17 Ocak 2008 Perşembe

Takıntılarım

Genellikle takıntılı insanlar etraflarını rahatsız eden kontrolcü tipler gibi algılanırlar ama bazen takıntılı biri olmanın bana fayda sağladığını keşfettim.

Para biriktirme konusu bende bir takıntı halini almadan evvel bu kadar düzenli ve hesaplı şekilde bu işle uğraşmıyordum. Ne zaman Excel’de harcamalarımı kontrol etmeye başladım ve bütçe yapmaya başladım o zaman bu konuya ciddiyetle eğilir oldum. Şimdi Net Değer, Nakit Akışı, BES ve Hayat Sigortamı takip ettiğim bir dosyam var. Bunun yanında bu blog sitesinde birikimlerimin kaba bir çizelgesini paylaşıyorum. Kendime hedefler koyuyorum, yapmam gereken harcamaları bütçeliyorum, tüm bunları ve herşeyi günlük olarak takip ediyorum. Adeta bir takıntı halini aldı ama o gün bugündür bu konuda ciddi ve somut adımlar atabildim. Eğer harcamalarımı aylık olarak Nakit Akış tablomda izlemeseydim, kira ödemelerine ne kadar çok para harcadığımı ve adeta parayı sokağa savurduğumu belki de fark etmeyecektim. Ev fiyatlarını izlemeye başlamasaydım, ev almak için uygun zamanın geldiğini fark etmeyecektim.

Kilo verme konusu da böyle. 2004 Mayıs’ından beri kendimden memnun değildim ve aralıklarla da olsa o zamandan bu zamana kadar kilomu bir grafikte izliyordum ve sonunda öyle bir gün geldi ki bu izleme işini seyirci olarak değil de aktif olarak yapma niyeti ciddi bir hal aldı. Bu hafta sonu itibariyle tam 3 aydır diyetisyen ve doktor kontrolünde perhiz yapıyor olmuş olacağım. Hayatı boyu kilolarıyla sorunu olan bir kişi için hele de bu bir ilkse, bence büyük başarı ( tam burada yazıya ara verip, kendi omzumu sıvazladım). Fakat yine bu konudaki başarıyı bu işi de takıntı haline getirerek sağladım.

Şimdi de en zorlandığım konu olan egzersiz konusunu yine grafikler ve blog ile ve günlük olarak takip ederek çözmeye çabalıyorum. Demek ki bu takıntılar bende işe yarıyor.

Fakat bu takıntıları absürd bir boyuta taşıyıp, bulimia hastalığına yakalanacağımı ya da cimri birisi haline geleceğimi düşünmenizi istemem. Cimrilik bir yana harcamalarımı kontrol altına aldığımdan beri çok daha büyük bir düzen ve özenle bağış yapıyorum, sevdiklerimi sevindirecek jestler yapıyorum ve güzel tatillere çıkıyorum. Kilo verme konusuna sağlığım açısından bakıyorum ve genel sağlığımı bozacak hiçbirşey yapmam zira esas korkum ve fobim, başkalarına muhtaç hale gelmektir.

Sadece bunlar da değil. Mesela yıllar boyunca uçakla seyahat etmekten büyük zevk aldım. Her uzun yolculuk benim için keyifle beklenecek bir olaydı. Günün birinde Avrupa’da bir yere giderken çok kötü bir türbülans deneyimi yaşamamla beraber, uçmaktan tırsmaya başladım. Mecbur olduğum için uçuyordum ama eskisi gibi rahat değildim. Bu korkunun beni ele geçirmesine izin veremeyeceğimi biliyordum zira seyahat etmek benim için çok önemli. Hal böyle olunca bu sefer uçuş korkusunu yenmeyi takıntı haline getirdim. Internetten www.askcaptainlim.com sitesini buldum. Burada yığınlarla bilgi ve benim gibi uçuş korkusu yaşayanların sorduğu sorulara, Captain Lim’in verdiği akıllı, bilimsel ve rahatlatıcı cevaplar var. Her uçuş öncesi bu siteye göz gezdirerek, kendimi rahatlatmaya çalıştım. National Geographic kanalında yayınlanan Uçak Kazası Raporu programlarını izleyerek, uçak kazalarının ne kadar nadir yaşandığını, bir kazanın olabilmesi için ne kadar çok sayıda unsurun bir araya gelmesi gerektiğine yoğunlaştım, uçuşlarımdan 2 saat kadar evvel havaalanına giderek, inen kalkan uçakları izledim ve kendimi bu konuda duyarsızlaştırmaya çalıştım. Bir süre gerçek bir takıntı halinde bunlarla uğraştım ve sonunda yani 3 yıl içinde uçuş korkumu yendim. Şimdi sadece internetten türbülans hava haritasına bakıyorum ve uçacağım hatta türbülans olacaksa, bunu önceden bilmeyi yeğliyorum. Fark ettim ki, beklediğim bir zorlukla karşılaşmak beni rahatsız etmiyor. Rahatsız eden beklenmedik aksilikler.

İşte böyle… Takıntılarım ve ben…

1 yorum:

Investor dedi ki...

Merhaba T'pol

Nasılsın?

Borsada sigortacılık sektörü kapsamında yer alan hisselere yönelmek istiyorum anlayacağınız borsa zaman alıcı bir yer.

Merak ettiğim sizinde birçok poliçeniz mevcut.Sizce Türkiye'deki sigortacılık anlamında gelişme var mı ne düşünüyorsunuz ya buna benzer sorular siz anladınız zaten:-)
Cevabınızı merakla bekliyorum.
Teşekkür ederim.