29 Ocak 2010 Cuma

Market Ürünleri

Bugün Boston Gal's Open Wallet isimli blogda "Consumers no longer find value in the brand" başlıklı bir yazıya rastladım.

Türkiye'de de bu tür ürünler son yıllarda oldukça yaygınlaştı. Marketin ismini taşıyan ya da kendi markasını verdiği ürünlere rastlamak mümkün. Bunlar ismini sık sık duymaya alıştığımız markalardan çok daha ehven fiyatlara satılıyorlar.

Ben bazı şeyleri denedim. Kiminden memnun kaldım, kiminden kalmadım. Genellikle kim üretmiş diye bakıp ona göre karar veriyorum ama özellikle kağıt ürünler hayal kırıklığı. Daha zayıf, ya da daha az ürün çıkıyor içlerinden. Buna mukabil bakliyat, bazı temizlik sıvıları, ton balığı ve zeytinyağı denemelerim başarılı oldu.

Okurlar bu ürünler için ne düşünüyorlar? Paylaşmak isteyen yorum bırakırsa sevinirim.

27 Ocak 2010 Çarşamba

Ofis'te Adab-ı Muaşeret

Bugün tesadüfen Office Etiquette Essentials başlıklı yazıya rastladım. Fazla uğraşmadan çalışma arkadaşlarınızı uyuz etmek için yapabilecekleriniz arasında toplantılarda PDA kullanarak mesajlaşmak, kokulu yiyecekler tüketmek, koridorda ayaküstü toplantılar yapmak, yazışmalarda SMS dili kullanmak sayılmış.

Ben de bunlara birkaç ilave yapayım:

- Toplantılarda ne kadar zeki olduğunuzu kanıtlamak için gereksiz çıkış ve ukalalıklar yapmak,
- Toplantıları gündeminden saptırıp, sizin konuşmak istediğiniz konulara kaydırmak,
- İş saatlerine asla uymamak. (Geç çıkmanız, geç gelmenizi mazur göstermez),
- Çok çalıştığınızı kanıtlamak için mailleri abes saatlerde atmak,
- Ter kokmak, kişisel hijyene yeteri kadar itina etmemek...

Bu arada Gümüş Kurşun gerçekten de şanssız bir kitap. Bir önceki yazıdan bu yana en fazla 10 sayfa okuyabildim.