Geçen sefer diyet listeleri ve bütçeler arasındaki benzerlikleri yazmıştım. Okurlardan da katkılar geldi. Teşekkür ederim.
Benim yıllar boyunca diyet konusunda başarısız olmamın en önemli nedeni tembel olmamdır. Egzersiz yapmak ve yemek pişirmek genellikle zor gelir. Yemek pişirmek benim için bir eğlencedir, bu yüzden onu görev haline getirmek hiç işime gelmez. Ancak, öğrendim ki temel olarak işin mahrumiyet kısmı insanları daha çok etkiliyormuş.
Bir yerlerde okuduğuma göre, bazı yiyeceklerden tamamen uzak durmak zorunda olunması, çoğu kişinin kendisini bir müddet sıkması ve sonra da zincirden boşanmışcasına yemeklere saldırması ile sonuçlanıyormuş. Bunu okuyunca, bütçe ile aradaki bağlantıyı da çabucak kurmam zor olmadı. Çoğumuzun geliri hem istediği standartta yaşamaya, hem de tasarruf yapmaya yetmiyor. Hal böyle olunca, birşeylerden fedakarlık gerekiyor ve bu da insanlarda mahrumiyet hissi yaratıyor.
Eğlenceden, giyimden mahrum olmak zorunda kalmak duygusu da muhtemelen kısa süre içinde bütçeyi bir kenara atıp, eski harcama alışkanlıklarına dönmekle sonuçlanıyor. Bunda yaratıcılığımızı öldüren ve bizi kalıplara sokan eğitim sistemimizin de kabahati var. Eğlence deyince insanların aklına çok az sayıda şey geliyor. Kendilerini eğlendirecek bir sürü şey buulabileceklerini fark dahi etmiyorlar. En basitinden TV’deki çeşit çeşit kanallarda bize eğlence programı adı altında sunulanlara bakın. Ne kadar tekdüze, ne kadar birbirine benzer, kalıplaşmış programlar! Üstelik çoğu benim için eğlendirici bile değil.
Diyetisyenim her zaman canımın çektiği birşey olup olmadığını soruyor. Eğer belli birşeyi özlemişsem, mutlaka o şeyi diyetimi berbat etmeden yiyebilmem için bir yol düşünüyor. Bütçeler için de bu tarz bir yaklaşım anlamlı olabilir.
Güzel giyinmek çok para gerektirmez, insanın eğlenebilmesi için ille bir yere gidip, avuç dolusu para dökmesi şart değildir. Farklı alışkanlıklar ya da hobiler edinmeye çalışarak da eğlenebiliriz. Basit aksesuarlarla kıyafetlerimizi zenginleştirebiliriz. Geçen yıl boyunca kullandığınız gri renkli sıkıcı boyun atkısı ve eldivenlerinize, kullanmadığınız eski bir kolyenin boncuklarından birkaç tane dikerek, yeni bir hava kazandırabilirsiniz. Bunları yapabilmek için biraz örgü, biraz dikiş öğrenmek de “eğlenceli” olabilir.
Bütçenizi yaparken eğer gerçekten mümkünse, eğlence için de para ayırın. Bu durumunuza göre belki ayda bir kez, belki 3 ayda bir kez sinemaya gitmek olabilir ama en azından kendinizi mahrum ettiğinizi düşünmezsiniz. Fakat her hafta sonu için eğlenceli bir aktivite planlayın. Evde eşinizle karşılıklı tavla oynamak, veya ailece eğlenceli birşeyler yapmak mümkün olabilir. Eski fotoğraflara bakmak, bunlardan ve eski gazete ve dergilerden kesilmiş resimlerden bir kolaj yapmak, tuz seramiği yapmak vs. gibi evdeki malzemeleri kullanarak ailenizle hoşça zaman geçirmeniz mümkün.
Para yok dışarı çıkamıyoruz diye somurtup, babanın gazeteye gömülmesi, annenin öfkeyle ev işlerine saldırması, çocukların sıkıntıdan sürekli vızırdanması ile de hafta sonu geçirilebilir. Tercih kişiye kalmış...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder