3 Eylül 2008 Çarşamba

THY'nin ihalesi sonuçlandı ve Garanti 3 yıl daha mil kampanyasına Shop & Miles ile devam edecek. Haberi buradan okuyabilirsiniz.

Böylece benim de hangi kredi kartını kullanacağım netleşti. Tek problem Shop & Miles kartını iptal ettirmiş olmam:) Gerçi programı duyurmalarını ve avantajları açıklamalarını bekleyeceğim, bir de Nisan ayını. Neden mi? İşte sebebi:

Bu yıla kadar Yapı Kredi Bankası'nın Worldcardında biriken tüm puanlarımla hep Amerika uçak bileti aldım. Hatta 2005'te ve geçtğimiz Nisan'da ikişer bilet almayı başardım. Avans puan diye bir uygulamaları var, merak eden buradan okuyabilir. Bu yıl da yine avans puan kullanarak bilet aldım fakat bir de baktım ki, eskisi kadar puan kazanıp avans puanları yerine koyabilmek için 4 kat daha fazla harcama yapmak lazım. Yani Nisan'a kadar Worldcard kullanmak durumundayım. Muhtemelen puanları yerine koyamayacağım onlar da kalanı fatura edecek ama miktar cok muhim degil. Garanti'nin Bonus Kartını da kullanıyorum. Biriken bonuslari BES'e aktarıyorum. Bu yüzden en azından BES ödemelerimi Bonus ile yapıyorum. Niyetim Nisan'dan sonra sadece Bonus kullanmaktı ama eğer Garanti'nin yeni kampanyası uygun olursa sadece Shop & Miles da kullanabilirim. Ben sadece 2 kart kullanıp da bu kadar ikileme düşerken 6-7 kartı olanlar ne yapıyor çok merak ediyorum.

Worldcard'in 17 yıllık müşterisiyim. Benim için bir dönemin sonuna gelmek, eski bir dosta veda gibi olacak bu kartı kapatmak.

Her bankanın her kampanyasına itibar edip de bir sürü kart alanlar hiçbirinin sunduğu avantajlardan doğru düzgün yararlanamıyorlar demektir.

2 Eylül 2008 Salı

Kış Yaklaşırken Tasarruf Önerileri

En sevdiğim mevsime resmi olarak girdik. Sıcak çorbaların, hırka ve süveterlerin mevsimine...

Gelelim önerilere:

Öncelikle gardrobunuzu gözden geçirin. Mevcut giysileriniz kışı çıkartabilecek durumda ve yeterli mi? Mesela benim hafta sonu giyebilecegim 2-3 parça pantolonum ve pek çok uzun kollu t-shirt’üm vardır. Üşüyen biri olmadığım için hafif bir ceketle bunlar beni genelde kasım ayına kadar idare eder. Sonra da yine aynı kıyafeti daha sıcak tutacak bir ceket ya da kabanla tamamlarım. İş giysileri ayrı konu. Düzgün, ütülü, derli toplu ve temiz iş giysilerinizin olması çok önemli. Burada altın kural aynı kombinasyonu iki gün üstüste giymemektir. Pantolon ve etek aynı hafta birden çok giyilebilir ama gömlekler değişilmelidir. Eğer her gün banyo yapmıyorsanız, aynı gömleği ikinci kez giymek T’pol’un kitabında yer almaz.

Diyelim ki bu mevsim birkaç parça yeni giysiye ihtiyacınız var. Kardeşlerinizi ve anne-babanızı bir yoklayın. Onların gardrobunda alışverişe çıkın demiyorum ama giymedikleri yepyeni giysileri olabilir ve bunları sizinle memnuniyetle paylaşmak isteyebilirler. Tabii tam tersini siz de önermelisiniz. Bu gibi alışverişler tek taraflı olmaz. Sonra eğer yeni giysileri almanız kesin gerekliyse, tam olarak neye ihtiyacınız olduğunu bir kenara not edin ve bunları bütçenize ilave edin. Unutmayın mevsim başı herşey pahalı. Hala sürmekte olan ucuzluklardan birşeyleri tamamlarsanız ne ala, yok olmuyorsa, her ay bütçeyi zorlamadan birer birer ilave yapabilirsiniz. İhtiyaçların tamamını bir seferde alıp bir sürü taksit yapmayın. Lütfen yani...

