19 Eylül 2007 Çarşamba

Seviyeli Birliktelik: Kredi Kartlarim ve Ben

Magazin programlarinda yeni "aski" hakkinda soru sorulan unluler hemen "seviyeli bir birlikteligimiz" var diyorlar. 10-15 gun suren iliskiler ne kadar seviyeli olabiliyor bilemem ama hersey gibi seviye de goreceli bir kavram. O nedenle cumlenin hatali olmadigini da dusunebiliriz.


Ilk kredi kartima 1990 yilinda yurtdisinda sahip oldum. O gunden beri belki 3 ya da 4 kez faize dusmuslugum oldu. Calismadigim donemde ve rahatsizlandigim bir donemde ama bunlar cok uzun surmedi. En fazla 2 ya da 3 ayin sonunda borcumu temizledim. 1998'den beri de hic faize dusmedim. Bana gore kredi kartlarimla seviyeli bir birlikteligim var. Nasil mi?


Sadece 2 adet kredi kartim var. Aslinda tek kart da yeterli olurdu ama bozulma veya kaybolma durumunda ayazda kalmamak lazim diye iki kart tasiyorum. Prensip olarak ben basvurmadan bana gonderilen tum kartlari red ederim, teslim almam. Kartlarimin birinde biriken puanlarim Bireysel Emeklilik Sistemine aktariliyor. Diger kartimda biriken puanlarin tamamini yaklasik 18 ayda veya 2 senede bir yaptigim yurtdisi tatillere ucak bileti almak icin kullaniyorum. Son 4 Amerika seyahatimde ucak biletine para vermedim.


Temelde tum alisverislerimi kart ile yapar, harcamalarimi gunluk olarak Internet bankaciligindan takip ederim. Nakit para tasimayi sevmiyorum. Cogunlukla cebimde 50 YTL'den fazla para bulunmuyor. Aylik butcemin disina cikmamaya dikkat ederim. Butcemi nasil yaptigimi ve neleri takip ettigimi baska bir yazida anlatacagim.

Kontrol sizde olduktan sonra kredi karti ocu degil. Bankalar yaptiklari promosyonlarla tuketimi tesvik ediyorlar ve bazen de cok cazip secenekler sunuyorlar. Gecen yil yilbasina yakin bir zamanda bir banka 250 YT'lik alisverise 25 YTL ya da 500 YTLlik alisverise 50 YTL gibi bir kampanya yapiyordu ve bir arkadasim da bu rakamlari tutturabilmek icin kendini alisverise vurmustu. Hatta bana da bu promosyonun reklamini yapmayi ihmal etmedi. "Iyi ama benim bu kadar kisa surede o parayi harcamami gerektiren bir ihtiyacim yok ki" dedigimde, "Oyle deme, mutlaka alacak birseyler vardir. %10 tasarrufu niye kucumsuyorsun?" dedi. Hala gereksiz para harcayarak yuzde 10 nasil tasarruf edebilecegimi dusunuyorum, henuz bulamadim.
Onemli bir konu da bankanizin zirt pirt kredi kartinizin limitini yukseltmesine engel olmak hatta limitinizi istediginiz seviyede tutmak icin gerekiyorsa, en basta size verilen limiti bile dusurtmek. Eger kendinizi tutmakta zorlaniyorsaniz, dusuk limitli bir kartla, anlik bir heyecan durumunda butcenizi asamazsiniz.

Derin bir nefes alin ve soyle deyin: Kredi kartlarimi ben yonetirim, onlar beni yonetemez! ve eger 2'den fazla kredi kartiniz varsa, tez zamanda bunlarin sayisini nasil dusureceginizin ve hangi kartlari iptal edip, hangilerini tutacaginizin planini yapin.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

T'Pol öncelikle iyi dileklerin için çok teşekkür ederim. Hayat pamuk ipliğine bağlı! Şu an yeni bir roman denemem var onun bir yerinde karakter yerde yatarken apartmanların arasındnan yıldızlı gökyüzünü görüyor, aniden bulutlar o gökyüzü parçasını kapatıyor ve anlatıcı şöyle diyor:

'İnsanın hayallari de işte böyle saniye içinde yok olup gidebiliyordu. Bütün iyimserlik yerini tam zıddına bırakıyordu.'

Bu arada mesele kızamık virüsünün beyinde yol açtığı tahribat! 87-98 seneleri arasında türkiyede kızamık aşısı 9.ayda sadece tek dozaj uygulanmış ki yanlış bir uygulamaymış bu konuda blogumda bir yazı yazıcam uyarı mahiyetinde! ayrıca aşılar bayatmış, ve şu anda özellikle Karadeniz bölgesinde bu hastalıkta aşırı artış olmuş! Şimdi bu devleti kime şikayet edeceğiz!

Neyse, ben kredi kartı konusuna dönüyorum:

Kredi kartı meselesi bence Türkiye'de vahim boyutlarda! Hep söylüyorum bizim ikinci finans krizi bu yüzden çıkacak diye!

Ben 3 sene özel bir bankanın genel müdürlüğünde financial inst. dept de çalıştım. ve bu 3 sene sonu ekonomik krizle son buldu! Kaç adet bankacının!! kredi kartı yüzünden telef olduğunu kendi gözlerimle gördüm, tabi sadece kendini değil kefillerini de telef etti! ve bankacılar birbirlerine kefil oldular, arkadaşlarının maddi durumunu bile bile! gerçi şimdi bir çok banka kefilsiz teminatsız kreid kartı dağıtıyor, limitleri de neye göre belirliyorlar allah bilir. fakat bu halkın parasını mevduat olarak alıp, hiç bir teminat almadan yine halka kredi vermeleri durumudur! açık pozisyon çalışmaya devam ediyorlar yani!

Bana gelince kredi kartı sever biriyim ben, cebimde olabildiğince az nakit taşırım, 4 adet kredi kartım var ama sadece 2 adedini aktif olarak kullanıyorum. Asla minimum borç ödemem, ekstrenin tamamını öderim. Bu katlamalı şekilde faizin size geçirilmesi demektir. Eğer minimumdna fazla ama yine tamamını ödemezseniz kalan miktar kadar değil, borcun tamamı kadar size fazi geçirirler, eğer bu mesele son senelerde farklılaşmadıysa tabi!

Bunu bir çok insan bilmez! min. ödemek suretiyle o kısır döngünün içine girerler, fakat çığ büyüyerek üzerlerine gelir, bizim millet aşırı miyop diyorum ben!

cebimde nakit taşımamamın sebebi hırsızlıkla alakalı daha çok! kredi kartlarını anında iptal edebilrisiniz ama para gider!

Kredi kartı kullanımı gerçekten bilinç ister! kendine güvenmeyen hiç bulaşmasın! fakat gösteriş tüketiminin bol olduğu ülkemizde insanlar maalesef çoğunlukla iş olsun diye bi ton şeyi almakta! ayağını yorganına göre uzatan kişi sayısı azınlıkta!

Artık süpermarketler bile taksit yapıyor kredi kartına! bayramı, ramazanı vs vs derken insanlar bu tuzağa er geç düşüyorlar!

Senin de deiğin gibi limitler düşürülebilir! Demekki aynı bankada bireysel emekliliğimiz var! benim puanlarda oraya gidiyor:)

Sevgiler,