16 Nisan 2010 Cuma

Ekonomi Türk Kitabı Çıktı

Ekonomi Türk Editörü Dr. İnan Doğan'ın Ekonomi Türk: Ekonomide Hurafeler ve Gerçekler ismi kitabı çıktı.

Türkiye'de ekonomist geçinip de, klişe bir takım kavramları ısıtıp ısıtıp bizlere yutturmaya çalışanların ipliğini pazara çıkartan bu kitabı okumanızı öneririm. Artık gözümüzü açma ve bizi uyutmaya çabalayanlara dur deme zamanıdır.

15 Nisan 2010 Perşembe

Ekonomi Türk!

Türk Blog Sitesinin Uluslararası Büyük Başarısı

Müşteri İlişkileri Yönetimi konusunda 2 ders!

Dun aksam e-postalarıma bakarken kurye firmasından gelen ve bankam tarafından yenilenen kartımın adres değişikliği nedeniyle elime ulaşmadığına dair bir mesaj buldum.

Bugün ilk iş kurye firmasını aradım ve hangi adrese gönderildiklerini sorguladım. Firma yetkilisi uzun zaman önce ayrıldığım iş yerimin adresini söyledi. Bankamı arayıp, bankanın kendilerine yeni talimat geçmesini sağlamam gerektiğini ama bu arada kartımın kurye merkezine iade edilmiş olması nedeniyle, bir sonraki sefer kurye merkezini aramamı söylediler.

Bankamı aradım sesli mesaj servisi kredi kartı numaramı ve şifremi sordu, bilmiyorsam beni müşteri yetkilisine aktaracağını söyledi, ben de kartım hemen elimin altında olmadığı için bilmiyorum seçeneği vasıtasıyla bir görevliye ulaştım ve durumu anlattım. Kendisi bana kredi kartı numaramı ve şifremi yönlendireceği sesli mesaj adımından sonra girmem gerektiğini söyledi!!!!???? İyi de o zaman kart numaramı bilmeme seçeneği neden var? Neyse sonunda gereken adımları tamamlayınca, adres değişikliğini yaptılar. Eski adresin tamamen silinmesini istediğimde şubeye gitmem gerektiğini söylediler. Hoppala!!! Internet ya da telefon bankacılığı vasıtasıyla bunu neden yapamıyoruz anlayabilmiş değilim. Şube beni görecek de ne olacak?

Bir de kartın 5 iş günü içinde bana tekrar gönderilebileceğini söylediler. Problem şu ki, ben önümüzdeki hafta İstanbul dışındayım. Neyse ben de kurye şirketini arar yardım isterim dedim.

Kurye şirketinin merkezini aradım, durumu anlattım.Merkezdeki hanım onları yarın sabah tekrar aramamı söylemez mi? Yahu işte aramışım, durumu anlatmışım, niye bana bir daha eziyet ediyorsunuz ki? Hayret bir şey!

Bu telefon destek vs. sistemlerinin iş akışlarını yazanlar çeşitli senaryolara göre deneme falan yapmazlar mı? Ne iş anlamadım gitti.

13 Nisan 2010 Salı

Evlenmem Lazımmış!?

Masraflar tek tek gelmez. Bilgisayardan sonra kullandığım arabaya da 300 TL kaçmış, yarın verip rahatlayacağım. Neyse sağlık olsun. Uzun yola tek başına çıkma huyum olduğundan, arabanın güvenli olması daha mühim.

Oto Sanayii'ne (garantisi bitmiş otomobili servise götürmem, işinin ehli ustalara tamir ettiririm) arabayı bırakınca, eve dönmek için taksiye binmek gerekti. (Tutumlu biriyim ama bulunduğum noktadan toplu taşım yoluyla eve dönmek hemen hemen aynı paraya gelecekti).

Taksi şoförlerine çok saygı duyarım. Eziyetli bir iş yapıyorlar. Hele Istanbul trafiğinde her gün onlarca saat direksiyon sallamak zor zanaat.

Bugünkü şoför bey de sevimli biriydi. Trafikte aptal aptal araba kullanlara tatlı tatlı giydirirken, söz dönüp dolaşıp ehliyet alma konusuna gelince ben "bizim zamanımızda ehliyet sınavı ciddiydi, bayağı yazılı sınava sokarlardı, öyle hemen de vermezlerdi" gibilerinden birşey söyleyince adamcağız dikiz aynasından şöyle bir baktı ve "yaş kaç?" dedi. 43 olduğunu söyleyince o da 46 yaşında olduğunu söyledi. Öyleydi böyleydi derken çocuklarımın sayısını sordu, ben de bekar olduğumu hiç evlenmediğimi söyledim. Pek üzüldü! "Hayat yalnız geçer mi? Çocuklar ileride sana bakardı. Ama hala geç değil evlen mutlaka..." falan gibilerinden nasihat etti. Ben de güldüm, "artık bizden geçti" dedim. O esnada eve varmıştık. Tam inerken "İnşallah karşına uygun biri çıkar evlenirsin, bak beni dinle" dedi ve gitti.

Emeklilikte nasıl geçineceğiz diye kara kara düşüneceğime evlenip 2 hatta RTE'nin dediği gibi 3 çocuk yapmayı niye düşünememişim ki? Hah ha!

Yazı Tavsiyesi

Bugün Ekonomi Türk'te güzel bir yazı daha yayınlandı. Okumanızı öneririm. Başlığı Bilgisayar Mühendisleri ama temel olarak Hindistan'ın IT sektörü başarısını irdeliyor ve adamlar bu işi nasıl becermiş anlatıyor.

12 Nisan 2010 Pazartesi

Masraf!

2003 model dizüstü bilgisayarım nihayet ruhunu teslim etti... Beklenmedik bir durum olmadığından can alıcı tüm verilerim yedeklenmiş durumdaydı.

Bu bilgisayara para ödememiştim, bir hediyeydi. Bugün gidip hayatımda ikinci defa kendime bilgisayar aldım. İlki 1997'de 1500 dolara alınmış bir Pentium 166 MMX pc idi.

Ne istediğimi bildiğimden yeni dizüstü bilgisayarı almam hiç zor olmadı. 5 modele baktım ve CREA'nın bir modelinde karar kıldım. Şimdi bilgisayar çılgınları neden Intel işlemci değil, neden daha büyük ekran değil, neden? neden? neden? diye sorabilirler.

1. Ben bilgisayarda Word, Excel, PP, AVG anti-virüs ve Adobe dışında bir uygulama kullanmıyorum. (Cihazla beraber Office 2007 Student and Home Edition aldım. Fiyatı çok uygun ve tüm ihtiyacımı karşılıyor).
2. Oyun oynamıyorum.
3. Hafif ve kolay taşınabilir bir cihaza ihtiyacım vardı.(1.8 Kg.)
4. Netbooklar DVD sürücüleri olmadığından ve de ekranları çok ufak olduğundan işime yaramıyordu.
5. Normalde 1000 TL'dan fazlasını harcamak istemiyordum, bu da o rakamı çok aşmadı.
6. Şu anda yeni bilgisayarımı kullanıyorum ve de klavyesine neredeyse alıştım bile.

Umarım sorunsuz bir üründür ve beni üzmez...