17 Ağustos 2011 Çarşamba

Dilimde Tüy Bitti

Bu blogda durmadan tasarruf edip, para biriktirmek üzerine yazdım, çizdim. Bazıları mevcut faiz oranlarının tasarruf etmeyi cazip olmaktan çıkardığını, borsanın riskli olduğunu, BES’in geleceğinin belirsiz olduğunu bu nedenle de tasarruf etmek yerine paraları yemenin daha makul olacağını düşünüyorlar. Borsa riskli, BES belirsiz de bizim geleceğimiz bu konuda net mi? Sağlığımız emekli olabileceğimiz yaşa kadar çalışmamıza izin verecek mi? Emekli maaşları her zaman düzenli olarak ödenebilecek mi? 90 yaşımıza kadar yaşamayacağımızdan emin miyiz?

Bende mi bir tuhaflık var da ben bu kadar gelecek endişesi yaşarken ki, çok şükür maddi açıdan kötü bir pozisyonda değilim, etraftaki insanların çoğu sanki yarın yokmuş gibi yaşayabiliyor? Tasarruf etmekten geçtim hala kredi kartının minimumunu ödeyerek zaman içinde borçtan kurtulabileceğini zanneden “saf” insanlar var. Kredi kartının tamamını ödememek ve kredi kartını bir borç aracı olarak görmekle tefeciden para almak arasında pek bir fark yok. Borcunuzu ödemezseniz, Tefeci sizi topuğunuzdan kurşunlayabilir ama bankalar da başka açılardan acı verici olabilirler.

Para biriktirmek şart ama öncelikleriniz olmalı. Önce küçük bir acil durum fonu oluşturun. Belki 1 maaşınız kadar. Sonra da elinize geçen her kuruşu varsa kredi kartı borcunuzu tamamen kapatmak için kullanın. Kredi kartı bir ödeme aracıdır, bir borçlanma aracı değildir. Acil durum fonu da acil işler içindir. Ani bir hastalık, ailede bir vefat gibi. Haftasonu AVM turlarken indirimde gördüğünüz yeni televizyonu, kap kacağı yahut da ihtiyacınız olmayan ıvır zıvırı almak için bu fonu kullanmamalısınız.

Bazı bireysel finans uzmanları borç ödeme miktarı en düşük olan borcunuzdan başlamanızı önerseler de benim yaklaşımım farklı. Ben faizi en yüksek olan borcu ödemeye başlamayı tercih ederim. Evet bir borçtan kısa vadede kurtulmanın psikolojik olarak rahatlatıcı bir yanı vardır belki ama esas cebimizi yakan şey yüksek faiz olduğundan benim önceliğim en yüksek faizli borcu temizlemek olur.
Lütfen ama lütfen popüler tabirle “Kredi Kartızede ya da Kredi Kartı Mağduru” olmayın. Öyle bir hava yaratılıyor ki, sanki kredi kartları tabancayı çekip, şakağımıza dayayıp bize zorla para harcatıyorlar. Eh gelir belli, gider belli, mecburen mağdur oluyoruz. Valla benim kredi kartlarım kuzu kuzu cüzdanımda bekliyorlar. Ben onları rahatsız etmezsem, orada sonsuza kadar uyurlar ve beni mağdur etmeyi akıllarından bile geçirmezler. Kendinizi alışveriş sarmalından kurtaramıyorsanız, kartları evde bırakın. Cebinize ihtiyacınız kadar para koyun, sokağa öyle çıkın. Hain kartların saldırısına uğramadan geri dönebilirsiniz.

5 yorum:

havas06 dedi ki...

Hain kartlar :)
Bu aralar keyfinizin yerinde olduğu çok belli oluyor. Allah bozmasın.. Para biriktirmek istemeyen insan bir şekilde bahanesini bulur.. Borsada IMKB 30 diye bir grup var değil mi? Yani Türkiye (Allah korusun) batmadıkça batmayacak şirketler.. Yatır oraya.. Zaten BES devlet garantisinde bir sistem. Onda da sorun yok.. Hiç olmadı altın alsınlar.. Nasıl olsa habire yükseliyor.. Bu arada geçen gün küçük bir hesaplama yaptım. İşe başladığım 2003 yılında aldığım maaşla 17 çeyrek altın alabiliyormuşum. Bu durumda şimdi maaşım 2500 tl gibi falan olmalı ancak nedense benim maaşım 1500 tl.. Kişi başı gelirimiz artmıştı değil mi?? Bu tasarruf yapmayan arkadaşlar yapmamaya devam etsin.. Ben her ay maaşımın yaklaşık yüzde onunu BES'e ayırıyorum. İnşallah emekli olunca da güzel bir birikim elde etmiş olacağım..
Tamam reklamlar da çok baştançıkarıcı para harcama konusunda ama insanın kendini bir yerde frenlemesi lazım.
Ben bu aralar kendime sıfır masraf günleri yapmaya çalışıyorum. Ay içinde 2-3 iş gününü sıfır masrafla geçirmeye çalışıyorum. Tabi ulaşımı bunun dışında tutarak. Bu 2-3 günü çoğaltıp ayın yarısına ulaşma hedefim var. Hem harca harca nereye kadar :)
Hain kredi kartlarına hala gülümsüyorum bu arada..

T'Pol dedi ki...

Sevgili Havas06,
Sıfır masraf günleri harika bir fikir. Bazen ben de bunu uygulamaya çalışıyorum. Mesela bugün o günlerden biri. Doğruca eve gideceğim ve çay koyup, kısır yapacağım. Yemek bu. Tatlı niyetine de 1-2 saat sonra içine şeftali doğranmış yoğurt düşünüyorum. Eğer kısıra koyacağım maydonozu, şeftali ve yoğurdu bugün veya en geç yarın tüketmezsem atmak zorunda kalacağım ki bunu asla istemem.

Emrah Korhan dedi ki...

Blog tekrar canlanmaya başlıyor teşekkürler..

Sibel dedi ki...

Ben de eskiden kartımın (zaten bir tane var) minimum miktarını öderdim ama nedense (!) hiç harcamasam bile bu rakam değişemezdi. Nihayet aklım başıma geldi de şimdi maaşımı alır almaz öncelikle kart borcumu ödüyorum. Birikime de başladım ama henüz nereye yönlendireceğimi bilemiyorum. Büyük ihtimal vadeli TL mevduat olacak. Sizce bu dönemde mantıklı olur mu?

T'Pol dedi ki...

Sibel Hanım,

Bence önce şöyle sağlam bir 6 aylık geçinme parası kadar miktarı biriktirin ve vadeli mevduata koyun. Evet bu sizi zengin etmez ama kenarda nakit iyidir. Sonra BES, Hisse Senedi,altın gibi enstrümanları değerlendirir, kendinize bir yatırım sepeti yaparsınız.