30 Aralık 2013 Pazartesi

Mutlu Yıllar!


Yeni yılda herkese sağlık, mutluluk ve bolluk dilerim!



Ülkemizin geçmekte olduğu zor zamanları en az hasarla atlatmasını, daha demokratik, daha özgür ve daha çağdaş bir ülke olma yoluna girmesini, kaybettiğimiz değerleri yeniden bulmamızı diliyorum. 

27 Aralık 2013 Cuma

Yazılara ara verdiğimde neler yaptım?

Bir önceki yazıma çok güzel bir yorum bırakan okurumdan aldığım ilhamla 2011-2013 arası hayatımda neler değişti bir özet geçmeye karar verdim.

En son 2012 baharında yazı yazmış, sonra da upuzuuun bir ara vermişim.

2012 Haziran'ında resmi olarak emekli olmaya hak kazandım. Ancak bütçesel nedenlerle ve emeklilik sonrası planlarım henüz hazır olmadığından iş yerimdeki huzurum kaçık olmasına rağmen, Eylül sonuna kadar dişimi sıktım. Aslında bir 6 ay daha çalışsam daha da iyi olacaktı ancak evimi, İstanbul'u, dostlarımı çok özlemiştim.

Emekliliğimi isteyip 2012 Ekiminde kendimi yeniden İstanbul'a attım. Bir danışmanlık şirketinde part-time çalışmaya başladım. Değişik bir hayat. Biraz seyahat etmeyi gerektiriyor ama yarı zamanlı olması sayesinde aşırı yorucu değil.

Ankara'daki evim şimdi kirada. O da ayrı bir macera. Kiracı bazı aylar gününde sorunsuz kira yatırırken bazı aylar aksıyor ve ben de paramı istemek zorunda kalmaktan hiç mi hiç hoşlanmıyorum. Bir ara evi satmaya niyetlendim ama doğru bir rakam elde edemeyeceğimi fark edip vaz geçtim.

İstanbul'daki evde bu yıl ciddi tadilat yapmam gerekti. Bununla ilgili aldığım dersleri bir sonraki yazıda aktarayım ama özetle banyomu tamamen yıktırıp, yeniden yaptırdım, panjurları söktürüp, pencereleri yeniledim, badana yaptırdım. Tabii bunların haricinde ıvır zıvır bir sürü masraf daha oldu. Ancak insan tadilata başlayınca durması zor oluyormuş onu anladım. Şimdi de mutfak, girişteki karolar, balkon ve laminat parkeler fena halde gözüme batıyor ama 2016'ya kadar bunlara ayıracak bütçemiz yok maalesef.

Bu arada Ankara'da can sıkıntısı ve stresten aldığım kiloları fazlasıyla geri verdim. Diyetisyene gitmeye devam ediyorum. Artık egzersiz yapabilecek duruma da geldim. Kendimi daha enerjik hissediyorum.

2013 değişik bir yıl oldu benim için.

22 Aralık 2013 Pazar

Arkanıza bakmadan kaçın!

Dün bir hata sonucu kendimi annemle birlikte bir alışveriş merkezinde buldum. Acayip bir kalabalık ve sözde indirimler! Yaklaşan yılbaşı nedeniyle herkes alışveriş derdine düşmüş. Bundan istifade eden perakendeciler de fahiş şekilde fiyatlandırılmış ürünlere sözümona indirim uygulamış gibi davranıyor. Bazı ürünlerin fiyatı gerçekten makul ama bunları da elinize alırsanız kalite sorunlarını kolayca görebiliyorsunuz.

Aşırı kalabalık ve bizi bir şeye bakarken gören tezgahtarların hemen yakamıza yapışması nedeniyle arkamıza bakmadan alışveriş merkezinden hızla uzaklaştık.

Kışlık bir bota, bir de siyah el çantasına ihtiyacım var ama yılbaşı sonrasını beklemeye karar verdim zira, daha makul fiyatlar bulabilmeyi umuyorum. Bir de kardeşimin eşine yeni görevi için hediye almak istiyorum. Sanırım bir gömlek ya da kravat alacağım. Bunun da acelesi yok ama kendisini bu hafta göreceğim için şimdi alsam daha iyi olur.

