadar TV var ve herkes kendi odasına kapanıp vakit geçiriyor. TV izleme süresini sadece çocuklara değil, büyüklere de kısıtlamak lazım. Benim bu yılki hedeflerimden biri de haftada en az 1 gün TV'yi hiç açmamak.

Belki karamsar bir yazı oldu ama tedbir almak ve hazırlıklı olmak sonradan sıkıntı çekmekten iyidir. Bir sonraki yazımda da yeni yıl hedeflerimi paylaşacağım.

22 Aralık 2008 Pazartesi

Mister No için Pilav tarifi:)

Mister No bir şekilde benim pratik yemek tariflerime ulaşmış ve pilav tarifi sormuş. Pilavı güzel yapan birisi diğer yemekleri de güzel yapar. Biraz deneme yanılma gerektiren bir iştir ama işte benim tarifim:

1 bardak baldo pirinç
2 kaşık margarin ya da 3 kaşık zeytinyağı
Biraz tuz
Arpa ya da yıldız şehriye (dolu bir yemek kaşığı)


Pirinci bir kaba koyun ve üstüne kaynar su dökün. 20 dk. bekleyin ve bol soğuk suyla pirinci yıkayın. Beyaz sudan kurtulun, tüm nişastasını akıtın ve bir süzgece alın.

Yapışmaz bir ufak tencereye yağı ve şehriyeyi koyup, orta ateşte sürekli karıştırarak, şehriye hafifçe pembeleşinceye kadar kavurun. Bunun üstüne pirinci ölçtüğünüz bardak ile 1,5 bardak su (su yerine et suyu ya da tavuk suyu kullanabilirsiniz, ama o zaman yağı azaltmalısınız) koyun, kapağını kapatıp kaynatın. Kaynayınca, süzgeçteki pirini ve tuzu ilave edin, kapağını örtüp, kısık ateşte pişmeye bırakın. Pilav suyunu çekmeye başlayınca üstü göz göz olur, bu noktada ateşi iyice kısın ve birkaç dakika sonra söndürün. İki kat kağıt mutfak havlusu ya da temiz bir kurulama bezini tencerenin üstüne koyup, kapağı örtün ve pilavı demlenmeye bırakın. 20 dakika kadar demlendikten sonra pilavı karıştırıp, servis yapabilirsiniz.

Pilav dediğim gibi zordur ama pirinci iyi yıkamak ve yağdan sakınmamak suretiyle iyi bir pilav elde edebilirsiniz. Önemli olan sebat edip, denemeyi sürdürmek:) Afiyet olsun!