8 Ocak 2010 Cuma

Emeklilik için tasarruf edip para biriktirmek neden önemli?

Bu konuda çok yazdım çizdim ama bıkmadan devam etmeyi düşünüyorum. Sınırlı sayıda okuyucum var ama en azından onlar da etraflarındaki eşlerine dostlarına bu konuları anlatıyorlardır diye umuyorum.

Türkiye'de çok çarpık bir emeklilik sistemi var. İnsanlar çok genç emekli olabiliyorlar. Yasal bazı düzenlemelerle kademeli olarak emekli yaşı yükseltildi ama hala anlamsız uygulamalar var. Ekonomi Türk bugün bu konuya değinmiş ve Emekli Zammı ve Emeksiz Emeklilik başlıklı bir yazı yazmış. Yazının sonunda da daha evvel yazdığım bir yazıya bağlantı vermiş. (Teşekkür ederim! Ayran içtik ama ayrı düşmedik anlaşılan:)

Emeklilik konusu da adeta din konusu kadar suistimale açık ve insanları duygusal tepkilere sevk edebilecek kadar hassas. "Mezarda Emeklilik" sloganıyla milyonlarca insanımız yıllarca oy kaygısıyla açıkça kandırıldı. Bunları söyleyince sanki "emekliler ölsün" diyormuşuz gibi geliyor ama kazın ayağı öyle değil. Elbette ben de memleketimdeki emeklilerin Amerikalı, Alman, Japon emekliler gibi turistik seyahatler yapabilecek, güzel evlerde oturup, güzel arabalar kullanabilecek olmasını istiyorum. Ama bu 20-25 hatta 30 sene çalışmakla bile elde edilebilir bir durum değil. Yakın bir Amerikalı dostumun eşi 68 yaşında emekli oldu ama bu kararı çok zor aldı zira annesi geçen yıl 101. yaşını kutladı. O kadar uzun yaşarsa tasarruflarının yetip yetmeyeceği konusunda ciddi tereddütler yaşadı. Bu söylediğim insan 18 yaşından itibaren düzenli olarak çalışmış, üniversiteyi bile çalışırken okumuş birisi. Adam 50 sene çalışmış ama 30 sene daha yaşama "riski" olduğunu düşünüyor!

İleride emeklilerin sayısı arttıkça, sistem daha da fazla yara alacak ve günün birinde Allah Korusun! bazı ülkelerde olduğu gibi insanlara belki de emekli maaşı ödeyemeyecek duruma geleceğiz. O nedenle B planımız olmalı. Belki gün gelecek birkaç emekli yaşlı insan ev arkadaşlığı yapacak, ellerine geçen parayı birleştirip, varlıklarını sürdürmeye çalışacak. Zamanında çalışıp mal mülk edinmiş olanlar elde ettikleri pasif gelirle yaşamayı sürdürebilecekler. LÜTFEN ama lütfen emekli olduğunuzda elinize geçecek emekli maaşı ile kıt kanaat de olsa geçinebileceğinizi düşünmeyin. Vitrindeki olağanüstü ayakkabıları, Plasma TV'yi, Blu-Ray oynatıcısını, havalı otomobili, müstakil evi almaya kalkışmayın. Cep telefonunuzu yenilemeyiverin. Bozulmayan bir şeyi değiştirmeyin. Emeğinize ve paranıza sahip çıkın. Yaşı genç olanlar için risk çok daha büyük ama onların hala kendileri için çözüm üretecek vakitleri var. Bu konuda yazılıp çizilenleri bıkmadan usanmadan okuyun, tartışın ve kendi çözümünüzü üretmeye bakın. Kendi stratejik planınızı yapın. Hiçbir şeyi tesadüflere ve akışına bırakmayın. Ne zaman evleneceğinizi, kaç çocuk yapacağınızı, ne zaman yapacağınızı hesaplayın.

Kara bir tablo çiziyorum diye bana kızmayın ve yapmanız gerekenleri ertelemeyin. Hayat o kadar kısa ve o kadar çabuk geçiyor ki, ne olduğunuzu anlamadan 40'ı deviriveriyorsunuz. Benden söylemesi!

7 Ocak 2010 Perşembe

Pratik Patates

Ne zamandır yemek tarifi vermediğimi fark ettim. Öğrenciler ve bekarlar için ideal, ucuz ve lezzetli bir tarif vereyim. Yalnız fırında pişiyor.

Malzemeler:

Patates (adam başı 2 orta boy patates, iştahlılar için 3 olsun:)
Tuz, karabiber
Biraz un
Zeytinyağı (başka bir sıvı yağ da olabilir)
Sarmısak
Yoğurt

Patatesleri soyup, yıkayın ve de kurulayın.
Yarım santimden kalın olmayacak şekilde dilimleyin.
Sonra bu dilimleri, una bulayın ve yağladığınız tepsiye tek sıra olarak dizin. Üstünden biraz daha sıvı yağ gezdirin, tuz/karabiber serpin ve 175 derece civarındaki fırına atın. 20-25 dakika fırında pişirin. Kıtır seviyorsanız biraz fazla da kızartabilirsiniz. Yağda kızartılmış patatesten daha sağlıklı ama yine de kilo problemi olanlar için pek uygun bir yiyecek değil.

Sarmısaklı yoğurt ile servis edin. Afiyet olsun!

5 Ocak 2010 Salı

Ekonomi Türk coştu benden söylemesi!

Ekonomi Türk yeni editörü ile son günlerde müthiş bir atılım içerisinde. Yiğit Bulut'un bugünkü yazısına cevaben çok güzel giydirmiş. İşte o yazi: Yiğit Bulut'un Herkesten Gizlediği Gerçek Nedir? Tavsiye ederim.

4 Ocak 2010 Pazartesi

Sigara Parasına

Ben sigara içmem. İçene de kızarım zira sigaranın kokusunu çok dayanılmaz buluyorum. Kapalı mekanlarda sigara yasaklandığında sevinmiştim, şimdi de dışarıda oturmanın keyfi kaçtı diye düşünüyorum. Geçtiğimiz yıl New York'ta parklar ve plajlarda da sigara yasağı konması gündeme gelmişti. Orada açık havada da her yerde sigara içilemiyor. İlginizi çektiyse şu yazıyı okuyabilirsiniz.

Sigara sağlığa çok çok zararlı ama öyle büyük bir endüstri ki kimse bunu yasaklamaya bu noktada cesaret edemez. İçmeseniz ama içilen ortamda bulunsanız dahi en az içen kadar zarar görüyorsunuz deniliyor. Bilimsel tarafını pek bilmiyorum. Zararlı olduğuna inanıyor ve kokusundan şiddetle nefret ediyorum.

Birkaç gündür sigaraya yapılan zamlarla ilgili haberler dikkatimi çekiyor. Bugün yayınlanan fiyatlara baktım. Anlaşılan bir paket sigaranın fiyatı 4-7,5 TL arası değişiyormuş. Küçümsenecek para değil. Bir kişi ortalama fiyatlı bir sigaradan günde yarım paket içiyor olsa ayda yaklaşık 85-90 TL arası bir parayı sigaraya veriyor demektir. Pekiyi bu sigara parasına neler yapılabilir? Aşağıda vereceğim örneklerdeki fiyatları rastgele bir marketin sitesinden aldım ve yuvarladım. Çok daha uygun fiyatlarla alışveriş yapılabileceğinden eminim.

85-90 TL ile,
44 Litre Pastörize Günlük Süt veya,
21 Kg. Tava Yoğurdu veya,
315 adet yumurta veya,
5 Kg. Kıyma veya,
15 adet bütün tavuk veya,
12 Kg. Alabalık veya,
25 Kg. Ispanak veya, 32 Kg. Kereviz veya,
60 Kg. Lahana veya,
45 Kg. Elma veya,
30 Kg. Muz alabilirsiniz.

Şimdi dar gelirli olup, günde yarım paket sigara içen bir kişinin ailesini nelerden mahrum ettiğine siz karar verin.

Sigaranın sebep olduğu hastalıklardan ve bunların tedavisinin pahalılığından söz etmiyorum bile...

Haliniz vaktiniz yerinde olsa bile gelin bu sene sigarayı bırakın, tasarruf ettiğiniz parayı zor durumdaki insanlara yardım yapmaya, hobilerinize, ya da sizi mutlu edecek başka bir şeyler yapmaya ayırın.

Okuyucular arasında bu sene hedefi sigara bırakmak olan kimse var mı? Varsa izleyecekleri stratejiyi ya da deneyimlerini buradan paylaşmak isterlerse bana mail atabilir ve bloga konuk yazar olabilirler.

3 Ocak 2010 Pazar

Aman dikkat!

Sözüm brüt ücret alanlara: Yıl sonuna doğru kuşa dönen ücretiniz yeni yıl başladığında size sanki artmış gibi gelebilir. Sakın ola buna güvenip, üstüne de indirimlerin cazibesine kapılıp kredi kartınıza yığınla taksit yapmayın. Benden uyarması! Unutmayın ki daha yeni yılın ilk günü zam yağmuruna tutulduk. Şimdiden bütçelerinizi gözden geçirip otomobil, emlak vergileri, yakıt gibi kalemlere gereken ayarlamaları yapmalısınız.

Brüt ücret alanlara tavsiyem bütçelerini yılın son ayında alacakları paraya göre yapmalarıdır. Bu sayede yılın başında tasarrufa daha fazla pay ayırabilir ya da yapmayı planladığınız büyük bir harcama için kenara para koyma şansı bulabilirsiniz.