Bugün iş çıkışında bir arkadaşımla aynı yerde çalışan iki genç hanımla (adları Ayşe ve Fatma olsun) kahve içtik. Bu iki hanım öğle paydosundan faydalanarak alışveriş yapmışlardı ve gururla yeni cicilerini bize gösterdiler. Bir tanesi aynı bluzun 3 rengini birden almıştı. Bunu ben de bazen yaparım ama benim beden sorunum var. Her zaman üstüme göre birşey bulmam zor oluyor. Arkadaşım biraz da eleştirel bir vurguyla neden aynısından 3 bluz aldığını sorunca, bu genç arkadaş gözlerini aça aça "ama çok ucuzduuuuu..." dedi. Sanki çok ucuz olması birşeyi almak için yeterli sebepmiş gibi...
Arkadaşım diğerine dönüp, aldığı hırkaya baktı ve "Fatma, senin tıpkı buna benzeyen yeni bir hırkan yok muydu? Sezon başında bir sürü para vermiştin. Bari başka rengini alsaydın" dedi. (Evet arkadaşım da biraz benim gibi tutumlu ve dikkatlidir). Fatma da omuz silkip, "aslında tıpatıp aynı hırka, öteki nasılsa eskiyecek!" dedi. Yani olağanüstü memnun kalınmış bir ürünse ve fiyatı da ciddi bir şekilde düşmüşse ve sözkonusu ürün sıklıkla kullanılıp, eskiyecekse, belki de bu tür bir alım anlamlı olabilir.
Ayşe ile Fatma bir süre sonra kalktılar ve dükkanlar kapanmadan bir tur daha atmak istediklerini söylediler. Arkadaşım ve ben bir süre daha oturduk. Bu esnada bana bu iki hanımın şirkette uzman pozisyonunda çalışan ve mütevazı ücret alan kişiler olduklarını fakat, giyinme ve süslenme merakından kredi kartlarının limitini sıklıkla doldurduklarını ve çoğu zaman asgari ödeme yaptıklarını söyledi. Ayşe kredi kartı konusunda çok sıkışınca varlıklıca bir adam olan babasına koşturuyormuş. Genç insanlar elbette giyinmekten ve bakımlı olmaktan hoşlanacaklar ama bunun için sürekli alışveriş gerekmez ki. Kaliteli birkaç parça giysiyi fular, iğne, takı gibi aksesuarlarla zenginleştirip, farklı bir hava katmak ve bakımlı görünmek mümkün.
Dün ben de alışverişe çıkıp 4 pantolon, iki de ayakkabı almıştım ama arkadaşıma söyleyemedim, belki bana da kızar diye:)
Benimkinin planlanmış, bütçelenmiş ve gerçekten ihtiyaç olan bir alışveriş olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Geçen hafta 3 pantolonumu emekliye ayırdım. İki sezondur da kışlık ayakkabı almamıştım.
Birşeye gerçekten ihtiyacımız yoksa, ucuz olması birşey değiştirmez.
Neyse eve geldikten sonra sürekli takip ettiğim blogları okumaya başladım ve My Two Dollar Blog'unda şu yazıyı gördüm. Tam anlamıyla "cuk" oturdu ve oturdum bu yazıyı yazdım.
4 yorum:
Simdiye kadar beraber calistigim tum bayan arkadaslar da ayni tuketim egilimlerine sahipti ve hemen hepsi kazandigindan cok daha fazlasini harciyordu. Basta suphelenmedim degil bu ulkede ayni isi yapanlar arasinda bayanlara daha cok mu maas veriliyor acaba diye :) ama sonra anladim ki bicogu icin "is" maddi kazanctan cok sosyal statu elde edebilmek veya gunduzleri vakit gecirebilmek icin yapilan bir aktivite sanki. Bu kategorideki bayanlar icin, isbu yuzden, aldigi maasin sadece ogle yemeklerine yetiyor olmasi makuldur. Hatta aslinda ne kadar maas aliyor olursa olsunlar, kazandiklarinin hepsini ogle yemegine harcama yetenekleri mevcuttur. Ya da soyle de denebilir, onlar icin ogle arasi diye bsy yoktur, oglen bulusmasi ile aksam planlanan randevu arasindaki vakit vardir ve bu zaman dilimi isyerinde gecirilir. Neyse, istisnalar var tabi. No offense please :)
asıl sorun o varlıklıca anne-babalarda bence, eğitim şart
Kesinlikle son cumleye katiliyorum TLYcim :)) Insanin ihtiyaci olmayan bir seyi sirf ucuz diye aliyor, sonra oylece kalakaliyor :( Kendi adima benimde boyle hatalarim olmustur ne yalan soyleyeyim ama cok dikkat etmeye calsiyorum artik :)) Kocaman sevgiler gonderiyorum sana :))
Bahsettiğiniz kadınlardan birisini de ben finanse ediyorum. Ne yapayım? Karım benden 4000 kilometre uzakta yaşıyor...
Yorum Gönder