16 Ocak 2014 Perşembe

TV ve Reklamlar

Akşam oturup, TV izlerken durduk yerde aklınıza yiyecek/içecek düşüyor mu veya hemen bigisayara sarılıp aslında ihtiyacınız olduğunu birkaç saat evveline kadar düşünmediğiniz herhangi bir şeyi araştırıyor musunuz?

Ben pek fazla TV izlemem ama annem uzunca bir süredir bende ve bu nedenle TV normalden daha uzun süre açık kalıyor. Gerek reklamlar, gerekse TV programları esnasında resmen eşeğin aklına karpuz kabuğu düşmesine sebep oluyorlar.

Vatandaşı tüketime sürüklemek için bir takla atmadıkları kalıyor. Kredi satışı reklamlarına olan özel gıcığımı zaten bilen bilir. Akşamları örgü örmek, müzik dinlemek, kitap okumak, evde ufak tefek tamirat işiyle uğraşmak ve hatta ütü yapmak bile eminim TV izlemekten daha iyi birer uğraş.

Gösterilen diziler zaten insanı fıtık etmek üzere anlamsız uzun bakışmalar, saçma diyaloglar, özet adı altında bir önceki bölümün ısıtılıp tekrar verilmesi ile alabildiğine uzatılmış ve saçma hale getirilmiş durumda. Dizilerde herkes makyajlı, gece elbiseli ve topuklu ayakkabılarla evde gezinip, devasa malikaneler ve vilalarda oturuyor. Ya da birtakım kanallarda tamamen farklı, gecekondu mahallelerinde belli bir kesimin kötü, belli bir kesimin günahsız melek gibi gösterildiği programlar var. Tartışma programları koskoca ünvan sahibi yetişkin insanların maçlarda kavga çıkaran holiganlardan farklı olmadığının kanıtı olmaktan öte gitmiyor. Zaten kanallar ya bir kesimi ya öbürünü temsil ediyor. Rezalet yani! Bir de uzun, upuzun reklamlarla insanları aptala çeviriyorlar.

İçim bulanıyor valla. Valide sultan gider gitmez TV orucuna girmeyi düşünüyorum. Ona da çok yüklenemiyorum zira 71 yaşında. Internette gazetelerini okuyor, örgü ürüp, bulmaca ve yapboz yapıyor ama TV seyrederek bayağı da bir oyalanıyor.