Sıra mutfakta. Bu mevsimde sıcak çorbalar ve baklagiller çok güzel gider. Bayram’dan sonra stok fazlalarını elden çıkartmak isteyen perakendeciler bazı malları ucuzlatacaklardır. Ailenizin büyüklüğüne göre pirinç, mercimek, nohut, fasulye, bulgur gibi ürünleri alıp kilerinizi zenginleştirin. İleriki günlerde iç ısıtan çok güzel yemek-çorba arası doyurucu ve besleyici tarifler vereceğim. Şu günlerde domatesler son demlerini yaşıyor. Tavsiyem pazara gidip Çanakkale veya Ayaş domatesi gibi lezzetli, yerli tip domateslerden alın. Hafta sonu bunları buzluğa koymak için az bir gayretle hazırlamanız gerekir. Herkesin farklı bir yöntemi var. Ben şöyle yapıyorum: Tek kişi olduğum için 10-12 kilo domates alıyorum. Çok büyük bir tencerem olmadığı için bunları 3-4 partide hazırlıyorum. Domatesleri iyice yıkayıp, rendeledikten sonra, çok kısık ateşin üstüne koyuyorum. Az miktarda tuz ve yine az miktarda zeytinyağı ile pişiriyorum. Domatesler çok suluysa pişirme süresi uzuyor. Koyuca bir sos elde etmeye çalışıyorum. Elde ettiğim sosu soguyunca kilitli poşetlere doldurup, yassı bir şekilde üstüste istifliyor ve buzluğa koyuyorum. Hatta bazen bir tencere domates 4-5 diş sarmısak ve biraz taze fesleğen koyup, bunlara etiket yapıştırıyorum. Hazır makarna sosu olsun diye. Bir başka yöntemde domatesleri fırınlamak. 4 Reluctant Entertainers bu konuya değinmiş. İlginç geldi, belki denerim.

Yine şu ara çok güzel barbunya fasulye oluyor. 3-4 kilo alıp, ayıklayıp, buzdolabı poşetleriyle bunları da porsiyon porsiyon donduruyorum. Bu sene menemen malzemesi de hazırlamayı planladım. Biber ve domatesleri kavurup, 3-4 defa menemen yapacak kadarını donduracağım.

Neyi dondurursanız dondurun önemli olan poşetin havasını tamamen almak. Bazı şeyleri iki poşete birden koyduğum da oluyor. Bu buzluktaki ürünün suyunu kaybetmesini önlüyor. Dediğim gibi, önümüzdeki günlerde güzel tariflerim olacak.

1 Eylül 2008 Pazartesi

Misafir Blog Yazari

Bugün Keynesian006 blogumda misafir. Kendisine çok teşekkür ediyor ve her zaman konuğum olmasını umduğumu belirtmek istiyorum. İşte yazısı:

"Tam anlamiyla bir yazi yazma opsiyonu hala sakliyorum.
Ama bir yandan da kisisel finans konusunda ilgili olanlara bir kac tuyo vermek istiyorum.
Iki tuyomuz da bir perakende magazasindaki imkanlardan.
Burasi Kipa.

Kipa'da soyle reyonlara rastladim:
Bazi reyonlarda ambalajinda kusur olan, son kullanma tarihi yaklasmis
veya bunlara benzer ufak tefek kusurlari olan urunler -ki bu urunler genelde gida urunleri normal satis fiyatindan cok daha dusuk fiyatlara, bazen de %50'dan daha yuksek iskontolara satiliyor.
Ornegin ben kucuk kizima cok sevdigi 6'li buyumixleri, sirf urunun 6'li setinin bozulmasi nedeniyle, neredeyse yari fiyatina satin aldim.

Bir baska gida urununu ise sadece urunu bir kac gunde tuketmek istediginizde
saklamak amaciyla kullanacaginiz ust kapagi kayboldugu icin %30 gibi bir indirimle satisa sunmuslardi.
Ben de bu urunu bu fiyattan alip ayni gun mideye indirdim.
Ozetle, bu tur reyonlardan alisveris yapmayla 'karizmanizin cizilmeyecegini'
dusunuyorsaniz degerlendirmenizi oneriyorum.

Ikinci tuyomuz yine ayni hipermarketten. Malum onumuz Ramazan. Marketler 'Ramazan paketi' diye tabir edilen hayir islerinde de kullanilan bir takim kuru gida urunlerini bir araya getirip satiyorlar.
Bu markette boyle bir seyle karsilastim. Boy boy paketler yapmislar.
Bu paketlerin icine ayni zamanda 10'ar ytl'lik hediye cekleri koymuslar. 10 ytl'le satilan en kucuk paketlerde de bu ceklerden var. Bu cekleri Ekim ayi icerisinde 50 ytl uzerindeki alisverislerinizde kullanmaniz gerekiyor. Zaten bir hipermarkete girip de 50 ytl'nin altinda kolay kolay alisveris yapmaz insanlar.

Bu durumda, ayni magazaya Ekim ayinda da ugrayacaginizi dusunuyorsaniz, 10 YTL'lik kucuk bir Ramazan paketini ihtiyac sahiplerine her hangi bir maliyete katlanmadan (ya da cok kucuk maliyetler diyelim) ulastirmaniz mumkun.
Ama biz yine de en azindan 15 YTL'lik paketleri tavsiye ediyoruz.
Bir de Ramazan ayi boyunca yapacaginiz hayir islerinin bununla sinirli kalmamasini.
Tasarruflu insan, zaten kendinden cok baskalarini da dusunen insandir.
Oyle degil mi, efendim? Benden simdilik bu kadar.

(Yazimi donup okumadan size gonderiyorum. Varsa tapaj veya dilbilgisi hatalarini duzelterek blogunuzda yayinlamak tamamen sizin inisiyatifinizde. Telif hakki felan da yoktur, ayrica :))

sevgi ve saygilar,
Keynesian006"