2 Nisan 2008 Çarşamba

Evim güzel evim!

Son birkaç haftadır Ankaradaydım. Arada bir iş görüşmesi için gelip, hemen geri döndüm. Hem annemin birikmiş pek çok işi olduğu için, hem de eski evi satıldığı için uğraşacak pek çok şey vardı. Bayağı yoruldum doğrusu ve de evim burnumda tütmeye başladı.

Nihayet dün döndüm. Gerçekten gayet dinlendirici bir uyku uydum, yatağımı özlemişim. Hatta banyomu ve mutfağımı da özlemişim. Sadece istediğim programları izlemeyi de özlemişim. Bu konuda annemle zevklerimiz katiyen uyuşmuyor da:)

Fakat evde yapacak çok iş var. Tek tek tüm dolapların elden geçirilmesi gerek. Verecek pek çok giysi olduğundan eminim. mevsim değişimlerinde giysi kaldırmak adetim yok sadece dolapların içindekilerin yerlerini değiştiriyorum. Yeteri kadar dolabım var ama pek tıklım tıkışlar. Gereksiz alışveriş etmediğim halde bir müddet sonra eşyalar nasıl oluyorsa artıveriyorlar.

Mutfak da almış başını gidiyor. Buradaki dolapların da elden geçmeye ve yiyecek depolarının tüketilmeye ihtiyaçları var. Özellikle kuru malzemeleri ve baharatları gözden geçirmek lazım. Ben derin dondurucuyu da iyi kullanırım, bazen o da dolup taşıyor. Mutfak alışverişine çıkmadan evvel, evdekileri tüketmeye karar verdim. Mesela akşama buzluktan bir balık çıkarttım. Daha iki tane balık var. Onları da tüketip, önümüzdeki aylarda balık azaldığında tüketmek üzere birkaç kilo taze balık almalıyım. Ayrıca buzlukta pişmiş yemekler ve dondurulmuş pizza hamurları var. Tam undan yapılmış tek porsiyonluk hamurlar. Bunları sağlıklı pizza ya da pide yapmak için kullanabileceğim gibi, ekmek yapmak için de kullanabilirim. Ekmek makinem yok ama evde ekmek yapmaktan hoşlanıyorum. Biraz uğraştırıyor ama yemek pişirmek benim için iş değil, hobi kategorisindedir.

Bu kadar çok işi halledebilmek için, planlı olmak gerek. Bugün bir yandan çamaşır yıkayıp, diğer yandan da mutfağı elden geçirmeyi planladım. Daha sonra da yarınki iş görüşmesi için giyeceklerimi hazırlayacağım. Fazla yorulmaya niyetim yok. Henüz tam dinlenemedim bile...

Hiç yorum yok: