Bizim insanımız bütçe yapmayı sevmiyor. Aslında uzun boylu düşünmeyi, planlama yapmayı da sevmiyor.
Herkes pahalılıktan şikayetçi, üstelik global bir pandeminin de pençesindeyiz ama bakıyorum hala kredi alıp, tatile gidenler var.
Tedbirsizlik ve "bana bir şey olmaz" felsefesi sayesinde yeniden vakalar yükselişte ve yine sert tedbirler gelebilir. Gerçi ekonomi o kadar çökük ki, Nisan ve Mayıs aylarındaki tedbirleri yeniden almayı göze alabilir mi hükümet, bunu bilemiyorum.
Yani, ciddi bir belirsizliğin içindeyiz. Kilerlerimizi sonbahar ve kış için biraz takviye etmemizde fayda olduğunu süşünüyorum. Arsız bir stokçuluktan bahsetmiyorum. Örneğin kuru gıdalardan normalde evde bulundurduğunuzdan birkaç kilo daha fazlasını bulundurmak, biraz konserve ya da donmuş sebze almak gibi bir şey kastettiğim. Biraz vitamin, basit soğuk algınlığı ilaçları almak da faydalı olabilir. Pandemi zamanı hastaneye düşmekten daha kötüsü olamaz. Bu yüzden, batikon, sargı bezi, flaster, ağrı kesici, kas tutulmasına karşı jel veya kremler, yanık kremi vb. bazı basit sağlık ihtiyaçlarını da evde bulundurmak, gereksiz yere evden çıkmanızı engeller.
Bu yazıyı yazarken ara verdim ve gazetelere göz attım. Maalesef hükümetin ilaç firmalarına olan borçlarını ödemediği için ithal ilaçta sorun yaşanabileceğine dair bir yazıya denk geldim. Önümüzdeki günlere dair belirsizlik daha da artıyor.
Gereksiz harcamaları tamamen bırakmak lazım. Bazen bir şeyi satın almanın insana iyi geldiğini anlıyorum ama yaşadığımız dönem artık bunu kaldırmıyor.