7 Eylül 2010 Salı

Sonbahar

Benim açımdan sonbahar geldi çünkü artık gece pike yetmiyor, tarla domatesi bakkallarda bol bol bulunur oldu, karpuzun tadı kaçtı, sabah erken ve akşamüstü insanın sırtına ince bir kazak, şal ya da hırka alası geliyor.

Sonbahar en sevdiğim mevsimdir. Kendime göre kışa hazırlık yaparım. Domates sosları hazırlarım, barbunya ayıklarım ve bunları dondururum. Dolaplarımı gözden geçirip, verilecekleri veririm. Geçtiğimiz hafta sonu dolaplar temizlendi, verilecek giysiler yerlerini buldu. Önümüzdeki dönem neye ihtiyacım olup olmadığını tespit eme fırsatı buldum. Bu arada fark ettim ki, evimin biraz bakıma ihtiyacı var. Önümüzdeki altı ay evi iyileştirme fonu yaratmaya yani bu amaçla para biriktirmeye çaba göstereceğim.

TV koltuğum ve 3'lü kanepemin değişmesi gerekiyor. Bunları tamir ettirmek ve yüzlerini değiştirmek daha pahalıya mal olacak. Bir de evdeki kapıları yenilemek istiyorum. Baharda da badana yaptırmak gerekecek.

Şimdilik Ankara-İstanbul arasında dolanarak ve annem ile kızkardeşimde kalarak idare ediyorum. Ankara'da ev açmak ya da evi Ankara'ya taşımak niyetim yok. Bakalım ilerleyen günler neler gösterecek?

Bu arada Ekim ayında yurtdışında bir eğitime gideceğim. Döndükten sonra artık bu kendime yaptığım yatırımı çıkartmaya başlamayı umuyorum. Bu da bazı hafta sonları çalışmak demek. Zira hem tam zamanlı bir iş yapmak, hem de eğitimler vermek lazım. İki işi en azından 2012 ortasına kadar beraber götürmek niyetim var.

Bu sene çok büyük bir leylek sürüsünü havada gördüm. Pek çok seyahat demek değil mi bu? Şimdiden biri tamamlanmış, diğeri planlanmış iki yurtdışı seyahatim var. Ankara-İstanbul gidip gelmek de mini seyahatler zaten. Kurban Bayramı için henüz plan yapmadım ama annemle bir yerlere kaçalım istiyoruz. Sonbaharı gerçekten seviyorum...

1 yorum:

love and smile dedi ki...

Sonbaharı sevenlerdenim ben de:) gerçi ben her mevsime bayılıyorum ayrı ayrı:)
Eşya, giysi vermek beni çok rahatlatıyor, mutlu ediyor.
mutlu bayramlar..planlarınızda kolaylıklar...