Eğer mutlaka yılbaşı öncesi alışveriş yapmanız gerekiyorsa size önerilerim var:

1. Mümkünse hafta sonu AVM'lerden uzak durun. Hafta içi imkanınız yoksa, hafta sonu erkenden çıkın ve mağazalar açılır açılmaz ilk 1-2 saati etkin kullanmaya çalışın.
2. 2 Al 1 öde tarzı kampanyaları dikkatle inceleyin. O üründen 2 adet almak gerçekten anlamlı mı?
3. Sırf almış olmak için işe yaramaz, ıvır zıvır hediye almayın. Madem para harcayacaksınız, gri hücrelerinizi işe koşup, gerçekten işe yarayabilecek bir hediye seçin. Mesela bana çok sevimli bir kitap ayracı hediye geldi. Çok da makbule geçti. Biblo gelseydi, bu kadar hoşuma gitmezdi zira zaten evin bu tür ıvır zıvırla dolu olmasından muzdaribim.
4.İNDİRİM sözcüğünün gözünüzü boyamasına izin vermeyin. Ürünü dikkatle inceleyin ve kalitesinden emin olun. Uzun süre kullanamayacağınız kalitesiz ürünlere para harcamayın.
5. İhtiyacınızı iyi tanımlayın. Nasıl bir ürün istiyorsunuz? Rengi ne olmalı? Dokusu ya da malzemesi nasıl olmalı? Birden fazla amaçla kullanabilir misiniz?
6. Sadece Kuru Temizleme gerektiren giyim eşyalarından kaçının.
7. Sonuncusu ve en önemlisi: Bütçenizi aşmayın! renk renk paketlerin cazibesi ve alışverişin sizde yarattığı geçici mutluluk hissinin ardından devasa bir kredi kartı yükü yeni yıla ağzınızda berbat bir tatla uyanmanıza sebep olur.



11 Aralık 2013 Çarşamba

Internet'ten Alışveriş

Alışveriş bir çok insan için ihtiyaç gidermekten ziyade eğlence ve kendini oyalama, tatmin etme aracı hakline geldi. Tüketim çılgınlığı sadece bizim milleti değil, dünyanın dört bir yanını sarmış durumda.

Internet de uzun zamandır alışveriş için uygun bir mecra haline geldi. Doğrusu ben de Internet'ten kitap, giysi, ayakkabı, elektrik süpürgesi, DVD Player, tost makinesi, ev eşyası, elektronik cihazlar, gıda ve temizlik malzemesi gibi şeyler aldım.

Esasında hala elime almadığım, gözümle yakından görmediğim bir şeyi sipariş etmekte zorlanıyorum. Bazen de bir dükkanda görüp, inceleyip, beğendiğim bir şeyi, Internet'te araştırma yapıp, en uygun fiyata geleni bulduktan sonra sipariş etmeyi tercih ediyorum.

Kabul ediyorum ki, Internet işleri kolaylaştırıyor. Özellikle de fiyat araştırması yapmak için çok ideal bir ortam. Ancak, bu kolaylığı suistimal edip, sermayeyi kediye yüklemek fevkalade olası.

Ben olsam;
1. Gerçekten ihtiyaç olmayan ve bütçelemediğim hiçbir şeyi almam.
2. Kredi kartı bilgilerimi kolaylık olsun diye Internet satış sitelerinde kayıtlı tutmam.
3. Mümkün mertebe sanal kart kullanmaya gayret ederim.
4. Boş vakitlerimde Internet Alışveriş sitelerini gezmem.

İş yine dönüp dolaşıp, ihtiyaç olmayan şeyleri almamaya, para konusunda disiplinli davranmaya geliyor.

9 Aralık 2013 Pazartesi

Tasarruf Sebebi 3: Gelecek için Yatırım

Eskiden insanlar emekli olurken uzun yıllar aynı şirkette veya devlette çalışmış oldukları için ciddi bir ikramiye alır, bununla da ev alırlardı. Bağlanan emekli maaşı da emeklileri ölene kadar kıt kanaat de olsa geçindirirdi.

Zaman değişti ve artık emekli maaşları gitgide değerini yitiriyor. Dolayısıyla, ilave bir pasif gelirle desteklenmeleri gerekiyor. 2003'te hayatımıza giren Bireysel Emeklilik Sistemi bu ilave gelir için bir fırsat yaratıyor. Ancak, doğal olarak çok yeni bu sistemle ilgili şüphelerimiz var.

Öncelikle anlamamız gereken konu şu: BES'te biriken para kendi biriktirdiğimiz ve risk iştahımıza göre seçtiğimiz fonlarda değerlendirilmesini sağladığımız kendi paramız. Bu sistemden emekli olduğumuzda ya para bitene kadar düzenli ödeme talebinde bulunacağız, ya toplu paramızı alıp çıkacağız ya da bu ikisinin karşımı bir seçeneği değerlendireceğiz. Ömür boyu gelir diye bir şey yok.

Sistemi teşvik etmek üzere Devletin yapmakta olduğu mevcut katkı da cazip ve ne kadar süreyle yapılacağı belli değil. Dolayısıyla mümkün olduğunca devlet katkısını maksimum seviyede almaya çalışmak lazım

Benim 2004'ten beri düzenli olarak para yatırdığım ve %50'si Yüksek Riskli, %50'si Orta Riskli fonda değerlenmekte olan bir BES hesabım var.

56 yaşına geldiğimde BES'te biriken paramı aylık gelirime destek olarak kullanmak niyetindeyim. Hepsini çeker miyim yoksa ayda belli bir meblağ olarak mı alırım henüz bilmiyorum BES uygulamalarının 2023'teki durumuna bakıp, karar vereceğim.

Öte yandan yapacağımız gayrimenkul yatırımları ile de kira geliri elde edebiliriz. Bu da emekli maaşlarımızı destekler. Benim yaklaşık 3 yıl evvel aldığım mütevazı bir dairem ve buradan elde ettiğim bir kira gelirim var. Bu evi alırken çok büyük kısmı peşin olarak tasarruf edilmiş bir meblağdı. 36 ay için 40,000 TL'lik 3 parçaya bölünmüş tüketici kredisi çekmiştim. Kardeşim ve eşi bankacı olduklarından tüketici kredisi kampanyalarının avantajlarını inceleyerek krediyi üçe bölmemi önermişlerdi. Tüketici Kredisi faizleri o dönem %11 ve %12,75 arası idi. Mayıs 2014'te bu borcumun tamamı kapanıyor.

Tüm bunların dışında döviz, hisse senedi, vadeli mevduat ve az miktarda altın içeren bir yatırım sepeti tutuyorum. Bunu çok küçük meblağlar halinde ve yavaş yavaş yapıyorum ve o yüzden de buradaki birkimim oldukça mütevazi.

3 Aralık 2013 Salı

Tasarruf Sebebi 2: Büyük harcamalar

Bu sene banyo tadilatı yaptım. Bu evi aldığım zamanda bile gerekli olan bir şeydi ama kısmet bu seneyeymiş. 3 teklif alıp, bir bütçe çıkarmama rağmen beklenmedik durumlar oldu, bu işe kalkışmışken birkaç şey daha yapmak gerekti vs. ve ben düşündüğümden biraz fazla para harcadım. Eğer bu parayı önceden biriktirip, kenara koymasaydım ve nasılsa öderim diye düşünseydim belki de kredi kartı ya da Tüketici Kredisi Borcu yapmam gerekebilirdi.

5 yıllık planlarımın içinde mutfak dahil biraz daha büyük bir tadilat, uzun ve pahalı bir tatil ve otomobilimi yenilemek var.

