22 Nisan 2010 Perşembe

Mutluluk! ve Hüzün birarada bir yazı...

Ekonomi Türk Kitabı dün elime geçti. Son 7 sayfada kendi yazdıklarımı görmek beni çok mutlu etti, keyiflendirdi. Mahlas kullandığıma üzüldüm doğrusu:)...

Kitabın geneli çok eğlenceli bir dille yazıldığından su gibi okunuyor. Keşke ekonomi okullarda böyle öğretilse... Örneklerle ve basit bir dille anlatılan herşey akılda çok daha kalıcı oluyor. Ders kitaplarını yazarken ciddi olmak şart mıdır?

Kitaptaki en önemli ders bence analiz yaparken doğru verilere bakmayı bilmek. Bugüne kadar önümüze konanları sorgulamadan kabullenmeyi alışkanlık edinmiş bir milletiz. Bu biraz da "Büyükler doğrusunu bilir" öğretisinin ezberci eğitim sistemi ile karmasından oluşan yetiştirilme biçimimizden kaynaklanıyor.

İnsanların klişeler içine sıkışıp kaldığını görmek çok üzücü. Özellikle de gençlerin. Kabukları kırmanın, sorgulamanın, öğrenmenin, güvenle ve cesaretle ortaya atılıp, doğru bilinen yanlışları düzeltmenin vakti ne zaman gelecek? Bizim jenerasyon apolitik, korkak ve ürkek geldi, öyle de gidiyor. Derdimiz hayatımızı kurtarmak; ötesine ilişmiyoruz, ilgi duymuyoruz. Aksi gibi bizim neslin yetiştirdikleri de doyumsuz, şımarık, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanan, at yarışı gazileri...

Memleket iyiye gitmiyor, haberiniz olsun...