3 Aralık 2009 Perşembe

Portföyü Gözden Geçirme ve Yeni Yıl Bütçesi Zamanı

Zamanında şu yazıyı yazmıştım. Bir de Ekonomi Türk'te Bireysel Finans 101 serisi yazmıştım. O yazılarda bahsettiğim şeylerden biri de portföyünüzü 6 ayda bir gözden geçirip dengelemenizdi. Yılın son ayı bunu yapmak ve önümüzdeki yıl bütçenizi oluşturmaya başlamak için ideal bir zamandır.

Eğer emekliliğiniz için para biriktiriyorsanız yani uzun vadeyi hedefliyorsanız, portföyünüzde kendi risk algılamanızla örtüşen oranlarda BES, Borsa, HB/DT, mevduat, altın ve döviz bulundurmalısınız. Altın ve döviz bende eser miktardadır.

Yaşınız gençse, geliriniz az bile olsa mutlaka ufak birikimler yapmalısınız. 24 yaşında birisi gelirinden ayda 50-100 TL arası bir parayı tasarrufa yönlendirebilir. Bu paralar 35-40 sene sonra çok işe yarayacaktır, bana güvenin.

1 Aralık 2009 Salı

Ultra Herşey Dahil

Tatil yapmayı, seyahat etmeyi çok severim. Bayram'da Geniş Aile Kaçamağı yapalım dedik, annem, kardeşim, kardeşimin eşi ve eşinin ailesi hep beraber Side taraflarındaki bir Ultra Herşey Dahil konseptli otele kaçtık. Nisan'da da aynı yere aynı ekip ile gitmiştik. Temel olarak bu tür tesislerde kalmam, genelde farklı farklı yerlerde birkaç gün kalarak tatil yapmayı tercih ederim.Zaten bu tür tatil tecrübem de toplam 3 kez ile kısıtlıdır. Tek bir otele gidip, orada kapanıp kalmak bana ters gelir.

Bu kez otel neredeyse %95 yabancı turistle doluydu. Çoğu da emekli olmuş, yaşını başını almış tiplerdi. Bütün gün güneşte yatıp sabah kahvaltısından sonra alkol almaya başlayan bu yaşlılar ordusu Ultra Herşey Dahil'den dibine kadar yararlandılar. Bizler için uzun muhabbetlerin ve balığın yoldaşı olan rakıyı sadece buzla sabahın köründe içmeye başlıyorlar. Racona ters...

İsraf edilen yiyecek ve içeceğin haddi hesabı yok. Bu sistemin çevrenin gelişmesine engel olduğu zaman zaman yazılıp çizilir ki bence de doğru bir gözlem. Otel'den içeri adım attığınızda herşey tertemiz, düzenli ve bakımlı, dışarı adım attığınızda ise tipik gelişmemiş kasaba havası yaygın. Daracık sokaklar, çarpık kentleşme, çirkin binalar, uyduruk dükkanlar...

Kasım ayının sonunda denize girebilmiş olmak beni çok sevindirdi. Soğuk moğuk demedik, uzun uzun yüzdük. İşin o kısmı çok keyifliydi ama gözlemlediğim israf beni çok üzdü. Buna bir çözüm bulmanın imkansız olduğunun da farkındayım. O otel daha sağduyulu davransa, müşteri başka yere gider. Maalesef insanlar virüs gibiler...