Rahmetli babaannemin anlattığı bir eski zaman hikayesidir: Çocuk heyecanla koşarak dedesinin yanına gelmiş “Dede dede, pazarda bir pula deve satıyorlar. Ne olur biz de alalım bir tane!” demiş. Dedesi başını sallayarak “Buna sarf edecek bir pulumuz bile yok” diyerek torununu geri çevirmiş. Aradan uzunca bir süre geçmiş, torun bu sefer süklüm püklüm ve üzüntüyle dedesinin yanına gelmiş ve “Biliyor musun o bir pula satılan develeri şimdi bin pula satıyorlar, artık hiç alamayız” demiş. Dedesi gülümseyerek cebinden kocaman bir kese çıkartıp torununa uzatmış “Bununla en az 10 deve alabilirsin demek ki… Al bakalım keseyi koş pazara” demiş.
Son günlerde çeşitli yayın organlarında düşmeye başlayan mortgage faizleri nedeniyle emlak fiyatlarının yükseleceği ve emlak almak için doğru zamanın şu içinde bulunduğumuz günler olduğunu anlatan haberlere rastladıkça aklıma hep yukarıdaki hikaye geliyor. Haberler ya büyük inşaat projeleri yapan şirketlerin yöneticilerine ya da banka yöneticilerine dayandırılıyor. Pekiyi ya talep? Faizlerin düşmesi talebi hemen şimdi canlandıracak bir unsur mu acaba? Krizden çıkışın kısa sürede olmayacağını tahmin eden, sütten ağzı yanıp da yoğurdu üfleyerek yiyen, iş güvencesi olup olmadığı konusunda kaygılar taşıyan insanlar hemen koşup emlak almaya kalkışacaklar mı?
Krizden çıkmaya başladığımızı düşünmek için bence biraz erken. İşsizliğin bu kadar yükseldiği, önümüzdeki yılın neler getireceğinin hala çok belirgin olmadığı, insanlarımızın tasarruf alışkanlıklarının bulunmadığı memleketimizde kanımca maksatlı bu haberlere kapılmamak lazım.
Kimin ne söylediğine değil kendi içinde bulunduğumuz finansal duruma bakmamız gerekir. Özellikle iş kaybetme riski olan insanların şu dönemde en az bir yıllık geçim paralarını kenara ayırmadan herhangi bir yatırıma girişmesi anlamlı olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder