1 Aralık 2009 Salı

Ultra Herşey Dahil

Tatil yapmayı, seyahat etmeyi çok severim. Bayram'da Geniş Aile Kaçamağı yapalım dedik, annem, kardeşim, kardeşimin eşi ve eşinin ailesi hep beraber Side taraflarındaki bir Ultra Herşey Dahil konseptli otele kaçtık. Nisan'da da aynı yere aynı ekip ile gitmiştik. Temel olarak bu tür tesislerde kalmam, genelde farklı farklı yerlerde birkaç gün kalarak tatil yapmayı tercih ederim.Zaten bu tür tatil tecrübem de toplam 3 kez ile kısıtlıdır. Tek bir otele gidip, orada kapanıp kalmak bana ters gelir.

Bu kez otel neredeyse %95 yabancı turistle doluydu. Çoğu da emekli olmuş, yaşını başını almış tiplerdi. Bütün gün güneşte yatıp sabah kahvaltısından sonra alkol almaya başlayan bu yaşlılar ordusu Ultra Herşey Dahil'den dibine kadar yararlandılar. Bizler için uzun muhabbetlerin ve balığın yoldaşı olan rakıyı sadece buzla sabahın köründe içmeye başlıyorlar. Racona ters...

İsraf edilen yiyecek ve içeceğin haddi hesabı yok. Bu sistemin çevrenin gelişmesine engel olduğu zaman zaman yazılıp çizilir ki bence de doğru bir gözlem. Otel'den içeri adım attığınızda herşey tertemiz, düzenli ve bakımlı, dışarı adım attığınızda ise tipik gelişmemiş kasaba havası yaygın. Daracık sokaklar, çarpık kentleşme, çirkin binalar, uyduruk dükkanlar...

Kasım ayının sonunda denize girebilmiş olmak beni çok sevindirdi. Soğuk moğuk demedik, uzun uzun yüzdük. İşin o kısmı çok keyifliydi ama gözlemlediğim israf beni çok üzdü. Buna bir çözüm bulmanın imkansız olduğunun da farkındayım. O otel daha sağduyulu davransa, müşteri başka yere gider. Maalesef insanlar virüs gibiler...

4 yorum:

B. dedi ki...

Hiç böyle bir otelde bulunmadım ama yıllar önce kuzenimin yemekli düğününe gitmiştim. Yemek servisi faslına kadar güzeldi her şey ama yemek servisinden sonra çok içim burkulmuştu. Yiyecekler çok güzel hazırlanmıştı ama neredeyse yarısı çöpe gitti. Herkese aynı şeyin servis edilmesinden mi neden bilmiyorum ama o gece çok üzülmüştüm. Sonra bir kaç yemekli personel gecesine daha katıldım, aynı şey orda da oldu. Yiyecek, içecek, emek, zaman va para israfı olarak sonuçlanıyor bence böyle organizasyonlar. Bu bir gecelik israfın daha büyüğü de her şey dahil otellerde oluyor demek ki. Şuna takıldım ama otel daha sağduyulu davransa neden müşterisi azalacak?

T'Pol dedi ki...

İnsanlar maalesef çok açgözlü. Zaten yiyemeyeceklerini bile bile tabaklarına fazla yemek alıyorlar. Çeşit azalsa ya da açık büfeden vazgeçilse bu durum hoşlarına gitmeyecektir. Kardeşim ve eşi bu otelde çok tatil yaptılar. Birkaç sefer de arkadaşlarıyla beraberdiler. Bana bir sefer arkadaşlarından birinin kahvaltıda yiyecek hiçbirşey bulamadığından yakındığını söylediler "yuh" dedim. Çorbadan, her türlü pirinç, mısır gevreğine, en az 5 değişik çeşit hazırlanmış yumurta yemeklerine, çeşit çeşit börek ve poğaçalara, hemen her türlü peynir, zeytin ve reçele ve de meyveye yok yok. Buna rağmen adam bu büfeden şikayet ediyorsa onu hızlıca Afrika'ya göndermek gerekir.

B. dedi ki...

Şımarıklığın bu kadarı.. Afrika'ya göndermenize gerek yok. Kendi evinden uzakta, yalnız yaşayan bir üniversite öğrencisinin yanına gönderin, yeter.

Yeri geldi anlatıcam, dün gece 11 civarı ekmek almaya çıktım. Sokak bomboş, herkes evinde tabii. Kaldırımda oturmuş bir amca vardı. Başında kasketi, üstünde ceketi, rahatlıkla dede diyebileceğimiz görünüşte. Ekmeğimi aldım, dönerken amca seslendi bana. "Amca nasılsın?" dedim, gülerek baktı, konuşamayanlara özgü seslerle birşeyler anlatmaya çalıştı, gülüyordu ama. Baktım anlaşamayacağız, "bişeye ihtiyacın var mı?" dedim. Güldü yine ve bana elindekileri gösterdi, iki tane yufkadan sarılmış börek.. Böreklerin mutluluğunu paylaşmak istemişti herhalde benimle. Gece yatacak yeri var mıydı, yok muydu, neden o saatte sokaktaydı, ağlayıp durdum. Evde biri olsaydı tekrar çıkıp bakmaya, belki eve getirmeye cesaretim olurdu. Bu adamın varlığını bilirken, böyle bir şımarıklığa inanamıyorum, inanmak istemiyorum...

Kubilay dedi ki...

city tax neden yok türkiye'de? yiyor içiyor afedersiniz o yiyip içtiklerini de kimyasal işlemlerden geçirip türkiye'ye boşaltıp gidiyorlar, ülkenin ve şehrin bir çok genel hizmetini kullanıp tek kuruş da ödemiyorlar. Yurtdşında hemen hemen yer yerde normal otel ücretinin yanında günlük 1-2 euro city tax ödersiniz. Türkiye'de de her şey dahil'in bunun içine katılması ve şehir vergisi alınmaya başlanması lazım.