25 Ağustos 2007 Cumartesi

Tutumluluk

Tutumlu davranmaya calisarak, parami biriktirmeye cabaladigimi soylemistim. Pekiyi nasil tutumlu olunur? Amerikali bir grup insanin bloglarini takip ediyorum ve itiraf etmeliyim ki bazilarinin tutumlu olmak adina yaptiklari beni asiyor.

Ben keyifci birisiyim ve tutumlulugu, para harcamamak, cimri davranmak olarak yorumlamiyorum. Iste tutumlu olmak adina yaptigim seyler:

1. Mecbur olmadigim surece giysi ve ayakkabi gibi ihtiyaclarimi indirim zamani karsilamak, sezon icinde alisveris yapmamak.

2. Alisveris yaparken mevsim sebze meyvelerini tercih ederek, cok pahali urunlere ragbet etmemek. Fiyatlari mukayese etmek. Ozellikle temizlik malzemeleri alirken fiyat kontrolu ve kampanyalara dikkat etmek.

3. Uzun sure yanan ampulleri CFL ile degistirmek.

4. Efektif olarak kullanamadigim tezgah alti dondurucuyu kullanmamak, buzdolabinin derin dondurucusunu daha verimli kullanmaya calismak.

5. Yiyecek israf etmemek. (Bu konuda super degilim ama ugrasiyorum).

6. Ihtiyaclarla, istekleri ayirt etmek. (1991'de satin aldigim 49 Ekran bir SONY TV'im var. Her evime gelen "artik su televizyonu bir degistir" diyor ama goruntusu hala mukemmel ve TV degistirmem icin mevcutun bozulmasi gerektigini dusunuyorum).

Yapmak isteyip de yapamadigim seyler soyle:

1. Daha fazla evde yemek yemek, disarida yemek masrafini azaltmak. (Beni en cok zorlayan konulardan biri bu. Ozellikle de yazin mutfaga girmek dahi istemiyorum. Kisin nispeten daha iyi olabiliyor.)

2. Evdeki ufak tefek tamirati kendim yapabilmek. (Cogu konu becerilerimi asiyor.)

3. Parasini odeyip de hic gitmedigim spor salonuna gitmek! (Bir daha asla spor salonuna uye falan olmayacagim).

4. Alip da evin baskosesine vicdan azabi gibi koydugum bisikleti kullanmak.

Asla yapmayacaklarim da soyle:

1. Kendimi guzel bir tatilden mahrum etmek.

2. Ikinci El giysi satinalmak. (Bunu dusunemiyorum bile)

3. Evimi kendim temizlemek, haftada bir temizlikci almamak (Imkansiz)

4. Her gun yerine gun asiri ya da daha uzun araliklarla yikanmak (Bogk! Her gun dus almazsam, hicbirsey yapamam ve surekli koktugumu zannederim).



Nispeten kolay para harcadigimi dusunuyorum. Disarida yenen yemeklere odenen paralari dusununce gercekten de dogru bir is yapmiyorum sanirim. Bu konuda iyilestirmeye ihtiyacim var.

Ote yandan kismet olursa seneye cok guzel bir yurtdisi tatili yapmak istiyorum. Bunun yari parasini biriktirdim bile.



Tek bir konu var ki bu beni gercekten cok dusunduruyor: Saglikli olmayan bir kilodayim. Bunun mutlaka cozume kavusturulmasi gerek ama kilo vermek icin kendimi motive edemiyorum. Oysa, ileriki yaslarda cikabilecek saglik sorunlari hem hayat kalitemi hem de maddi durumumu olumsuz etkileyebilir.

Bugun pazara gidip taze sebzeler alip, biraz daha saglikli yemeye icmeye gayret etsem iyi olacak. Son zamanlarda et tuketiminin dozunu kacirdim biraz.

24 Ağustos 2007 Cuma

Sosyal Guvenlik Sistemi ve Bireysel Girisimler

Deniz Gokce'nin bugunku yazisinda Sosyal Guvenlik sistemi ile ilgili rakamlar ve durumun vehameti var.



Uzun suredir Amerikali bazi tutumluluk meraklisi insanlarin blog sitelerini takip ede ede ben de son zamanlarda bu ise kafa yorar olmustum. Acikcasi, emekli olunca devletin nasilsa bana emekli maasi baglayacagini dusunerek tum parasini rahatca harcayanlardan degilim. Yasim cok uygun olmadigi halde 2004 yilinda 37 yasindayken Bireysel Emeklilik Sistemine dahil oldum. Ilk yillarda fonlari takip etmek uygun portfoyu secmek gibi konularda acemilik cektigim icin bu sistemde dogru durust bir kazancim da olmadi. Ancak sozunu ettigim yabanci blog sitelerini takip ederek anladim ki BES'ten ancak 2023 yilinda emekli olabilecegim icin cok muhafazakar bir portfoy secmem mantikli degil. Hala uzun bir zaman var. Dolayisiyle riski biraz daha yuksek bir portfoy secerek, bununla devam etmek, emeklilik yillari yaklastiginda uygun kosullar olustugunda daha muhafazakar bir portfoye gecmek dogru bir secenek.



Ote yandan Amerikalilar bir de sunu soyluyor: Mevcut yillik net ucretinizi hesaplayin. eger erkekseniz bunun 10 katini, kadinsaniz 12 katini (kadinlarin omur beklentisi daha uzun) biriktirdiginiz takdirde emekli olabilirsiniz. Tabii bu hesabi kendi enflasyon ve faiz orani degerlerine dayandiriyorlar ama uc asagi bes yukari uygulanabilir bir sey. Ben su anki yillik gelirimle bunun hesabini yapmaktansa, su gorusu benimsedim: Beni rahat hissettirecek, net gelir nedir? Bu soruyu yanitladiktan sonra, devletin verecegi yaklasik emeklilik ucretini bundan dustum. Sonra da kalan rakami 144 ile carptim. Karsima cikan rakam biriktirmesi mumkun gorunen bir rakam oldu. Simdi tum amacim birikimlerimi bu mertebeye cikartmak. En az 15 yil daha calismayi planladigim icin buna rahatlikla erisebilecegimi dusunuyorum. Fazlasini yapabilmek de mumkun. Kendi cabamla biriktirecegim paranin getirisi ve devletin baglayacagi maas beni rahatca gecindirir, BES'ten gelecek olan meblag da acil durum fonu olusturur. Bu sayede kimseye muhtac olmadan yasayabilirim diye dusunuyorum.



Pekiyi bu arada para biriktirmek ugruna elimi etegimi dunya nimetlerinden cekecek miyim? Bu da baska bir blog konusu olsun.

23 Ağustos 2007 Perşembe

Sicaklar ve ben...

Sicak'tan nefret ederim. Yanlis bir ulkede dogdugumdan eminim. 20 derece santigratin ustu benim icin cok sicaktir. Karislikli iki odanin penceresini de acip ortasinda uyumaya calisiyorum ama ne mumkun? Dun aksam vantilatoru de karsima koyup, yeni bir cereyan yarattim ve bu sayede uyumayi basardim. Sabah ise buyuk bir mutlulukla hafifce usume hissiyle uyandim. Pikeyi gece yere attigim icin onu tekrar ustume cekmek icin debelendim ve pikeye sarinip, 1 saat daha uyudum. Yasasin! Gun icinde sicaklar devam ediyor ama bir yandan da sicaklik yavasca kiriliyor galiba. Biz dogayi ne kadar isitsak da, gunes isinlari artik bize daha farkli bir acidan ulastigi icin bir miktar serinlemek kacinilmaz.

Eskiler Agustos'un yarisi yaz, yarisi kis derlermis. Keskeeee, nerdeee? En sevdigim mevsim sonbahar, sonra da kistir. Ilkbahar ile yaz arasinda bir secim yapmam gerekirse, alerjiyi, sicaga tercih ederim. O nedenle en sevmedigim mevsim yazdir ve de cok sukur bitiyor. Birkac aydir evde yemek pisiremiyorum, ocaktan yayilacak sicaktan dahi korkuyorum.

Umarim birkac hafta sonra sicaklik iyiye kirilir, yagisli bir sonbahar ve kis geciririz. Emekli oldugumda serin bir yere yerlesecegim.

Zaten memleketin gidisati da pek hos degil. Kanada'ya falan yerlesmek cok cazip olabilir. Soyle issiz, ufak bir kasabaya mesela. Hmmmm, dusuncesi bile serinletti beni.