Bir arkadaş toplantısında baktım ki erkekler kadınları daha fazla para çarçur etmekle suçlayıp kendilerinin alışveriş merakı olmadığını öne sürüyorlar.
Ben de kadınım diye kadınları savunacak değilim ve zaten prensip olarak kadın, erkek ayrımcılığı yapmam. Her iki cinsi de “insan” olarak tek bir kategoride değerlendirmeyi daha anlamlı bulurum. (Bana erkek gibi araba kullandığımı söyleyip, akıllarınca iltifat edenlere de acayip kıl olurum!) Tarih boyunca bu iki cins arasındaki farklar o kadar fazla didiklenmiş ve vurgulanmış ki, benzerlikler gözden kaçmış.
Hatalı harcama alışkanlıkları konusuna geri dönecek olursak, herkesin bir zaafı vardır demek gerek. Kadınlarda bu genellikle evle ilgili ıvır zıvır, ayakkabı başta olmak üzere giyim ve süs eşyaları, erkeklerde ise cep telefonu, maymun iştahlı hobileri tatmin edecek ıvır zıvır, pahalı saatler veya otomobiller olabiliyor. Daha başka bir sürü kategori de var elbet: Kahveye gitmek, kumar oynamak, yeni teknolojinin ürünleri vs. vs. Sonuç aynı: Gelirimizi dengeli bir şekilde harcamıyoruz, gereksiz borca giriyoruz.
Özetle erkeklerin dükkan dükkan gezmeyi sevmemesi parayı boşa harcamaması anlamına gelmiyor. Kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. Bilmem anlatabildim mi?
2 yorum:
Doğru tespit..
Eda
Çok güzel anlatmışsınız.aynen katılıyorum.
Harcama kalemleri kadın erkek ayırmadan incelenmeli.Sonuçta zevkler ve renkler farklı.
Elbette herkes bulduğu kadar harcar.
Yorum Gönder