26 Haziran 2010 Cumartesi

Karmaşa

Normalde her hafta evimi temizlemeye gelen biri var. Iki hafta once konsantre bir sekilde calismam gerektiginden ondan o hafta gelmemesini rica ettim. Dun yani Cuma gunu gelecekti ancak esi rahatsizlanmis, Pazartesi gelmeyi onerdi, ben de tabii ki dedim ve fakat benim muhteşem "ev kadınlığı" yeteneklerim sayesinde ev aldı başını gidiyor.

Normalde dağınıklık beni pek rahatsız etmez ama artık kirlilikle birleşti. Mecburen gidip elektrik süpürgesiyle biraz samimi olmam gerekecek ama ütüye elimi bile sürmem!

Hayatta en gıcık olduğum ev işi ütü yapmaktır. Gerçi gıcık olmadığım bir ev işi türü de yok zaten...

Bekar ve çocuksuz olmaın iyi taraflarından biri de bu: Ev işi konusunda asgari sorumlulukla idare edilebiliyor. İş hayatında disiplinli ve sorumluluk sahibi biri olmama rağmen evdeki sorumluluk ve mecburiyetler benim için kabus gibi...

Bir süredir free lance çalışmakta olduğumdan, düzene sokulması gereken unsurlardan biri de farklı projelerle ilgili dökümantasyon ve çalışma ortamım. Maalesef evimin küçük oluşu kendime adam gibi bir çalışma ortamı yaratmamı şu an için engelliyor. Dolayısıyle de yemek masasının üstü kabus gibi. Yemek masası yemek amaçlı olarak çok nadir kullanıldığından onu çalışma masasına çevirmek kötü bir fikir değil. Ama asgari bir düzeni de sağlayabilmek lazım.

Hazır içimden gelmişken gidip biraz ortalık toplayayım. Bu ilham kaçarsa geri gelmez...

1 yorum:

Hüseyin MEÇO dedi ki...

eyvah eyvah ...

tamda beğenmezsen okuma yazısı olmuş.

arslan yattığı yerden belli olur.