9 Eylül 2008 Salı

ADSL Kandırmacası, Banka Reklamları ve Memleketin Çivisi

Sanki Turkiye'de Turk Telekom'dan baska ADSL saglayicisi varmis gibi su son donemde her tarafta bir suru reklam yapiliyor. Limitli en dusuk hiz ADSL hizmeti 29 YTL. Reklamlara bakarsaniz, sanki daha dusuk bir ucrete ayni seviye hizmet alabileceksiniz gibi gorunuyor. Oysa kazin ayagi oyle degil. Reklam edilen ucretler sadece 3 ay icin gecerli. Eger 3 ay sonraki ucretlere bakarsaniz (firmasina gore bayagi gayret sarfetmeyi gerektirebiliyor), TT ucretleri ile ayni oldugunu goreceksiniz. Zaten altyapi TT altyapisi, sunulan hizmet de TT'nin uc bes firmaya biraz indirimle sattigi hizmet. TT bana biraz indirim yapmayi degil, bu firmalara havadan para kazandırmayi tercih ediyor. Alternatifim olmadığı için ben de ona bir tane cakamiyorum.

Tuketiciler de kandirilmaya devam ediliyor. Eh onlar da artik daha uyanik olmali!

Bu ara Banka, Tüketici Kredisi ve Kredi Kartı reklamları da coştu. Ramazanı ve yaklaşan bayramı kullanarak insanlari lüzumsuz yere alışverişe teşvik etmeye çalışıyorlar. Bir tanesi var ki tam süper! Eğer aynı markette Ramazan içinde 400 YTL'lik harcama yaparsanız, bir sürü puan veriyorlarmış. Türkiye'de kaç aile 400 YTL'yi market harcamasına ayırabilir merak ediyorum. Bir başkası da ayda 99 YTL'ye 60 aya kadar tüketici kredisi vadesinden bahsediyor. Detayına bakmadım ama 60 ay 5 sene eder. Ev almak hariç bu kadar uzun süreli borca girmek hangi akla hizmettir bilmem.

Bir yandan Deniz Feneri rezaleti, bir yandan Başbakan'ın tutumu, Aydın Doğan, RT Erdoğan çatışması, Cumhurbaşkanının rektör atamaları, gazetelerde yazanlar vs. derken memleketin yine çivisi çıktı. Anlaşılan biz daha kaliteli ve iyi bir hayatı yaşamayı hak etmiyoruz. Gazete okumayı ve Haberleri izlemeyi hepten bırakmanın stres seviyemi azaltmaya ciddi etkisi olur diye düşünüyorum.

8 yorum:

esra dedi ki...

Selamlar, bloğunuzu dün keşfettim ve bütün yazılarınızı okudum. Çok hoşuma gitti, umarım en kısa zamanda daha çok kişiye ulaşabilirsiniz. Ben de 6 yıldır Worldcard kullanıyorum. Geçenlerde kendi kendilerine faturayı e-posta olarak göndermeye karar verdiler, bana da ağaç katliamını önlediğim için teşekkür ettiler. Bu ay bir baktım kampanya kitapçığı ve ıvır zıvır bir sürü kağıt göndermişler. Sinirlenip kartı iptal ettirmek istedim ama yıldırıcı sorularıyla baş edemeyeceğimi düşündüğüm için ertelemiştim. Sanırım bu konuda sizden alığım tüyoyla kartımı kaybedeceğim (!).
Esra

jörmungand dedi ki...

Gazeteyi haberi bırakmak sinir stresi azaltır da, bütün eğlencemizi de yok eder be. Bir yurt dışına çıktım, dayanamadım oradaki sakinliğe 1 hafta sonra internetten Türkiye'yi takip etmeye başladım yine. Var mı böyle eğlenceli ülke, her gün başka saçmalık...
(Bir de geçmiş olsun)

T'Pol dedi ki...

Esra Hanım ve Jörmungand bey(?) bloguma hoş geldiniz:)

Adsız dedi ki...

''Anlaşılan biz daha kaliteli ve iyi bir hayatı yaşamayı hak etmiyoruz'' cümlesi bana herkes hak ettiği gibi yönetilir sözünü hatırlattı.Biraz düşündüm.Siz ve birçok kimse böyle yönetilmeyi hak etmiyor herhalde.O zaman problem nerede?
Belki blog formatına uygun değil ama aklıma takıldı.

Adsız dedi ki...

Merhaba, Bloguma biraktigin yoruma ve linke tesekkure geldim:) Baya sasirmistim Turkiyeden bi okuyucu almama. Son bir kac haftasini okudum, cok akici oldukca guzel bi blog, gerci turkiyedeki finans sistemine biraz uzagim ama oldukca ilginc yazilar var.

Orange

T'Pol dedi ki...

Orange Hoşgeldin! Turk olman cok hos bir surpriz oldu. Blogunu hemen listeme ekledim. Ben de yillar once 3,5 yil kadar New York'ta yaşamıştım. Neredeyse iki senede bir gelir ziyaret ederim.

Adsız dedi ki...

:) Ne guzel, benim alti yilim bitiyor nerdeyse. Bi sure daha buralarda gibiyim. Ama sonrasi ne olur bilinmez. Kesinlikle yazilarina bayildim, link icin tesekkur ederim, ben de seni link love'a ekliyorum simdi.

sevgiler,

orange

jörmungand dedi ki...

bey doğru :) Blogunuzu 2 ay falandır takip ediyorum aslında da yorum bırakmak bugüne nasip oldu.