20 Ağustos 2008 Çarşamba

Cimrilik-tutumluluk...

Eko-Mühendis sormuş: "T'pol hanımefendi insanlar daha çok zengin oldukça paylaşım duygusu azalıyor mu?Düşünceniz nedir?

İnsan uzun zaman biriktirdiklerini birikim arttıkça daha az harcıyor yani harcamamak,tasarruf etmek hastalığa dönüşüyor sonra da cimri deniliyor bu kişilere siz ne düşünüyorsunuz.." demiş.

Ölçüsüzlük tabii ki her konuda insanın karşısına çıkan bir şey. Eko-Mühendis'in bahsettiği tür insanlar var elbette tıpkı içki konusunda ölçüyü kaçıran alkolik olanlar ya da benim gibi yemekte ölçüyü kaçırıp kilolu olanlar gibi. Zenginliği arttıkça parasına aşık olan ve onu kimselerle paylaşmayan cimri kimseler var. Bir arkadaşım böyle birisiyle evli ve eğer kendisi iyi bir ücret kazanmasa ruh hastası olabilir. Ben bunun tutumlulukla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Tutumlu kişiler neyin önemli olduğunu algılamış ve hedeflerini doğru seçmiş kişilerdir. Onların bütçelerinde mutlaka yardımlaşmaya da yer vardır. Zaten parayı ziyan etmezseniz, paylaşmaya imkan olur, öyle değil mi?

Yani bence tutumlu olmak paylaşımcı olmanın önüne geçen birşey değil. Hatta bilakis bir şekilde para paylaştıkça artan birşey. Sanki ulvi bir güç, siz başkalarına yardım ettikçe size yardım ediyor. Bunu en çok cebimde gerekenin dörtte biri kadar para varken ev almaya karar verdiğimde ve tüm borçlarımı 1 sene içinde kapattığımda hissetmiştim. Mesela o yıl Zorunlu Tasarruf nemaları taksit taksit ödeniyordu ve bu paralar bana hayli iyi gelmişti.

Dindar biri sayılmam. Bu blogda da dine ve politikaya dokunmamaya kararlıyım ama dinimizin birçok başka kuralını yerine getirmesem de zekat konusunu önemsiyorum. Mutlaka zekat veriyorum ve kurban kesmek yerine de bağişta bulunmaya özen gösteriyorum. Birikimler arttıkça 1/40 oranında verilmesi gereken zekat da artıyor tabii. Ben de bunu bir seferde yapmıyorum (ister inanın, ister inanmayın bunu e-mail atıp Diyanet'e sormuştum) ve yıl boyunca tıpkı diğer giderlerimi bütçelediğim gibi zekat ve kurbanı da bütçeliyorum. Böyle şeylerin söylenmesi doğru değil ama burada anonim bir kimliğim olduğu için söylemekte zarar yok: Bir grup arkadaş küçük bir kızın okumasını sağlıyoruz. Bunun dışında da TED, TEGV, LÖSEV ve Mehmetçik Vakıflarına bağışta bulunuyorum.

Yardımlaşmanın yanında bir de sevdiklerinizi mutlu etmek konusu var. Paranız çoğaldıkça daha cömert jestler yapma imkanınız olabiliyor. Mesela ben küçükken başta babaannem, anneannem ve dayılarım olmak üzere oldukça cömert büyüklerle çevriliydim. Verdikleri harçlıkların ve aldıkları hediyelerin beni ne kadar sevindirdiğini gayet iyi hatırlıyorum. Benim çoluğum çocuğum yok ama ben de arkadaşlarımın çocuklarını sevindirmeye bayılıyorum. Annem ve kardeşime de hoş jestler yapmayı seviyorum. Bu gibi şeylere para ayırabilmenin tek yolu da tutumlu birisi olmak zaten.

Herşeyde olduğu gibi anahtar nokta ölçülü olmak. Cimrilik hoş birşey değil. İnsanın hem kendini hem de yakınlarını esasında sorunsuzca verebileceklerinden mahrum etmesi bence yanlış.

Münazara savunması gibi oldu bu yazı da:)

2 yorum:

Investor dedi ki...

Teşekkür ederim hep aklıma takılan soruya kendi yaşantınızdan da örnek vererek çok güzel açıklamışsınız.

Unknown dedi ki...

tutumluluk ile cimrilik arasındaki ince çizgi