24 Ağustos 2011 Çarşamba

Sigorta Şirketleri ile Dans - 2. Bölüm

Bir Özel Sağlık Sigortası hikayem de mevcut şirketimin primlerini ödeyerek bana sunduğu bir hizmet ile ilgili. Bu sağlık sigortasına başvuru formunu doldururken, istisnaya tabi hastalıklarımı dürüstçe yazdım ve sigorta başladı. Tek sorun kalp-damar hastalıkları konusunu istisna kabul etmeleriydi. Hipertansiyon hastası olmam nedeniyle kalp-damar hastalıklarının tamamını istisna kapsamına alıyorlar ancak bu doğru değil. Zaten bunu doktorlarla da konuştum ve onlar da benimle aynı kanaatte. Neyse o dönemlerde nasılsa diğer sigorta şirketi bunu istisna kabul etmiyor diye çok da üzerinde durmadım.

Bu yıl yenileme zamanı yeni bir poliçe göndermişler. Vertigo ve Sinüzit kapsam dışı! Hoppalaaaaa! Vertigom var tamam ama bu teşhis edildiğinde ömür boyu yenileme garantim vardı ve sigortalılığım hiç kesintiye uğramamıştı. Kaldı ki önemli bir sorun da değil. Pekiyi Sinüzit nereden çıktı? Düşündüm, düşündüm ve nihayet 2008 ya da 2009’da sinüzit şüphesiyle bir tomografi istendiğini ama sinüzitim olmadığının görüldüğünü hatırladım. Bana hiçbir zaman sinüzit teşhisi konmadı ki… Yapılan tetkik belki de gereksizdi ama doktor bir tetkik isteyince hayır denmiyor işte... Sinüzit ile yakından uzaktan ilgim yok yani ama bu şahane(!) sigorta şirketi herhalde geleceği önceden görüp, tedbirini aldı. Bir nevi “Minority Report” herhalde.

Hemen bir dilekçe yazdım, durumu izah ettim ve hazır elim değmişken Mart ayında yaptırdığım ve kalp hastası olmadığımı belgeleyen tetkik ve doktor raporlarını da dilekçe ekine koydum. 30 gün içinde geri dönüş olmadığı takdirde yasal yollardan hakkımı aramaya niyetli olduğumu da belirttim ve gönderdim. Kibar bir geri dönüş yaptılar ve kalp hastalıkları konusunda muafiyeti kaldırdılar ama sinüzit ve vertigo aynen duruyor.

Gerekçelerini okurken fark ettim ki belli bir dönemde hizmet aldığım sigorta şirketi hakkında yanılgı içindeler. Ben de tekrar bir dilekçe yazdım, kayıtlarını kontrol etmelerini istedim. Bakalım ne çıkacak?