10 Temmuz 2009 Cuma

Tavuklara ne oldu?

Yazın tavuk yemekten pek fazla hazzetmem. En çabuk bozulan ve fena halde zehirleyebilen bir et türüdür. Bir kez tavuktan zehirlenmiştim. Aynı tecrübeyi yaşamış bir arkadaşım sayesinde paçayı kurtardım. Beni zorla Acil'e kaldırmasaydı, ne olurdu bilemiyorum.

Yılbaşından bu yana son kullanma tarihine ve de süpermarketten alıp eve getirdiğim süreye çok dikkat ederek aldığım tavukların tamamı sindirim sistemimi bozmama neden oldular. Çok dikkat ettim, ne zaman tavuk yesem, sindirim sorunları yaşadım.

Diyetisyene bu konuyu sorduğumda artık kimseye tavuk tavsiye edemediğini çünkü hayvanlar hastalanmasın diye çok miktarda antibiyotik verilerek yetiştirildiklerini anlattı. Bana da tavuktan uzak durmamı önerdi.

Bir-bir buçuk ay önce bronşit olduğumda 3 kutu farklı antibiyotik almadan iyileşemediğimi belki hatırlarsınız. Düşünüyorum da belki etlerdeki (tavuklara antibiyotik veren, sığırlara da vermez mi?) antibiyotikler yüzünden, bakteriler antibiyotiğe direnç geliştiriyorlardır. Bunun bir kontrolü, regülasyonu yok mudur?

Artık ne yiyip ne içeceğimizi şaşırmış vaziyetteyim. Şimdi bir de sebze yıkama zımbırtısı çıkardılar. Onunla yıkamazsak çok fena olurmuş, bütün zirai ilaçları yutarmışız vs...

Yeşil çay için diyorlar sonra biri çıkıp çok içmeyin diyor. Yumurta önceleri kolesterol yapardı, şimdi haftada birkaç tane yemek lazım diyorlar. Şişmanlatır diye uzak durduğumuz ceviz, fındık ve bademi damar koruyucu özellikleri nedeniyle artık diyetisyenler menülere yazıyor. Soya ürünleri bir anda moda oldu. Şu sıralar fazla tüketilmesi doğru değil denmeye başlandı. Aman ya! Bunlara kafayı takmamak lazım. Öyle de öleceğiz, böyle de...

9 Temmuz 2009 Perşembe

Tam da münazaralık bir konu!

Bugünkü yazımı Ekonomi Türk'te okuyabilirsiniz.

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Bahşişi nasıl bırakırsınız?

Bugünkü yazımı Ekonomi Türk'te okuyabilirsiniz.

7 Temmuz 2009 Salı

Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış...

Bugünkü yazımı Ekonomi Türk'te okuyabilirsiniz.

5 Temmuz 2009 Pazar

Unutulmakta olan adetlerden: Yolluk

Eskiden uzun yola giderken yol boyunca yiyeceğimiz önceden hazırlanır, paketlenirdi. Hatta şişe suyu bulamayız endişesiyle annem bir termosa su da koyar, yanımıza alırdı. En popüler yol yiyecekleri annemin yaptığı poğaça, kek ve sandviçler ya da rahmetli babaannemim yaptığı enfes böreklerdi. Köfte ve yumurta koku nedeniyle bizim evde pek rağbet görmezdi. Hele de kendi otomobilimiz ile değil de otobüsle yola gidiyorsak.

Yollarda duraklanabilecek yer çok az olurdu ve onlar da bugünkülerden çok daha bakımsız ve hatta çok da kirli olurdu. Yolda tuvalete gitmek genellikle bir kabustu.

Şimdi adım başı tertemiz tesisler ve bakımlı benzinlikler var. Yemek yemek de tuvalete gitmek de sorun değil. Hal böyle olunca artık yolluk olayı neredeyse tarihe karışıyor. Oysa yolda yemek içmek oldukça pahalı. Üstelik de klasik 4-5 kişilik bir aile için ağır bir masraf olabiliyor. Daha önce buna kafa yormamıştım ancak Çeşme'ye giderken ve dönerken bunun farkına vardım.

Ani bir kararla yola çıktığım için buzdolabında bozulabilecek ne varsa yanıma aldım. Birkaç kutu içecek ve bir iki paket de kraker attım kutuma. Mola verdiğimde bunları atıştırdım. Eskisi gibi değilim, artık yoruluyorum ve İstanbul-İzmir arası gibi mesafelerde en az iki kez durup biraz dinleniyorum. Eskiden 15-20 dakikalık tek molayla bu mesafeyi kolayca katederdim.

Dönüşte tabii bu sefer yanımda hiçbirşey olmadığı için mola verince birşeyler atıştırmak ya da içmek için harcadığım parayı fark ettim. Tek kişi için yine birşey değil belki ama 4 kişilik bir ailenin harcayabileceği para azımsanacak gibi değil. Buna otoyol, benzin ve feribot ücretlerini de ilave edersiniz, bayağı bir yekun tutuyor. Otobüsle seyahat etseniz o da ayrı bir masraf ama daha hesaplı tabii ki.

Evden ayrılırken yolluk hazırlamak hala iyi ve akıllıca bir fikir. Dönüşte ise meyve, kraker, yoğurt gibi şeyler bir marketten alınabilir.

Tutumlu biri olmama rağmen seyahat ederken otomobili tercih ediyorum zira büyük bir esneklik sağlıyor. Her merak ettiğiniz tabelayı takip edebiliyorsunuz ve her istediğiniz yerde durabiliyorsunuz.