Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir anne-kız varmış. Anne bir gün İstanbul’da yaşayan kızını ziyarete gitmiş ve birkaç hafta onda kalmış. Bu esnada o sıralar bir TV kanalında yayınlanmakta olan Rachael Ray isimli İtalyan asıllı Amerikalı bir aşçı tarafından sunulmakta olan 30 Dakikada Hazır programına sardırmışlar. RR’nin, sebze doğramak için kullandığı bıçak anne kızın ilgisini çok çekmiş. Zaten Rachael de sık sık “En sevdiğim bıçağımı alayım…” filan gibi şeyler söyleyip, merakı körüklüyormuş.
Annenin meraklı kızı bu bıçağı bulmaya karar vermiş ve “Rachael Ray’s Favorite Knife” diye Google’da arama yapınca karşısına bir Alman Markasının ürettiği Japon Santoku Sebze bıçağı çıkmış. (Şimdilerde Rachael başka bir marka ile iş ilişkisi geliştirmiş artık aynı arama başka sonuçlar veriyormuş).
Meraklı evlat hemen Çin’de üretilmiş Japon malı dizüstü bilgisayarını açıp, Amerikan menşeili bir yazılım kullanarak, Almanya’da bir Amerikan şirketinde çalışmakta olan bir Türk arkadaşına e- posta göndermiş. Bu arkadaş da bir Amerikan e-ticaret sitesini kullanarak sözkonusu bıçaktan iki adet satın almış ve Alman Hava Yollarının Amerikan yapımı bir uçağıyla Türkiye’ye getirmiş.
Annenin meraklı kızı arkadaşı ile bir İtalyan lokantasına buluşmaya ve emanetlerini almaya giderken kullandığı Alman otomobiline bir Türk benzin istasyonundan benzin almış.
Anne-kız yeni sebze bıçaklarına kavuşmaktan çok memnun olmuşlar ve bu bıçağı kullanarak nice Türk, İtalyan, Çin yemekleri yapmışlar, mutlu mutlu yaşayıp gitmişler.
1 yorum:
ne güzel anlatmışsın.. Gerçekten en basit yaşantılarımız bile küreselleşmenin etkisinde artık :)
(T'Pol blogunun harika olduğunu söylemem lazım. Uzun bir süredir hem burada hem de Ekonomitürk'te takipçinizim)
hakan
Yorum Gönder