31 Ağustos 2007 Cuma

Neler oluyor hayatta!

Birkac gundur yeni Cbaskani, yeni kabine, 30 Agustos torenleri, kim kime yan bakti, kim ne dedi, eski Cbaskani evinde atletle goruntulendi vs. tipi gundemi takip etmekten bitap dustum ve sonunda suna ikna oldum: Ben dahil butun milletimiz alakasiz konulara bayiliyor, onemli konulara kafa yormuyor. Neyse...

Tipik bir kadin olmadigimi biliyorum ama benim evdeki kirli camasirlar, bulasiklar, sokulen giysiler, kopan dugmeler tabii bu konudan bihaber olduklarindan kendi bildiklerini okumaya devam ediyorlar.

Gecen yil Denizli'den aldigim uzerine boyle biye gibi birseyden (mutlaka bir adi vardir ama ben bilmem) makine ile desenler islenmis bir yatak ortusu almistim. Isli falan ama sade bir sey. Tutup onu camasir makinesinde yikadim. Asarken fark ettim ki uzerindeki desenlerin ucu sokulmus, o biye gibi sey de sallanip duruyor. Simdi yapilacak akilli hareket, annemin beni bir dahaki ziyaretine kadar bunu kenara kaldirmak ve kullanmamak degil mi? Faka ben cok guzel dikis dikermisim gibi gittim, dikis kutumu aldim, once deseni igneleyeyim dedim fakat baktim olacak gibi degil, once koyu renkli bir iplikle deseni tekrar yerine oturtayim sonra da dikerim diye dusundum ve fakat ne zor seymis! Isin en basinda iplik, igne deligine gecmeyi reddderek beni ugrastirdi. o kismi atlattiktan sonra uzun sure debelenip kan ter icinde kalarak, desenlerin bir kismini yerine oturtum ve biraktim. Birkac saat sonra tekrar elime aldim, kalani tamamladim. Yine biraktim, 1 saat sonra bu sefer dikmeye koyuldum ve bunu da iki merhalede tamamlayabildim. Muhtemelen bu surede o ortuyu yapan kadin iki ortu falan bitirirdi. Ben 3 deseni yerine geri diktim. tabii ortuyu hemen kaldirdim ki baska desenler de sokulmesin. Of ya!

Hiç yorum yok: