12 Kasım 2009 Perşembe

Kariyer Danışmanlık firmaları üstüne...

Yıllar boyunca defalarca danışmanlık firmalarıyla muhatap oldum. Kimiyle iyi tecrübeler, kimiyle tuhaf tecrübeler yaşadım. Bu işi çok ciddiye alarak yapan firmalar olduğu gibi lakayt bir şekilde yapanlar da var.

İş arayan insanlar özellikle de çalışmıyorlarsa zaten kırılgan bir modda oluyorlar. Hal böyleyken yaptıkları her görüşme onların hayatında önemli bir mihenk taşı haline gelebiliyor. Karşıdaki danışmanlık firması işini ne kadar ciddiye alıp, ne kadar iyi yapıyorsa, iş arayanlar için o kadar faydalı oluyor. Görüşmeler olumsuz sonuçlansa dahi kişiler danışmanlık firması hakkında iyi düşünceler besliyor ve onları başkalarına tavsiye edebiliyorlar. Bir de madalyonun öteki yüzü var maalesef. Bazı firmalar görüşmelerin olumsuz bir sonucu olduğu takdirde adaya dönmeyi ihmal ediyorlar ya da iki ay sonra kuru bir mail gönderebiliyorlar. Sürecin uzun olabileceğini hepimiz anlarız. Adaylar merak içinde beklerken, onlara süreçle ilgili bilgi vermek, short-list'e kalıp kalmadıklarını bildirmek ne kadar zor olabilir ki?

Bundan yaklaşık 6-7 ay evvel bir İK Danışmanlık firması ile bir görüşme yaptım. Akabinde de ilgili firma ile görüştüm. Sonra hiç ses çıkmamasından ben uygun bulunmadığımı anladım ve konunun üstünde de durmadım. Yaklaşık iki ay sonra İK firması beni aradı ve aramızda şu şekilde bir görüşmne geçti:

- T'Pol Hn. merhaba ben XYZ Danışmalık'tan Falanca, nasılsınız? Size birisi hakkında referans sormak istiyoruz. Daha önce çalıştığınız ABC Firmasından Feşmekan beyi nasıl bilirsiniz?
- Falanca hn. teşekkür ederim iyiyim ama ben Feşmekan Bey'i ABC firmasından değil, DEF firmasından tanıyorum...
- Aaaa öyle mi? Neyse sizce nasıl bir yöneticidir?
Ben kibarca hakkında olumlu düşünceler beslediğim kişi hakkında düşündüklerimi söyledikten sonra dedim ki:
- Fikrime güvenip bana referans sorduğunuz için teşekkür ederim ama iki ay evvelki görüşmeden sonra bana olumlu/olumsuz hiçbir geri dönüşte bulunmadınız. Olumlu olmadığını tabii ki tahmin ettim ama sizden en azından bir geri dönüş beklerdim.
- Ah ben sizi filanca hn. aradı diye biliyordum, kusura bakmayın...

Bu yaklaşım bence ciddiyetsiz bir duruş. Sözkonusu firma hakkında iyi şeyler düşündüğümü söyleyemeyeceğim.

Öte yandan bir tuhaf tecrübeyi de yaklaşık 1 yıl önce beni kendiliğinden arayıp tanışmak isteyen başka bir firmayla yaşadım. Kalkıp taa öteki yakaya gittim ama benimle görüşme yapan hanım adeta beni yanlışlıkla çağırmışlar da bir an evvel paketleyip göndermek istiyorlarmış gibi bir izlenim bıraktı. Gittiğime pişman oldum.

Bundan bir süre evvel danışmanlık firmaları listesi yayınlamıştım. Önümüzdeki günlerde güncellenmiş halini tekrar yayınlamayı planlıyorum. İkinci örnekte bahsettiğim firmanın bir temsilcisi bana kendi firmalarını da listeme ekleyip yayınlamamı rica ettiklerini belirten bir e-posta atmış. Ben de kendisine memnuniyetle yayınlayacağımı söyledim ve hazır sırası gelmişken başımdan geçen tatsız tecrübeyi de naklettim. Kendisinden bana şu ana kadar nezaketen de olsa bir "ah çok pardon, nasıl olmuş bilemiyoruz" tipi idare-i maslahat bir mesaj bile gelmedi. Eh şimdi düşünüyorum, listeye onları ilave etmeli mi etmemeli mi? Sonuçta onlar açısından çok da önemli bir problem olmaz. Ancak, iş arayanlar için önemli olabilir. Benim için iyi bir tecrübe olmasa bile bir başkası için yeni işini bulmak anlamına gelebilir. Siz ne dersiniz sevgili okuyucular?

4 yorum:

Adsız dedi ki...

:) yeni mezun olduğum yıllarda yine kriz vardı memlekette, herkes işsiz. aylardır iş arıyorum, görüşmelere gidiyorum, sonuç çıkmadıkça depresyona giriyorum. herkesin çok iyi bildiği bir firmaya bir pozisyon için cv gönderdim. takip eden bir yıl boyunca 2-3 ay arayla uygun olmadığımı belirten 3 yada 4 mektup aldım:) ısrarla reddediliyordum:)) hala alışveriş yaparken o firmanın ürünlerine elim gitmez..

B. dedi ki...

1- Short list ne demek? en uygun adayları listeledikleri liste mi?

2- İkinci örnekteki firma, hem randevunuzda size yaklaşımıyla hem de siz bunu hatırlattığınızda hiç bir cevap vermemesiyle ne kadar ciddiyetsiz olduğunu göstermiş bence. İyi organize olamayan, görüşmeye çağırdığı kişilerle verimli görüşme yapamayan, kendilerine bunu hatırlattığınızda telafi etmek için çaba bile harcamayan firmayı listenize almayın. Değiştiklerini gösterirlerse bir şansları olabilir. Yeni işini burdan bulması muhtemel kişiler de sizin gibi sinir bozukluğu, zaman, emek, heves kaybı yaşamazlar böylece.

Adsız dedi ki...

Selam;
şuan çalışmıyorum ama uzun yıllar çalıştım. geçenlerde bir danışmanlık şirketi görüşmeye çağırdı ve lisans mezunu ve oldukça uzun süreli tecrübeye sahip olmama rağmen bana kapı kapı dolaşıp kredi ve kredi kartı satmayı içeren bir iş teklif etti.maaş ise benim son maaşımın tam 4te biri kadar. Kibarca reddettim.1 hafta sonra bana uygun bir iş bulduklarını söylediler. Yine yollara düştüm.Ama bu defa çok daha düşük bir maaşa,üniversiteden yeni mezun olan kardeşlerimin bile burun kıracağı bir iş önerildi.
CV me bakıp bakmadıklarını sordum. Bakmadık dediler. Peki neye göre çağırdılar.
CV sine güvenip de cep telefonu yazan herkesi çağırıyorlarmış.Kriz zamanıymış, para kazanmak lazımmış. Bu krizden fırsat çıkarma derdidir. Savaş zenginleri gibi kriz zengini olma çabasıdır. İnsanları kullanmaktır.

Fatmanur Erdogan dedi ki...

IK Danismanlik sirketinin yukarıda bahsettiğiniz çalışma tarzı etik değildir. Adayın referans olarak gösterdiği kişi olmadığı sürece bu şekilde bilgi toplaması uygun olmadığı gibi etik bir davranış da değildir.

Sorumluluk anlayışı etik davranmayı gerektirir.

Sevgiler,