2014'te kira geliri getiren evim için aldığım borç bitiyor. Esasında 4,150 TL gibi bir rakam kaldı ve Mayıs 2014'te bu ödemeler sona erecek. O tarihten itibaren yukarıda saydığım işler için fonlar oluşturmaya başlayacağım. İşler umduğum gibi giderse tatili 2014 sonunda, tadilatı 2016'da, otomobil yenileme işini de 2018'de yapmayı istiyorum. Borca girmek niyetinde değilim. Bu yüzden özellikle tadilat işinde beklenmedik konular çıkabildiğini öğrendiğim için bunun bütçesini %20 fazla hesaplayıp, gereken meblağı buna göre biriktireceğim.

Tadilat işini kredi çekip bu yıl da yapamaz mıydım? Yapardım, hem de şimdi güzel bir girişi olan, pırıl ırıl mutfaklı ve kapıları yenilenmiş bir evde oturuyor olurdum. Ama, ödemem gereken taksitler uykumu kaçırırdı.

Borç yiğidin kamçısı olabilir ama ben mazoşist değilim...

2 Aralık 2013 Pazartesi

Tasarruf Sebebi 1: Acil Durumlar

Benim bütçemde en önemli yeri Acil Durum Fonum alır. Bu fon için sihirli bir rakam yok. Bir öğrenci için kenarda dokunması gerekmeyen 200 TL Acil Durum Fonu olabileceği gibi, bir kişinin 1 yıllık geçinme parası da ADF olabilir.

Bu tamamen maddi durumunuza ve kendi risk algınıza bağlı bir şey. Ben bir yıllık geçinme parasını tercih edenlerdendim ancak şimdi sürekli pasif gelirim olduğu için bunu bir miktar azalttım.

Bu paraya bir sağlık sorunu, güvenlik problemi ve acilen düzeltilmesi gereken bir konu olmadıkça el sürmem. Yani, yeni bir TV ya da cep telefonu almak, otomobilimi yenilemek, seyahate çıkmak acil durum değildir ve bu fon bu gibi işler için kullanılamaz.

Ben herkesin acil durumlar için kenarda parası olması gerektiğine inanıyorum zira, aksi takdirde acil gereksinimler için yapmak zorunda kalacağınız tutarlar belki de faiz içeren borçlara girmenize neden olabilir.

Gece rahat uymak isteyen herkes hemen azar azar gücünün yettiği kadar para ayırarak, ADF'nunu oluşturmalıdır.

Bu paranın kolay erişilebilir olması da önemli. Dolayısıyla, ADP belki vadeli bir hesapta tutulabilir ama Hisse Senedi, Altın gibi iniş-çıkışı yüksek enstrümanlarda tutulmamalı. Sonuçta faizler zaten çok yüksek seyretmediği için vadeli hesap bozmanın kaybı çok yüksek olmayacaktır. Ben ADF'numu iki ayrı vadeli hesapta tutuyorum. Böylece eğer acilen bu paraya erişmem gerekirse, zorunlu olmadıkça iki fazi gelirinden birden olmayacağımı düşünüyorum.

Küçük bir meblağı da evde gizli bir köşede tutuyorum.

1 Aralık 2013 Pazar

Tasarrufu teşvik etmek için...

Son günlerin en popüler konularından biri hiç kuşkusuz kredi kartları ve tüketici kredileri ile ilgili olarak BDDK tarafından yapılması planlanan düzenleme. BDDK bunun gerekçesini şöyle açıklamış: (Doğrudan kendi web sitelerinden alıntıdır).

