3 Temmuz 2008 Perşembe

Bill Gates

Emekli olacaksan, Bill Gates gibi ol! Değil milyar dolarLAR, benim bir milyon dolarım olsa emekli olurum ve dönüp geriye bakmam. Adam milyarlarca dolarla emekli oluyor ama hala Microsoft'ta part-time çalışacakmış! Başka birşey yapsa ya! Microsoft'u geride bıraksa ya! Bu nasıl bir hırstır?

Eski iş yerimin sahibinde de benzer bir tuhaflık var. Adam yetersiz, bilgisiz ve kesinlikle eski tarz bir despot, yönetici bile değil. Ama pazardaki bir boşluğu yakalamış ve çok para kazanmış. Bugün herşeyi bıraksa, sırtı yere gelmez. Çekilse, işleri profesyonel yöneticilere bıraksa, sonuçlara baksa, kazandığı paraya baksa hem şirket alıp başını daha da büyüyecek, hem de çalışanlar daha mutlu olacak, şirket hızla kurumsallaşacak! Ama nerdeee? Ivır zıvır saçma sapan detaylarla uğraşıyor, doğru yatırımlardan kaçıyor, öteleyebildiği kadar öteliyor herşeyi ve ders de almıyor. Sonunda çökeceğini söylediğim sistemleri geçenlerde çökmüş ve 5 gün ayağa kaldıramamışlar! Oh olsun diyeceğim, çalışanlara acıyorum zira beyimiz muhtemelen herkese öfke saçmış ama sorunun kendisinden kaynaklandığını bir an bile düşünmemiştir! Dünya adaletsiz kim ne derse desin!

1 Temmuz 2008 Salı

Yazın insan biraz daha uçarı oluyor. Hava güzel olunca dışarıda yemek yemek, gerekli gereksiz alışveriş yapmak gibi bütçe disiplini delebilecek bir havada olunuyor. Böyle durumlardan kaçınmak ama yine de güzel havanın tadını çıkartmak için size birkaç öneri:

Hafta sonları sabah kahvaltınızı deniz kenarında ya da hoşunuza giden bir parkta yapabilirsiniz. Evde hazırlayacağınız bir sandviç ve meyve suyu mükemmel bir kahvaltı olur. Kimi çay bahçeleri yiyeceğinizi dışarıdan getirmenize ses çıkartmıyor. İçecekleri çay bahçesinden aldığınız sürece tutumlu bir şekilde de keyif yapabilirsiniz.

Akşam yemeğinizi varsa balkonunuzda yoksa evinizde yiyin ama yemekten sonra dışarı yürüyüş yapmaya çıkın. Hava serinlemiş olacağı için daha da keyifli bir zaman geçirebilirsiniz.

Şehrinizi turist gibi gezin! Yani ufak bir çantada biraz su, biraz yiyecek, okuyacak bir kitap ve varsa fotoğraf makinenizi alarak ve yürüyerek şehrinizi keşfedin. Çoğumuz girişi çok ucuz olan müzeleri, ücretsiz gezilebilecek sergileri hep pas geçiyoruz. Başımızı kaldırıp, güzel mimari örneklerine bakmıyoruz bile. Gevşeyin, yürüyün, keşfedin!

İstanbuldaysanız vapura binin, keyif yapın!