12 Mayıs 2010 Çarşamba

Bir gezinin ardından...

Uzun zamandır annemle Antakya'daki mozaik müzesini görmek istiyorduk. Geçen pazar kalktık gittik. İlk etaptaki gözlemlerim:

- Daha egzotik, mesela daha Arap etkisinde bir yer beklemiştim ama diğer şehirlerimizden hiç farkı yok. Hatta birçok Anadolu kentinden daha modern.
- Sanıyorum tabela Antakya'da çok pahalı. Şehirde pek az tabela vardı. Bazen bir istikamette göremediğiniz tabelayı aksi istikametten gelirken görebiliyorsunuz. Bu da biraz tuhaf tabii.
- Samandağ tarafında deniz müthiş ama kasaba felaket bakımsız durumda. Plajda kimsecikler yok. Doğru düzgün tesis ve yazlıklar da yok. Herşey çok bakımsız. O denize yazık oluyor.
- Antakya yemekleri gerçekten çok güzel.
- Turistik hediyelik eşya çok kısıtlı. St. Pierre kilisesine gitmesek, hiçbirşey bulamayacaktık. Oysa o mozaikleri örnek alıp, neler yapılabilir.
- Çok sayıda tursit geliyor ama Antakya'lılar bundan çok fayda sağlamıyorlar. Turizm konusunda vizyoner insanlara ihtiyaçları var.

Güzel bir gezi oldu. Giderken yolu bölmüştük, dönüşte doğrudan gelelim dedik ama haydi Yumurtalık, haydi Isos (onu da bulamadık zaten tabelacılar sağolsun) derken 10 saat kadar araba kullandım. Şu an bu yazıyı ayaklarım havada yazıyorum.

2 yorum:

B. dedi ki...

:))) Annemin memleketi.

Annenizle daha nice gezilerde bulunursunuz inşallah.

Adsız dedi ki...

Bu havalar tam gezme havası iyi yapmışsınız. Hoşgeldiniz:)