" BANKALARIN KREDİ İŞLEMLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK GENEL GEREKÇE  
 Bakanlar Kurulunun 25/10/2013 tarihli ve 28802 sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan 7/10/2013 tarihli ve 2013/5502 sayılı “2014 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Karar”da yer alan “Yenilikçi Üretim, İstikrarlı Yüksek Büyüme” hedefi kapsamında, üretken alanlara yönelen yatırımlarda istikrar sağlanması ve yatırımların yüksek düzeyde tutulabilmesinin taşıdığı önem nedeniyle, yatırımların güvenilir ve kalıcı kaynaklarla finansmanı açısından önem arz eden yurtiçi tasarrufların istikrarlı ve yüksek düzeyde olmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir.  
 Bu çerçevede, yüksek ve istikrarlı bir büyüme dinamiği sağlamak üzere, en güvenilir ve kalıcı finansman kaynağı olan yurtiçi tasarrufların artırılması, artan yurtiçi tasarrufların üretken yatırımlara yönlendirilmesi ve israfın azaltılması amaçlanmaktadır. Bu amaçla, “tüketici kredilerinde ve kredi kartlarında vade sınırlaması getirilmesi ve kredi/değer oranının taşıt kredilerine de uygulanması” tedbirinin, Kurumumuzun sorumlu kuruluş olarak hayata geçirilmesi kararlaştırılmıştır.  Bu kapsamda hazırlanan Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı ile konut kredilerine daha önce getirilen kredi/teminat oranı uygulaması Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmeliğe dercedilmiş; taşıt kredilerine değişen oranlarda kredi/teminat oranı getirilmiş, taşıt ve tüketici kredilerinde ise  genel vade sınırı getirilmiştir."

Yani BDDK diyor ki, har vurup harcamayın, tasarruf edin. Pekiyi de olmayan para nasıl tasarruf edilecek? Neticede zaten kredi kartı borcunu ve kredilerini ödemekte zorlanan insanlar gelirlerine uymayan ölçüde harcama yaptıkları için bu sorunu yaşıyorlar. 

Kafayı çalıştırmayan insanlar için devletin düzenleme yapması ve hayatını gelirine göre yaşayan insanları da etkileyecek kararlar alması ne kadar doğru, tartışmaya açık bir konu bence.

Benim jenerasyonum ve benden öncekiler yüksek enflasyonlu ortamlarda yaşadık ve bu nedenle parayı tasarruf etmektense harcamak hala cazip geliyor olabilir. Yeni jenerasyon da maalesef her yeni çıkan ürüne, vitrinde gördükleri her ciciye bugün ve hemen sahip olmak istiyor. Hal böyle olunca çoğu insan yarın yokmuşçasına harcama yapmayı seçiyor.

Tasarruf neden gerekli? Ben 3 nedenle tasarruf ederim:
1. Acil durumlarda sıkıntı çekmemek için
2. Büyük masraf gerektiren tadilat, otomobil alımı vs. gibi harcamalar için
3. Gelir getiren bir yatırım elde etmek için

BDDK'nın bu tedbirleri ayağını yorganına göre uzatmayan insanları olumlu yönde etkileyecek mi bilmiyorum. Tahminim etkilemeyeceği yönünde zira kredi kartı taksitlerinden önce de senetle alışveriş vardı. Hala da var. Bankaya borçlanamayan, esnafa borçlanabilecek. Dolayısıyla yurdum insanı borçla yaşamaya devam edebilecek. Eh atasözlerinden biri "Borç yiğidin kamçısıdır" olan bir toplumdan farklı bir yaklaşım beklemek de saflık olur.

Yukarıda bahsettiğim 3 nedenle ilgili neler yaptığımı bundan sonraki yazılarda tek tek açacağım. Bizde tasarruf deyince insanların aklına ya altın almak, ya döviz almak ya da faiz getirisi elde etmek geliyor. Büyük getiriler bekledikleri için hüsrana uğruyorlar ve tasarruf etmek cazip olmuyor. Oysa yavaş ama emin adımlar, uzun vadede mutlaka fayda sağlar. İnsanımızın bunu anlaması ne kadar zaman alacak merak ediyorum.

28 Ekim 2013 Pazartesi

Yayındayız...

Bir süredir, bloga erişmek, eski yazıları okumak isteyenler oluyordu. Blogu tekrar aktif hale getirdim. Yeni yazı isteyenler olursa yorum yazıp, konu önerisinde bulunmalılar. bakarsınız yeniden düzenli yazarım:)

Sevgiler,

T'Pol